FETÖ Mahkumları, Sanıkları Dikkat!!
7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Resmi gazetede yayımlanması ile birlikte yasanın geçici 5. Maddesinin 1.fıkrasının f bendi ile düzenlenen 15 günlük temyiz süresi başlamış olacak.
Neden dikkat!
Söz konusu düzenleme ile İstinaf aşamasında kesinleşmiş 5yıl ve altı cezai hükümlere temyiz yolu açılmaktadır. Temyiz süresi yasanın yayımı tarihinden başlamaktadır.
Sürenin önemi
Yasa temyiz hakkının doğmasını talep koşuluna bağlamıştır. 15 günlük sürede temyiz talebinde bulunmayanlar bu haktan yoksun kalacaklardır.
Süre yasanın Resmi Gazetede yayımı gününde işlemeye başlamaktadır.
Neden “FETÖ Mahkumları, Sanıkları Dikkat!!” diyoruz?
Biz Hukuktan Av. R. Çağlar Dilber Adaletbiz Hukuk Sitesinde yayınlanan yazısında konu ile ilgili şöyle diyor:
“Temyiz yolu açılan suçlar arasında yapmış olduğumuz incelemede, düzenlemeden en çok etkilenecek olan, dava ve dosya yoğunluğu itibariyle Silahlı Örgüt(TCK 314. Madde) kapsamında verilip istinafta kesinleşen veya halen yargılaması devam eden dosyalar olduğunu düşünüyoruz. Özellikle silahlı örgüt suçuna özgü olmak üzere 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında açılan FETÖ/PDY davalarının başı çektiği bilinmektedir.”
Temyiz mutlaka konuya hakim kişilerce yapılmalı, avukat yardımı alınmalıdır.
Çünkü temyiz hakkı sadece süre ile yitirilmemekte; gerekçesiz, temyiz nedenleri usulünce belirtilmemiş temyiz başvuruları ret edilmekte ve böylece süre kaçırılmaktadır.
Av. R. Çağlar Dilber yukarıda belirtilen yazısında:
“Düzenlemeye göre anılan madde kapsamındaki hükümlü veya avukatlarına tebligat yapılmayacağına göre kanunun yayımlandığı tarihi dikkatle takip etmeleri gerekmektedir. Öte yandan, son dönemdeki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere; kararın gerekçesi daha önce tebliğ edilmiş olduğuna göre verilecek temyiz dilekçelerinin ayrıntılı temyiz nedenlerini açıklayan ve hukuka aykırılıkları belirten gerekçeleri içermesi zorunlu olup, hak düşürücü süre göz önünde bulundurulduğunda temyiz başvuru dilekçesinin bir uzmanlık işi olduğu unutulmamalı ve mutlaka avukat yardımından yararlanılmalıdır” demektedir.
Diğer önemli bir hususta infazın durması ve tahliye ile ilgilidir.
5/1-f maddesinin tutukluluk ile ilgili cümlesi “Bu bendin uygulandığı hâlde, cezası infaz edilmekte olan hükümlülerin, 100 üncü madde uyarınca tutukluluğunun devam edip etmeyeceği hususu, hükmü veren ilk derece mahkemesince değerlendirilir” şeklindedir.
5/1-f düzenlemesinin, yasa tekniği ve CMK hükümleri açısından hatalı bir düzenleme olduğunu düşünmekteyiz.
Şöyle ki:
Kesinleşmiş hükme karşı, süresinde temyiz talebinde bulunulması halinde hüküm kesinleşmiş hüküm olmaktan çıkacağından tutukluk hali de kendiliğinden sona ermiş olacaktır. Bu nedenle “…tutukluluğunun devam edip etmeyeceği hususu, hükmü veren ilk derece mahkemesince değerlendirilir” ifadesi hatalıdır.
Ayrıca hükmün infazının başlamasıyla birlikte ortada tutuklu bir sanık değil bir mahkum vardır. Temyiz talebi ile birlikte kesin hüküm ortadan kalkacak, kişinin mahkum sıfatı sona erecektir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin yapacağı iş tutukluğun devam edip etmeyeceğine karar vermek değil sanığın tutuklanmasına veya yargılamanın tutuksuz devamına karar vermek olacaktır. Diğer bir ifade ile temyiz talebi ile birlikte mahkumiyet sıfatı sona ereceğinden sanığın derhal tahliyesi gerekir. İşte bu aşamada ilk derece mahkemesi sanığın tutuklanmasına karar verebilecektir.
Belirtmek gerekir ki temyiz ile birlikte hükmün bozulma ihtimalinin yanı sıra
yargılamanın uzaması nedeniyle tutuklamak kararı verilmesi uygun olmayacaktır.
Özetle, kesinleşmiş 5 yıl ve altı bir ceza ile infazı devam etmekte olanların temyiz başvurusu ve tahliye talebi için konunun uzmanı birinin, bir hukukçunun yardımına başvurmaları önem arzetmektedir.
Herkes için, hemen şimdi adalet diliyorum.
NOT: Konu ile ilgili Biz Hukuktan Av. R. Çağlar Dilber’in yazısını okumanızı öneriyorum.
Yazıya ulaşabileceğiniz link:
FETÖ/PDY Silahlı Örgüt (TCK 314) Suçundan Verilmiş 5 Yıl ve Altındaki Cezalara Temyiz Yasa Yolu Açıldı
