Emniyet Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı’nın raporunda FETÖ’nün askeri mahrem yapılmasına “BİRİM” adını verdiği belirtildi. Askeri mahrem yapılanmasındaki bir örgüt mensubunun hayatının, “ışık evi”, “hususi/özel ev”, “askeri okullardaki eğitim süreci” ve “birim yapılanması” olarak 4 evrede özetlenebileceği ifade edilen raporda, örgütün iletişimde kullandığı 8 yöntem sıralandı. Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı tarafından 11 Aralık 2018’de hazırlanan “FETÖ Askeri Mahrem Yapılanması-Kontörlü (Büfe) -Sabit Ankesörlü Telefon Hattı İle İletişim Modeli Değerlendirmesi” adı raporunun ayrıntılarında, örgütün yapılanması ve iletişim yöntemleri ayrıntılarıyla anlatıldı. Raporda, “FETÖ’nün ülkesi ve devletini hasım ve karşı cephe olarak gördüğü, istihbarat örgütü gibi Kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullandığı, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle içeriği bilinmeyen görüşmelerde bulunması nedeniyle, casusluk faaliyetlerini de kapsayan bir terör örgütü olduğu” vurgulandı. Askeriyedeki yapılanma: ‘BİRİM’ Raporda, FETÖ’nün askeri mahrem yapılanmasında yer alan bir örgüt mensubunun hayatının dört evrede özetlenebileceği belirtilerek, bu evrelerin “ışık evi”, “hususi/özel ev”, “askeri okullardaki eğitim süreci” ve “birim yapılanması” olduğu belirtildi. İlk evrede çocuk yaştaki kişilerin ışık evlerine alındığı, buradaki masum görünen sürecin ardından mahrem yapı dışındaki kişilerin bilmediği ve sadece mahrem hizmetlerde kullanılan özel/hususi evlere yerleştirilip, örgütsel bakış açısı kazandırıldığı vurgulanan raporda, askeri okullara hazırlanıp yerleştirildikleri 3. evreden sonra da “BİRİM” adı verilen askeri yapılanmaya dahil oldukları anlatıldı. 8 iletişim yöntemi Raporda, örgütün iletişimde kullandığı yöntemler “Yüz yüze/buluşma, canlı kurye, kriptolu IP hattı, not ile haberleşme, basın-yayın üzerinden talimat verme, sosyal medya (Facebook, Twitter vb.), telefon (gsm, operasyonel hat, ankesör/büfe arama), iletişim/haberleşme programları (ByLock vb.)” şeklinde sıralandı. Bu yöntemlerden, “Yüz Yüze/Buluşmanın ve Canlı Kurye” kullanılmasının örgüt için en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri olduğu, talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek amacıyla doğrudan Pensilvanya’ya gidilerek, örgütün elebaşı Fethullah Gülen’den talimat alındığı, Gülen’in “çok önemli hususların yüz yüze (Ru Be Ru) görüşülmesi” yönünde talimatının olduğu belirtildi. Esas sistem randevulaşma Raporda, görünüşü herkesin kullandığı Facebook gibi olan ancak farklı yazılıma sahip iletişim programlarının da örgüt tarafından kullanıldığı, telefonla iletişimin de sık sık numara değiştirilerek sağlandığı anlatıldı. FETÖ askeri mahrem yapılanmasında ise öncelikle iletişimde “randevulaşma sisteminin” esas alındığı, buna göre örgütün mahrem sorumlusunun, bir askeri personel ile görüştüğünde bir sonraki randevunun tarihini belirlediği ifade edilen raporda, “Ancak olağandışı bir durum gelişmesi veya buluşmanın gerçekleşmemesi durumunda diğer farklı araç ve yöntemlerin kullanıldığı anlaşılmıştır” denildi.

[Haber görseli]

Dışarıdan telefonla arama Raporda, randevulaşma sisteminin her zaman geçerli olamaması ve örgütün telefon kullanımında sıkı kurallarının olması nedeniyle, “dışardan bir telefon bulup arama” yönteminin ortaya çıktığı anlatılarak, mahrem sorumlular ve askerlerin deşifresini engellemek için kamuya açık sabit hatlar ile ankesörlü telefonların kullanılmaya başlandığı ifade edildi. Raporda, örgütün ankesörlü arama yöntemine ilişkin şu değerlendirmede bulunuldu: “Örgüt mahrem sorumlularının bir noktada TSK içerisindeki mensupları ile en son çare olarak ardışık arama yaptıkları, normalde şahıslar ile yapılan son görüşmede bir sonraki görüşmenin yeri ve zamanının verildiği, ardışık aramanın ise genelde toplantılara gelmeyenleri uyararak, toplantıya çağırmayı veya planlamalardaki değişikleri bildirmek amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. (Şahıs örgüt toplantılarına düzenli geliyor ise kontörlü (büfe) sabit / ankesörlü telefon hattıyla arama metodunu kullanmamış olabileceği veya internet tabanlı programlar ile mahrem sorumlusuyla irtibat kuruyor olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.)”

Son bir ayda TSK’den 319 FETÖ ihracı

Son 1 ayda Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) 319 personelin FETÖ ile mücadele kapsamında ihraç edildiği ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanlığı’nda 4 Nisan’da yapılan basını bilgilendirme toplantısında olağanüstü halin (OHAL) sona ermesinin ardından bakan onayı ile bin 177 TSK mensubunun ihraç edildiği açıklanmıştı. Bakanlığın 29 Nisan’da yaptığı basını bilgilendirme toplantısında ise OHAL sonrası ihraç edilen personel sayısının 1425 olduğu bildirildi. Anadolu Ajansı’nın dün yayımladığı haberde ise TSK’den ihraç edilen personel sayısının 1496 olduğu kaydedildi. Böylece son bir ayda 319 TSK mensubunun ihraç edildiği ortaya çıktı. İhraçların, Milli Savunma Bakanlığı emriyle bakanlığı bağlı tüm komutanlık, birlik ve karargâhta FETÖ ile bağlantısı olabilecek personelin araştırılmasıyla yapılan değerlendirmeler sonucunda bakan onayıyla yapıldığı belirtildi. Bu kapsamda OHAL’in kaldırılmasının ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 879, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 242 ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 375 olmak üzere toplam 1496 personel TSK’den ihraç edildi.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1381002/Emniyet_in_raporunda_anlatildi__FETO_cu_askerin_hayati_dort_evre.html

Zonguldak'ta FETÖ'ye yönelik operasyonda 8 avukat yakalandı Zonguldak'ta FETÖ'ye yönelik operasyonda 8 avukat yakalandı