DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

E. 2013/4925
K. 2015/2809
T. 17.06.2015

İstemin Özeti : Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 25/02/2009 günlü, E:2009/219, K:2009/269 sayılı ısrar kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2013 günlü, E:2009/993, K:2013/569 sayılı kararı ile onanması üzerine bu karara karşı, davacı karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.
Savunmanın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Mustafa Şişaneci
Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile ısrar kararının Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2013 günlü, E:2009/993, K:2013/569 sayılı kararı kaldırılıp işin gereği düşünüldü:
Dava; davalı idarede ...Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, yasal süresi içinde mal bildiriminde bulunmadığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D-j maddesi uyarınca brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılmak suretiyle uygulanmak üzere bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin 16/05/2006 günlü, E:2006/56, K:2006/1410 sayılı kararıyla; babası adına kayıtlı bir gayrimenkulün 9/55 hissesinin 16/10/2003 tarihinde davacı adına tescil edildiği, ancak bu hissenin davacı tarafından 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yoksuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 6. maddesi ve Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesi uyarınca 1 aylık süre içerisinde beyan edilmediği sabit olduğundan, bu fiil nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Bu karar, karar düzeltme aşamasında, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 17/12/2008 günlü, E:2007/5058, K:2008/6951 sayılı kararıyla; davacının,...'deki 2761 ada, 4 parselde bulunan 9/55 arsa hissesini 16/10/2003 tarihinde babasından satış yolunda iktisap etmesi sonrasında 1 aylık kanuni sürede mal bildiriminde bulunmadığı belirtilerek disiplin cezası verme yoluna gidilmiş ise de, soruşturma raporunda da belirtildiği üzere, davacının söz konusu gayrimenkulü 11/01/2005 tarihinde verdiği mal bildirimiyle davalı idareye beyan etmiş olması, buna karşılık disiplin soruşturmasının yaklaşık 4,5 ay sonra 20/05/2005 tarihinde başlatılmış olması nedeniyle, 657 sayılı Yasa'nın 127. maddesinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi için öngörülen 1 aylık disiplin soruşturması zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğunun anlaşıldığı; 657 sayılı Kanunun 127. maddesinde düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle disiplin soruşturmasını açmaya yetkili amirlerce uyulması zorunlu olan süreler olduğundan, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için anılan Kanunda öngörülmüş olan 1 aylık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra yapılan disiplin soruşturması esas alınarak verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ve 657 sayılı Kanunun 127. maddesinde belirtilen sürenin, ceza verme yetkisini kaldıran bir niteliğinin bulunmadığı, aksine disiplin amiri ve kurullarını kısa sürede karar vermeye zorlayıcı nitelikte olduğu, bu sürenin dışında karar verilmesinin, disiplin cezasını kusurlandırıcı bir durum olamayacağı, sadece ilgili amir veya kurulun görevini belli süre içinde yapmaması nedeniyle sorumluluğunun doğacağı, nitekim Danıştay içtihatlarının da bu yönde olduğu, öte yandan Danıştay 12. Dairesi'nin bozma kararında, davacının, söz konusu gayrimenkulü 11/01/2005 tarihinde verdiği mal bildirimiyle davalı idareye beyan ettiği belirtilerek, davalı idarece söz konusu fiilin bu tarihte öğrenildiği kabul edilerek zamanaşımı süresi bu tarihten itibaren başlatılmış ise de, davalı idarenin yetkili birimlerince bu konuda araştırma yapılmaksızın, fiilin, bildirimin yapıldığı aynı günde öğrenildiğini kabul etmenin hukuken kabul edilmesinin mümkün olmadığını da gerekçeye ekleyerek, davanın reddine ilişkin ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 25/02/2009 günlü, E:2009/219, K:2009/269 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Yasa'nın zamanaşımı başlıklı 127. maddesinde; bu Kanunun 125. maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında 20/05/2005 günlü, 319 sayılı Bakanlık olur'u ile 4 başlık altında belirtilen hususlarla ilgili olarak disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma sonucunda; davacının ...parselde bulunan arsayı 16/02/2001 tarihinde, ... bulunan babasına ait 9/55 oranındaki arsa hissesini 16/10/2003 tarihinde iktisap etmesine karşın 11/01/2005 ve 03/03/2005 tarihlerinde vermiş olduğu mal bildirimlerinde beyan ettiği, bu durumda 3628 sayılı Kanunun 6/d maddesi ve Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesine göre 1 ay içinde beyan etmediği, 16/02/2001 tarihinde temellük ettiği 785. ada 24. parselde bulunan arsa yönünden fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden ceza verilmesinin mümkün olmadığı, buna karşılık diğer arsa hissesi yönünden süresinde mal bildiriminde bulunmaması nedeniyle davacının 657 sayılı Yasanın 125/D-j maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği sonucuna ulaşılarak davacının bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığı görülmektedir.
Olayda, davalı idare tarafından, davacının ... bulunan 9/55 arsa hissesini 16/10/2003 tarihinde babasından satış yolunda iktisap etmesi sonrasında 1 aylık kanuni sürede mal bildiriminde bulunmadığı belirtilerek disiplin cezası verme yoluna gidilmiş ise de, soruşturma raporunda da belirtildiği üzere davacının söz konusu gayrimenkulü 11/01/2005 tarihinde verdiği mal bildirimiyle davalı idareye beyan etmiş olması, buna karşılık disiplin soruşturmasının yaklaşık 4,5 ay sonra 20/05/2005 tarihinde başlatılmış olması karşısında, olayda 657 sayılı Yasa'nın 127. maddesinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için öngörülen 1 aylık zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Yasa'nın zamanaşımı başlıklı 127. maddesinde düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle disiplin soruşturmasını açmaya yetkili amirlerce uyulması zorunlu olan süreler olduğundan, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için anılan Yasa'da öngörülmüş olan 1 aylık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra yapılan disiplin soruşturması esas alınarak davacıya verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmış olup davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 25/02/2009 günlü, E:2009/219, K:2009/269 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, kararın tebliğ tarihini izleyen 15(onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.