Av. Rahmi Ofluoğlu

Basının verdiği  “ankesörlü arama FETÖ delilidir” şeklindeki Yargıtay içtihadının, kararın aslı yayınlanmadığı için ne derece gerçeği yansıttığını tespit etmenin zor olduğu açıktır.

Farklı yayın organlarındaki haberlerin hepsinde şu hususa yer verilmektedir:

FETÖ soruşturması kapsamında ifade veren bir şüpheli, Fatih K.'nın FETÖ'nün askeri yapılanmasında yer aldığını, örgüt tarafından yetiştirilen askeri personel olduğunu ifade etti.

Buradan, dosyada ankesörlü telefon dışında bir tanık ifadesinin de bulunduğu anlaşılmaktadır.

16’ıncı Ceza Dairesinin kararında yer alan resimdeki bölüm ilk bylock kararını çağrıştırmaktadır.

Bylock kararında olduğu gibi sanığın mahrem imam tarafından arandığının “ …her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağından şüphe yoktur…”

Kararda bir şüphelinin ifadesinden bahsedilmesi ve burada aktardığımız bölüm, kararın basının verdiği şekli ile “ankesörlü telefonla arama kesin FETÖ delili” şeklinde basitçe ifade edilecek bir karar olmadığı göstermektedir.