KHK İLE İHRAÇ EDİLENLER ve TUTUKLULAR NE YAPMALI?
İhraçlar, gözaltılar ve tutuklamalar
 
Kamudan ihraç olanlar için iç hukuk yolu denilince neyi anlamalıyız?
İç hukuk yolunun var olduğu kabul edilirse takip edilecek yargı yolu şöyle olmalıdır:
  • Olağan Yargı Yolu
    İdare Mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi (İstinaf), Danıştay.
  • AYM’ne Bireysel Başvuru
    İkincil ya da olağanüstü yargı yolu ise AYM’ye bireysel başvurudur.
  • AİHM
    İç hukuk yolları tüketildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılabilir.
 
KAMUDAN İHRAÇLARDA NEDEN İÇ HUKUK YOLU YOKTUR?

İDARİ YARGI: Kamudan ihraçlarda iç hukuk, yani İdari Yargı yolu ve Danıştay yolu kapalıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 ve 12 inci maddelerine göre idarenin eylem ve işlemlerine karşı idari yargıda dava açılabilir. KHK, kanun niteliğinde kararname olduğu için bunlara karşı idari yargı yolu kapalıdır. Nitekim kamudan ihraçlara karşı açılan iptal davalarını idare mahkemeleri incelemeksizin ret etmektedir.


ANAYASA MAHKEMESİ: 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 45/3 maddesi “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru” yapılamaz demektedir. Madde metni açık ve nettir, KHK’lere karşı Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılamaz.
Bu nedenlerle biz iç hukuk yollarının tüketilmesini beklemeden AİHM’e gidilmesini öneriyoruz.


HER İHTİMALE KARŞI NE YAPMALI?
Her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak biz idare mahkemesine iptal davası açılmasını, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve iç hukuk yollarının tüketilmesini beklemeden AİHM’e başvuruyu öneriyoruz.
Bu şekilde normal olanın dışına çıkarak olağan hukuk yollarının tüketilmesini beklemeden Anayasa Mahkemesinde, iç hukuk yollarını tüketmeden AİHM’e başvurmanın tek sakıncası dava harcı ve avukat ücretidir. Avukatlık ücreti toplu başvurularla minimize edilebilir. Hak kaybı açısından yararı var, zararı yoktur.
Diyelim ki AYM, olağan hukuk yollarını bitirmeden başvurulduğu için davayı reddetti. İç hukuk yollarını tüketip yeniden AYM’ ye gidilebilir. Aynı biçimde AİHM de iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesi ile başvuruyu ret ederse bu kez iç hukuk yollarını tüketip yeniden AİHM’e başvurulabilir.
Olağan veya iç hukuk yollarının tüketilmesini beklememek en az üç yıl zaman kazandıracaktır. Ayrıca bütün muhtemel başvuru yolları denendiği için hak kaybı söz konusu olmayacaktır.

TUTUKLULAR NE YAPABİLİR?
Tutuklama kararları gerekçeli olmalı, suçlama ve suçlamanın bütün delilleri sanığa anlatılmalı ve savunması alınmalıdır. Ayrıca tutuklama gerekçesi somut delillere dayanmalı, ölçülü olmalıdır.
OHAL koşullarında suçlama ve delillerin sanığa anlatılmadığı, tutuklama gerekçesi somut delillere dayanmadığı, gerekçeler soyut, klişe ibarelerle yazıldığı anlatılarak, CMK ve Yargıtay kararları göz önünde bulundurularak tutukluluğun devamı kararlarına itiraz edilebilir. İtirazın reddi halinde “hukuksuz tutuklama” gerekçesi ile AYM’ ye bireysel başvuru yapılabilir.
  • AYM içtihat değiştirmez ise mevcut içtihatlarına göre hak ihlali kararı verebilir ve bu karar üzerine mahkeme tutukluyu tahliye etmek zorundadır.
  • AYM içtihat değişikliğine giderek OHAL koşulları nedeniyle başvuruyu kabul edilemez bulursa bu kez AİHM’e başvurulabilir.
AYM tüzüğüne göre tutukluluk acil işlerden olduğu için mahkeme birkaç ay içerisinde bireysel başvuru hakkında karar vermek zorundadır. AYM bireysel başvuruyu acil olarak görüşmez ve sürüncemede bırakırsa bu kez AYM’nin kararı beklenmeksizin “etkili iç hukuk yolu  bulunmadığı” gerekçesi ile AİHM’e gidilebilir.

Av. RAHMİ OFLUOĞLU