Son yıllarda yargının iş yükünü azaltmak, yargıyı hızlandırmak adı altında, reform olarak nitelendirilen ‘torba’, ‘paket’ ve ‘gece yarısı’ kanunları, TBMM’nin çalışma ve yasa yapma tekniğine de aykırı bir şekilde yürürlüğe girmektedir. Bu kanunlar ile ilgili yürütülen çalışmalarda konunun muhatapları dinlenmediği gibi, Türkiye Barolar Birliği’nin, Baroların görüşleri de alınmamaktadır. Yurttaşın adalet duygusunun tatmin edilmesi, hak arayışını gerçekleştirebilmesi yerine adalet duygusunu zedeleyen, hak arayışına engeller getirerek, yeni hak kayıplarına neden olan bu yasalara, 11.06.2013 gün ve 28674 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6487 sayılı ‘Torba Yasa’da eklenmiştir.

6487 sayılı yasanın 21 ve 22. Maddeleri ile Kamulaştırma Kanunu’nda yapılan değişiklikler; vicdanları yaralayan, adalet duygusunu her yönüyle zedeleyen, skandal olarak nitelenebilecek hükümlerini ne yazık ki hayata geçirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında hukuk devleti olduğu, Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenmiştir. Hukuk devleti; idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetiminde olduğu, yönetenlerin kendilerini hukukla bağlı saydıkları, açıklık ve hesap verilebilirlik içerisinde yurttaşın hukuk güvencesinde yaşamını sürdürdüğü devletin adıdır. Ancak, bu düzenlemeyle hukuk devletinden uzaklaşılarak bir kez daha birey-yurttaşın haklarını gözeterek, genişletme yerine devleti ön plana çıkartan, yurttaşın hak arayışına ve adalete erişimine engel olan, Anayasa’nın 10. Maddesinde düzenlendiği şekilde kanun önünde eşitlik ilkesini hiçe sayarak devlete üstünlük ve ayrıcalık getiren bu değişiklikler AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) , Anayasa’ya, hukuka açıkça aykırı düzenlemelerdir.

Kamulaştırmasız el atma durumunun varlığı halinde malikin-yurttaşın dava açma hakkı engellenerek, uzlaşma ‘dava şartı’ haline getirilmiştir. Uzlaşmayı araması gereken haksızlık yapan idare olmalı iken, bunun yurttaşa yüklenmesi Anayasa’nın 36. Maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetine ve ‘devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar’ şeklinde düzenlenen Anayasa’nın 10. maddesine aykırılık taşımaktadır.

Uzlaşma sağlanamaması durumunda yurttaşın 3 ay içerisinde bedel tespit davası açması gerektiği düzenlenmiştir. Haksız fiilde kaynaklanan tazminat davası niteliğinde olan Kamulaştırmasız el atma davalarında, HMK’nın sistematiğine aykırı bir şekilde tespit davası açılması açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Bu davalar belirtilen nitelendirmeyle içinden çıkılmaz hukuki sorunlar oluşturacaktır.

Avukatlık mesleğinin alanının her geçen gün daraltıldığı, vekâlet ücretlerine bile göz dikildiği bir dönemden geçilmektedir. Bu yasayla da biz avukatların vekâlet ücretlerine bir saldırı gerçekleşerek, hukuk alenen çiğnenmiştir. Düzenlemede, Kamulaştırmasız el atma davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretleri, bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirleneceği yönündedir. 1136 sayılı Avukatlık Yasası ve yürürlükteki  Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre; Kamulaştırmasız el atma davarlındaki vekâlet ücreti nisbi olarak belirlenmiştir. Bu davaların haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası niteliğinde olduğu unutulmamalıdır. İdare hem malikin taşınmazına haksız olarak el atıp, vekâlet ücretini maktu olarak ödemesi, yasal düzenlemeyle kendi kusurundan hak elde etmeye çalışması Evrensel Hukuk Kuralları’na ve Anayasa’ya açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Yine bu yasanın kesinleşmemiş, derdest davalara da uygulanması, idarenin mal, hak ve alacaklarına bedelin tahsili sebebiyle haciz yasağı getirilmesi, yapılacak ödemelerin taksitlendirilmesi hususları da bu yasadaki hukuk ihlalleridir.

6487 sayılı yasanın 21. 22. Maddeleri yukarıda kısmen açıkladığımız nedenlerle Anayasa’nın 2. , 10. , 46. Maddeleri ile beraber evrensel hukuk ve usul hukukuna aykırılık teşkil eden düzenlemelerdir. Birey-yurttaşın Temel Hak ve Özgürlüklerinin alabildiğince genişletilerek, devletin kısıtlanması gerekirken, yurttaşı hukuk güvencesi altında yaşam sürmesi sağlanarak, ucuz ve hızlandırılmış bir şekilde adalete erişimindeki engellerin kaldırılması, adalet duygusunun yara almaması adına bu yasaların iptali için  Anayasa Mahkemesi’ne taşınması hukuk devleti ve yurttaş açısından son derece önemli olduğunu hatırlatarak, kamuoyuna saygıyla sunarız.

  Avukat Mengücek Gazi ÇITIRIK

   Adana Baro Başkanı