Kamer Kılıç'a 18 Mayıs günü bilmediği bir numaradan telefon geldi. Telefondaki şahıs, kimliğinin bir kuyumcu soygununda kullanıldığını, oğlunun karakolda ellerinde olduğunu ve altınlarını karakola  getirmesini söyledi.Kamer Kılıç, 12 burma bilezik ve bir kısım nakit parayı yanına alarak telefonda arayan kişinin yönlendirmesiyle boş arazide, eşkali verilen bir kadın ve bir erkeğe teslim etti. Telefondaki dolandırıcı bu kez, Kamer Kılıç’tan bankada bulunan hesabını çekmesini ve kendilerine vermesini söyledi. Yaşlı kadın bankaya gitti. Banka görevlileri kadının heyecanlı hareketlerinden şüphelenerek polise haber verdi. Gelen polisler yaşlı kadına para destesi görünümünde hazırladıkları düzeneği verdikten sonra Kılıç’ı takibe aldı. Buluşma yerine gelen Orhan Kurakçı, polisleri fark edip kaçmaya çalışınca yakalandı. Kamer Kılıç, yakalanan Orhan Kurakçı’yı teşhis ederek bilezik ve parayı kendisinden alan kişi olduğunu belirtti.

Suçlamaları kabul etmeyen Kurakçı tutuklandı. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı şüpheli hakkında yürüttüğü soruşturma sonunda hakkında ‘Kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” suçundan 7 yıla kadar hapis cezasını talep etti.

İLK DURUŞMADA KARAR

Bakırköy 15’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada oto alım satım işi yaptığını söyleyerek eylemi gerçekleştiren kişinin kendisi olmadığını söyleyen Orhan Kurakçı, “Ben böyle bir suç işlemeyi gerektirecek yapıda bir insan olmadığım gibi aylık gelirim 20 bin TL’nin üzerindedir. Böyle bir şeye de ihtiyacım yoktur. Bulunduğum mahallede kırmızı tişörtlü birinin bir bayanı takip ettiğini söylediler. Ben de o ara arabayı almak için sanayiye gitmiştim. Bu esnada merak saiki ile de kadına zarar verebilir diye onu takip ediyordum. Bu sırada polisler beni yakaladılar. Karakola götürdüler. Karakolu da hayatımda hiç görmedim. Kadın gelerek beni teşhis etti. Bana iftira attı. Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum” dedi. 

Olayın mağduru Kamer Kılıç ise telefonda kendisinin yönlendirilmesi üzerine sanığa 12 adet burma bilezik, 2 bin 500 TL para ve 5 tane de yüzüğü eliyle verdiğini, yanında bir kız olduğunu söyledi. Kılıç, “Polislerin yakaladığı şu anda huzurda bulunan sanık benim ilk olarak altınları ve parayı verdiğim şahıstır. Benim bileziklerin tanesi 35 gramdır. Asgari toplam zararım 60 bin TL civarındadır. Zararım karşılanmamıştır. Sanığın cezalandırılmasına istiyorum” dedi.

“CEZAN AZ BİLE”

Mahkeme heyeti, ‘Dolandırıcılık’ suçunun sabit olduğunu ve suçun işleniş biçimini de dikkate alarak sanığı 10 yıl hapis cezası ve 150 bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmetti. Sanık yakınları karara tepki gösterdi. Kararı açıklayan mahkeme başkanı Mithat Çelikel “Bu yaşlı kadına çektirdiklerinizden dolayı bu verdiğimiz ceza az bile” yorumunda bulundu.





http://www.hurriyet.com.tr/mahkeme-baskani-bile-isyan-etti-sana-az-bile-40505325