Kılıçdaroğlu’nun tüzük yazımındaki yardımcısı Ankara Barosu Başkanı Feyzioğlu “Sadece yaşlı erkeklerle seçim kazanamayız. Kadın ve gençleri harekete geçirecek bir tüzük yazıyoruz. Toplumun kılcal damarlarına nüfuz etmeliyiz” diyor.

UTKU ÇAKIRÖZER

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun partiyi demokratikleştirme ve yeni kitlelere açmak için başlattığı yeni tüzük projesindeki sürpriz çalışma arkadaşı, kulislerde ismi CHP liderliği için geçen Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu çıktı. Feyzioğlu, Sadece yaşlı erkeklerle seçim kazanamayız. Kadınları, gençleri ve eğitimli kesimleri partiye çekmemiz lazım. Yeni tüzükle bunu hedefliyoruz dedi. Feyzioğlu, yeni hazırlanan tüzükte parti organlarında yüzde 25 kadın kotasının yanı sıra yüzde 15 oranında bir gençlik kotasının konacağını ifade etti. Feyzioğlu, örgütün en fazla istediği ön seçim ve çarşaf liste taleplerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından yeni tüzükte yer verileceğini açıkladı.

Feyzioğlu, CHP ve katkı verdiği yeni tüzükten beklentilerini gazetemize şöyle değerlendirdi:

‘Aile soframızda siyaset hep vardı’

- CHPnin yeni tüzüğüne katkı verme gerekçeniz nedir?

- Benim yaptığım, Sayın Genel Başkan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) örgütü tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde tüzük değişikliğine katkıda bulunmaktan ibaret. Sayın Kılıçdaroğlu kişiliğine, çalışmasına, seçimler sırasında herkesin gördüğü insanüstü gayretine çok saygı duyduğum bir kişi. Benden böyle bir çalışmaya katkıda bulunmamı isteyince bir an dahi tereddüt etmem söz konusu olamazdı. Yaptığım, salt hukuki katkı sunmak. Mesleğimle ilgili bir hizmet sunuyorum.

- Ama siyasete ilginiz olduğu muhakkak...

- Zaten büyük dedem Sait Azmi Feyzioğlu 2. Meclisten itibaren Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilliği yapmış, önemli bir siyasetçi. Gizli oy, açık tasnifli seçim kanununu, İcra İflas Kanununu hazırlayan komisyonun başkanı. Annemin babası Turhan Feyzioğlu, benim için dede değil babadır, Cumhuriyet Halk Partisinin efsane isimlerinden. Bizim soframızda hep siyaset ve hukuk vardı.

‘Baro seçimi milletvekilliğinden zor’

Ayrıca Ankara Barosu gibi büyük bir baronun seçimi ve yöneticiliği daima çok zorlu bir siyasettir. Siyasi parti siyaseti değil, partilerin üstünde, hukukun üstünlüğü mücadelesini verdiginiz bir siyaset. İnanın genel seçimi kazanıp milletvekili olmak, Ankara Barosu Başkanlığını kazanmaktan çok daha kolay. Seçim sürecinde tek tek dört binin üzerinde büroya gittim. Binlerce meslektaşımla tek tek veya küçük gruplar halinde görüştüm. Tam 1 yıl seçim çalışması yaptık. Sonunda, katılanların yüzde 75i gibi tarihi bir oyla seçimi kazandık.

‘Yaşlı erkeklerle hedefe ulaşamayız’

- Tüzük yazımına katkı verirken temel hedefiniz neydi?

- Şahsıma özel ilkeler veya hedefler söz konusu olamaz. CHP, tek vücut olarak, daha demokratik, katılımcılığa daha açık bir tüzük istemiş, bu istek doğrultusunda Genel Başkan tarafından çalışma başlatılmıştır. Yeni tüzükle, parti, toplumda daha büyük heyecan yaratabilecek, toplumun kılcal damarlarına daha çok nüfuz edebilecektir.

- Bunun için ne yapmak lazım?

- Heyecan yaratabilmek için kadın ve gençleri harekete geçirmeniz lazım. Kadınları ve gençleri kazanan, her düzeyde iktidara yürür. Yalnızca belli yaşın üzerindeki erkeklerle yürürsek, hedefe ulaşamayız. Kadın - erkek, genç - kıdemli, işçi - memur - çiftçi - esnaf - tüccar - işadamı, ilkokul mezunu - akademisyen, bir ve beraber olmalı, omuz omuza yürümeli. Kadın ve gençlerle birlikte, eğitimli kitleyi de daha çok çekmemiz lazım.

‘CHP darbe destekçisi değildir’

- O kesimler neden partiye uzak?

