Maliye Bakanlığı birden fazla işverenden ücret geliri elde edenleri mercek altına aldı ve beyanname vermemiş olanları beyana çağırdı. Bu durum 2018 ve öncesi yıllarda sermaye şirketlerinden beyanı gerektirecek ölçüde kâr payı elde edenler ile yine aynı yıllarda pay devri yapanların elde ettikleri kazançların mercek altına alınmasına geliyor.

Zira bu hususlar vergi idaresinin, kendisine yapılan beyanlar ile ticaret sicil kayıtlarından rahatça ulaşılabilir konular.

Bu nedenle ben de bu yazımda, 2018 yılında sermaye şirketlerinden kâr payı elde edenlerin durumlarını şimdiden gözden geçirmeleri ve gerekiyorsa pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmeleri için konuyu tekrar aktarayım istiyorum. Yazımda konuyu, tam mükellef gerçek kişilerin sermaye şirketlerinden, bir başka deyişle anonim ve limitet şirketlerden elde ettikleri kar paylarının vergilendirilmesi ve bu konudaki istisna uygulaması açısından değerlendireceğim. Dar mükellef sermaye şirketlerinden elde edilen kâr payları yazımın konusu dışında.
Vergilendirme ve istisna uygulamasında en önemli konu, şirketçe dağıtılan kârın hangi yıla ait kazançlardan olduğu noktasında düğümlenmektedir.

Borçlar Kanunu Özelinde Ev Sahibine Tanınan Temel Haklar Nelerdir? Borçlar Kanunu Özelinde Ev Sahibine Tanınan Temel Haklar Nelerdir?

2003 sonrasına ait kâr payları

Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/2. maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1-3. bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenlemelere göre yarısı vergiden istisna olan kâr payları anonim şirketlerde, hisse senedi veya ilmuhaber sahiplerine, menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine, kurucu senetlerine veya intifa senetlerine, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr paylarıdır. Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara ödenen kâr payları ile organ sıfatını haiz müdürlere ödenen kâr paylarıdır.

Söz konusu istisnaya tâbi kâr payları, -kural olarak - Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6. maddesine göre dağıtımda gelir vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr payları, stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek kâr payları olacaktır.

Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyannameye aktarılmasında kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara alınmasıdır. Net gelir üzerinden vergilendirme yapılmaz. Bu nedenle, kâr payı elde edenlerin, istisna olan yarı tutarı hesaplamadan önce elde ettikleri kâr paylarını brütleştirmeleri, sonra yarısını alarak istisna ve vergiye tabi tutarı hesaplamaları gerekmektedir. Devamı İçin

Kaynak : https://www.muhasebeweb.com/