ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ VE DAVA AÇMA SÜRESİNİN BAŞLANGICI

27.12.2013 tarihinde (A.Ö.) ve varisleri adına tebliğ edilen ödeme emirlerinin tebliğ alındısına konulan imza ile görülmekte olan davada davacının velisi sıfatıyla verilen dava dilekçesinin altına konulan imzaların aynı olmadıklarının görülmesi karşısında, davacının dava konusu ödeme emrini öğrendiği tarihin 17.01.2014 olduğu yönündeki beyanına itibar edilerek açılan davanın ıttıla tarihine göre süresinde açıldığının kabulü gerektiği hk.

İstemin Özeti: (...) Petrol Ür. Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket kanuni temsilcisi (...)’ün mirasçısı sıfatıyla davacı adına düzenlenen 23.12.2013 tarih ve (...) sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden Vergi Mahkemesi kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

Karar: Uyuşmazlıkta, (...) Petrol Ür. Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket kanuni temsilcisi (...)’ün mirasçısı sıfatıyla davacı adına düzenlenen 23.12.2013 tarih ve (...) sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden Vergi Mahkemesi kararının; ıttıla tarihinden itibaren açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun dava açma süresini düzenleyen 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdari Mahkemelerinde altmış ve Vergi Mahkemelerinde otuz gün olduğu, 2. fıkrasının (b) bendinde de, otuz günlük dava açma süresinin, vergi, resim harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı, yine aynı Yasa’nın 14/6. maddesinde; 14. maddedeki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın anılan Yasa’nın 15/1-b maddesi uyarınca reddedileceği kurala bağlanmıştır.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği öngörülmüştür.

Vergi Mahkemesince, dava konusu ödeme emrinin davacının mernis adresinde velisi olan annesi (A.Ö.)’e 27.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde davanın 7 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 21.01.2014 tarihinde açıldığından bahisle süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyaya ibraz edilen tebliğ alındısının tetkikinden (A), (Y), (İ.Ö.) adlarına düzenlenen 23.12.2013 tarih ve (…, …, …) sayılı ödeme emirlerinin 27.12.2013 tarihinde (A.Ö.) ve varisleri adına tebliğ edildiği ayrıca tebliğ alındısına konulan imza ile görülmekte olan davada davacının velisi sıfatıyla verilen dava dilekçesinin altına konulan imzaların da aynı olmadıkları görüldüğünden, davacının dava konusu ödeme emrini öğrendiği tarihin 17.01.2014 olduğu yönündeki beyanına itibar edilerek açılan davanın ıttıla tarihine göre süresinde açıldığının kabulü gerektiğinden, Vergi Mahkemesince işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Ayrıca, (Y.Ö.) adına düzenlenen 23.12.2013 tarih ve (…) ödeme emrine karşı veli sıfatıyla (A.Ö.) tarafından açılan davada, Vergi Mahkemesinin kararıyla; davacının dava konusu ödeme emrini öğrendiği tarihin 17.01.2014 olduğu yönündeki beyanına itibar edilmesi gerektiğinden, davanın süresinde açıldığı kabul edilip işin esasının incelenerek kabulüne karar verilmiş ve bu karar Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nin 15.02.2016 tarih ve E:2014/11674, K:2016/453 sayılı kararıyla onanmıştır.

Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.