Meclis’te uzun bir maraton sonucu kabul edilen 3. Yargı Paketi’ndeki adli kontrol hükümlerine göre, hakkında müebbet ve ağır hapis cezası istenenler de dahil olmak üzere tüm tutuklulara tahliye yolu açıldı. Kararı mahkemeler verecek. Böylece kağıt üstünde tutuklu sekiz milletvekili için de tahliye kapısı aralanmış oldu. Hükümetten de bu olasılığı güçlendiren açıklamalar geldi. Ancak CHP vekillere ev hapsi formülüne karşı çıktı.

Tutuklama yerine alternatif olarak uygulanacak adli kontrol üst başlığı altındaki yaptırım seçenekleri, 2005 yılındaki yeni ceza mevzuatında ayrıntılı düzenlendi. Ancak adli kontrolden yararlanabilmek için, ceza üst sınırının üç yıl olması şartı vardı. Dolayısıyla hakkında üç yıldan fazla hapis istenen tutuklular bu haktan yararlanamıyordu.

Şartlı ev hapsi

Keyfi tutuklama ve uzun tutukluluk ile adil yargılanma hakkının ihlali yönündeki ağır eleştiriler ve AİHM mahkûmiyetlerinden sonra hükümet konuyu gündeme aldı. Hafta başında TBMM’de kabul edilen 3. Yargı Paketi’nde konu yeniden düzenlendi. Adli kontrolden yararlandırılma için aranan 3 yıllık ceza üst sınırı şartı kaldırıldı. Bu haktan yararlanmak için artık ceza üst sınırı yok. Böylece hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenenler dahil, tüm şüpheli ya da tutuklular yargılandıkları suç türüne de bakılmaksızın tutuklama yerine adli kontrol hükümlerine tabi tutulabilecek. İkinci olarak ise, ÖYM’lerden TMK kapsamına alınan suçlar için de uygulanacak şekilde adli kontrol alanındaki seçenek yaptırımlarına dört tane daha eklendi: Yurtdışına çıkma, adli kefalete ek olarak konutu terk etmeme, belli bölgeyi terk etmemek, belirlenen yeri veya bölgelere gitmemek. Ev hapsi olarak nitelenen “Konutu terk etmeme” yaptırımının öncelikle CHP, BDP ve MHP’nin tutuklu vekilleri hakkında uygulanarak tahliye edilmeleri bekleniyor. Bu madde, tüm tutuklulara olduğu gibi cezaevindeki vekillere de adli kontrolle tahliye kapısını aralıyor.

AKP’li Bekir Bozdağ: Tutuklama istisna olmalı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yargılamalarda tutuklamanın esas olmaması gerektiğini söyledi. Bozdağ, şöyle devam etti: “Her zaman şunu söylüyoruz. Serbest yargılama esas olmalıdır, tutuklama istisna olmalıdır. Şu anda tutuklu milletvekilleriyle ilgili isnat edilen suçlara baktığımızda üst sınırı 3 yıldan fazla olduğu için adli kontrol bugüne kadar uygulanamıyordu ama şimdi bu sınır kaldırıldığı için mahkeme karar verdiği takdirde uygulayabilir. Bu tamamıyla mahkemenin takdirinde olan bir konudur. Biz mahkemeye tutuklama yerine serbest yargılama için kullanabileceği yeni bir tedbir imkanı verdik. Bunu artık hâkimler ve mahkemeler değerlendirecektir.”