TÜPRAŞ’ta Ocak ayı sonunda başlayan ve 2019-2020 dönemini kapsayan toplu sözleşme süreci, patronun uzlaşmaz tutumu nedeniyle tıkandı.
Resmi arabuluculuk süreci sona ererken rafinerilerde kanunen grev yasak olduğu için süreç hükümetin belirleyici olduğu Yüksek Hakem Kurulu’na gidecek.
Petrol-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Mustafa Mesut Tetik, sözleşmenin Yüksek Hakem Kurulu’na gitmeden taraflar arasında bağıtlanmasını istediklerini belirterek hafta başında dört rafineriden temsilcilerle toplantı yaparak bundan sonraki süreçte pozisyonlarını belirleyeceklerini söyledi.
Toplu sözleşme süreci Koç Holding’in 2 yıllık değil 3 yıllık sözleşme, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinleri konusunu ön şart olarak ortaya koyması nedeniyle tıkandı. İşçiler, bunların kazanılmış hak olduğunu söylüyorlar ve çalışma sisteminde esnekleşme girişimlerine karşı tepki koyuyorlar.
Patronun uzlaşmaz tutumu nedeniyle uzun süredir çeşitli eylemlerle tepkilerini gösteren TÜPRAŞ işçileri son olarak dün gece itibariyle işyerine bir günlüğüne kapanma eylemi başlattılar. Uyarı nitelikli bu eylemin ardından işçiler pazartesi günü Koç Holding'in tutumuna göre yeni bir karar verecekler.
soL’a konuşan Petrol-İş Örgütlenme Sekreteri Mustafa Mesut Tetik, arabulucunun katılımıyla pazartesi günü yapılan son toplantıda uzlaşma sağlanamayarak sürecin tıkandığını söyledi. Tetik “İşverenin sözleşmenin süresini 2 yıldan 3 yıla çıkarma, vardiya düzenini değiştirme, mazeret izinleriyle ilgili bazı talepleri sözleşmenin tıkanmasına neden oldu. Ve dolayısıyla toplu iş sözleşmesi görüşmelerimiz koptu” dedi.
Yaklaşık 30 gündür süren iş bırakma ve rafinerilerin önünde durma eylemlerinin dünden itibaren rafineri içerisine taşındığını belirten Tetik “Umuyoruz önümüzdeki hafta işverenden bir çağrı gelir de sözleşmenin önü açılır. Böyle bir şey olmazsa Yüksek Hakem Kurulu’na gitme gibi bir olasılık var. Biz onu asla tercih etmiyoruz. Bu yüzden de eğer böyle bir şey olursa biz sendika olarak eylemlerimizin dozajını kesinlikle artıracağız. Ama tercihimiz anlaşmaktan, çözümden yana” dedi.
Toplu iş sözleşmelerinin hep iki yıllık imzalandığını belirten Tetik, patronun kendi deyimiyle “ikide bir toplanıp” iki yıllık sürenin bir yılını bu sözleşmelerle harcamaktan şikayet ettiğini ancak kendilerinin ekonomik gidişatın seyri belirsizken 3 yılın çok uzun bir süre olduğunu dile getirdiğini söyledi. Tetik “Biz bu süreyi daha da uzatamayız. İki yıl bizim için makul ve makbuldür diyoruz” dedi.
Rafinerilerde halihazırda kara ve deniz dolumunun durduğunu belirten Tetik, sürecin Yüksek Hakem’e gitmesi durumunda işçilerin üretimden gelen gücünü kullanmaktan çekinmeyeceğini dile getirdi. Tetik eylemlerin yapıldığı rafinerilerde emniyet güçlerinin teyakkuza geçtiğini haber aldıklarını da dile getirdi.
