Anayasa Mahkemesi yargıçlarından beşi ibadet yerlerine yönelik kısıtlamalar aleyhinde; dördü de lehinde oy kullandı.

Başkan Trump’ın seçimlere kısa zaman kala Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterdiği ve Senato’nun da onay verdiği muhafazakar yargıç Amy Coney Barrett da kısıtlamaların aleyhinde oy kullanan yargıçlar arasında yer aldı.

Yargıç Barrett’ın etkili olduğu ilk karar

New York kararı, yargıç Barrett’ın göreve başlamasından bu yana oyuyla etkili olduğu ilk karar.

Anayasa Mahkemesi’nin üç liberal yargıcı ve Başkan John Roberts ise Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşı çıktı.

Bu yıl başlarında, Anayasa Mahkemesi’nin sembol ismi yargıç Ruth Bader Ginsburg henüz hayatta ve görevdeyken, yargıçlar 4’e karşı 5 oyla, California ve Nevada’da kiliselerde pandemiyle bağlantılı kısıtlamaların uygulanması lehinde karar vermişti.

Anayasa Mahkemesi’nin Çarşamba akşamı aldığı karar New York’un ibadet yerlerine yönelik aldığı kararı yeniden değerlendirmesine yol açabilir.

Mahkemenin aldığı kararın etkisi ise sınırlı kaldı. Çünkü virüsle bağlantılı kısıtlamalar aleyhinde dava açan Katolik ve Ortodoks Yahudi gruplar yasaklardan muaftı.

Brooklyn ve Agudath Amerika için İsrail Piskoposluk Bölgesi, daha önce Brooklyn ve Queens’in kırmızı ve turuncu olarak gösterilen yani salgının en çok etkili olduğu bölgelerinde kilise ve sinagogları bulunuyor.

Bu kırmızı ve turuncu bölgelerde, eyalet yönetimi ibadet yerlerinde kişi sayısını 10 ve 25’le sınırlamıştı. Ancak bu bölgeler şu anda sarı bölge olarak gösteriliyor ve her iki grup da daha az kısıtlama getiren önlemlere karşı çıkmadı.

Anayasa Mahkemesi yargıçları, New York Valiliği’nin ibadet yerlerine yönelik kısıtlamalarını geçici olarak yasaklayarak acil olarak devreye girdi. Konuya ilişkin davalar devam ediyor.

“Kısıtlamalar dini özgürlükleri hedef alıyor”

Mahkeme görüş beyanında söz konusu kısıtlamalarla “ibadet yerlerine yönelik sert muamelenin olduğu” ifadesi yer aldı.

Görüş beyanında, “Mahkeme üyeleri kamu sağlığı uzmanları değildir. Bu alanda özel uzmanlığı ve sorumluluğu bulunan kişilerin muhakemesine saygı göstermeliyiz. Ancak pandemide bile Anayasa bir kenara bırakılamaz. Söz konusu kısıtlamalar çok sayıda kişinin dini ibadetlere katılmasını yasaklayarak Anayasa tarafından güvence altına alınan dini özgürlükleri hedef almaktadır” denildi.

Mahkemenin görüş beyanında, “kırmızı bölgelerde sinagog ve kiliseler 10’dan fazla kişi kabul edemezken; marketler ve evcil hayvan satan mağazalar gibi ‘zaruri’ olarak nitelenen iş yerleri kapasite sınırlaması olmadan açık kalabiliyor. Turuncu bölgelerde sinagog ve kiliseler 25 kişiyle sınırlanırken, zaruri olmayan iş yerleri bile kaç kişiyi kabul edeceklerine kendileri karar verebiliyor” ifadeleri yer aldı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı itiraz etti

Almanya Kemal C.'yi konuşuyor: Covid testi dolandırıcılığına en yüksek ceza Almanya Kemal C.'yi konuşuyor: Covid testi dolandırıcılığına en yüksek ceza

Anayasa Mahkemesi Başkanı John Roberts ise karar karşı çıkarak mahkemenin bu konuda harekete geçmesine gerek olmadığını; başvurularda belirtilen ibadet yerlerinin hiçbirinin rakamsal kısıtlamalara tabi olmadığını yazdı.

Roberts, “Vali kısıtlamaları yeniden getirebilir de, getirmeyebilir de. Bu, kamu sağlığı uzmanlarının öldürücü bir pandeminin ortasında halkın sağlığı için neyin gerekli olduğuna ilişkin yaptıkları değerlendirmeleri geçersiz kılacak bir meseledir” diye yazdı.

Karar dava açan Katolik Kilisesi ve Ortodoks Yahudileri için zafer

Anayasa Mahkemesi’nin kararı, New York Valisi Andrew Cuomo’nun 6 Ekim’de aldığı kısıtlamalar aleyhinde dava açan Katolik Kilisesi ve Ortodoks Yahudilerin sinagogları için bir zafer niteliği taşıyor.

Brooklyn ve Queens’i kapsayan Brooklyn Piskoposluk Bölgesi’ni davada temsil eden avukat Randy Mastro mahkemenin kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi dini ibadetlerin özgürce yerine getirilmesi gibi temel anayasal haklarımızdan birini korumak üzere bu kadar hızlı ve kararlı şekilde harekete geçtiği için müteşekkiriz” dedi.

Agudath Israel of Americayı temsil eden avukat Avi Schick de “Bu tarihi bir zafer. Bu sembol karar dini uygulama ve kurumların Anayasa’nın talep ettiği şekilde dine saygılı davranmayan hükümet emirlerinden korunmasını sağlayacak” dedi.

https://www.amerikaninsesi.com/