- Art arda yaşanan darbeler sonucunda siyasetten uzaklaştırılmış, örgütlü düzenini büyük ölçüde yitirmiş bir toplumsal yapı var. Üstelik darbelerden en çok sosyal demokratlar, emeğiyle kazananlar zarar gördüğü halde, sosyal demokratların, emekçilerin partisi olan CHP, kara propagandanın hedefi yapılıyor ve bazıları tarafından darbeci olarak gösterilmek isteniyor. Darbeyle mücadelenin hukuk kuralları çerçevesinde yapılmasını istemek, aksi takdirde demokrasinin büyük darbe alacağını söylemek darbeyi desteklemek değildir. Bugün evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak, kişi güvenliği ihlal edilerek koca bir toplum paranoyaya sürükleniyor. Düşünen, yazan, eleştiren insanlar geleceğinden kaygı duyuyor. Darbeyle mücadele diye başlatılan sürecin, totaliter bir rejim kurma çabasına dönüştüğü algısı oluştu. Bu algının giderilmesi öncelikle siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Muhalefet ise totaliter rejimin gelmeyeceği garantisini, aktif olmak, toplumu kucaklamak ve bir sonraki seçimde iktidar olacağını göstermek suretiyle vermek zorundadır. Aksi takdirde insanlar umutlarını yitirirler, demokrasi mücadelesinden vazgeçerler. Onun için siyaseti özendirmek, CHPyi toplumla daha sıkı kucaklaştırmak, toplumda yeni ve sürekli bir heyecan dalgası yaratmak gerekiyor. İşte bunun için kadınların ve gençlerin önünü açmalıyız. Partiye üye olmayı özendirmeli, ancak her üyeyi parti içi eğitim yoluyla partinin ilkeleri, programı, tüzüğü, projeleri konusunda bilgilendirerek partili olma bilincini güçlendirmeliyiz.

- Toplumun kılcal damarlarına nasıl nüfuz edeceksiniz?

- CHP zaten toplumun kılcal damarlarında. Emeğiyle kazananların, düşünenlerin, üretenlerin olduğu her yerde CHPnin temsil ettiği değerler var. Bütün yapılması gereken, bu potansiyele ulaşmak ve harekete geçirmek. CHP Genel Merkezinin ve örgütlerinin ülkenin her yerindeki gelişmelerden anında haberdar olması, bunu değerlendirmesi, yalnızca ülkesel düzeydeki değil, yerel düzeydeki sorunları da bilmesi, çözümler üretmesi gerekiyor. Örneğin Polatlıya gittiğinizde, hem bağımsız bir yargıya sahip olmanın çiftçi açısından neden önemli olduğunu anlatacaksınız hem de kaç haneye kredi borcu yüzünden icra geldiğini bileceksiniz. İktidara talip olmak, bu ağır sorumluluğun gereklerinin en iyi şekilde yerine getirilmesini zorunlu kılıyor.

‘Kılıçdaroğlu değişim ve yenileşmenin lideri’

- Kemal Bey CHPyi değiştirmekte ne kadar samimi?

- Elbette cok samimi. Örgütün isteği doğrultusunda tüzüğü değiştiriyor olmasından belli değil mi? Bir genel başkan düşünün ki, genel başkan adayı olmayı kolaylaştırıyor, ön seçim getiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu partisinde ve Türk siyasetinde değişim ve yenileşmenin liderliğini yapıyor.

- CHP örgütleri yeni tüzükte neyi görmek istiyor?

- Öncelikli talep çarşaf liste. Bir de önseçim istiyorlar. Eğitim istiyorlar. Örgütlerin pek çoğundan müthiş raporlar, değişiklik önerileri geldi. İnsan gurur duyuyor bunları görünce. Bir de ülkesini seven, ülkesi için bir şeyler yapmaya çırpınan onca insanı görünce umutla doluyorsunuz.

‘Kılıçdaroğlu örgütü dinliyor’

- Bu taleplere yer verilecek mi?

- Sayın Kılıçdaroğlu da partinin tabanı ve örgütü gibi önseçim istiyor. Kongre ve kurultaylarda çarşaf listenin kural olmasını istiyor.

- Üye kayıtlarına el atacak mısınız?

- Genel Başkan’ın en önem verdiği hususların başında üye yapısının sağlıklı bir hale getirilmesi geliyor. CHP hem yeni üye kaydetmek hem de mevcut üyelerine her an ulaşabilir ve bu üyeleri harekete geçirebilir olmak zorunda.

‘Gençlere yüzde 15 kota geliyor’

- Gençlere ve kadınlara nasıl yol açılabilir?

- Biliyorsunuz CHPde bir kadın kotası vardı. Şimdi gençlik kotası da konacak. Her türlü parti organında gençlere yüzde 15 oranında kota ayrılacak. Gençlik yaşının üst sınırı 30 ya da 35 olarak belirlenecek. Tabii nihai kararı Genel Başkan ve parti organları verecektir.

- Kadın ve gençler için başka düzenlemeler olacak mı?

- İl ve ilçelerde kadın ve gençlik kolları başkanları göreve seçimle gelecek. Kadın ve gençlik kolları genel başkanları kurultayın doğal delegesi ve Parti Meclisinin doğal üyesi olacak.

- Genel başkanlık seçimi için nasıl bir yöntem düşünülüyor?

- Sayın Kılıçdaroğlu, genel başkan adayı olma sürecinin mutlaka kolaylaştırılmasını istiyor. Artık divan başkanı önünde imza toplayarak genel başkan adaylığı açıklanması dönemi kalkacak. Delegelerin yüzde 10unun desteğini alan kişi aday olabilecek.