Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Ahmet Akça tarafından hazırlanan iddianamelerin birinde Bilgili, diğerinde ise Kütük ve Uslu "şüpheli" olarak yer aldı. 

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamelerde, şüphelilerin, "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. 

İddianamelerde, davaların, şüphelilerin yine "Kozmik Oda" soruşturmasına ilişkin "devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin edilip açıklanması" suçundan yargılandıkları Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki dava dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi. 

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin anlatıldığı ve bu girişiminin ardından, örgütün yargı yapılanmasına yönelik soruşturmalara başlandığı belirtilen iddianamede, örgütün yargı yapılanmasına ilişkin tespitlerle itirafçı ve tanık beyanlarına yer verildi. 

Mustafa Bilgili hakkındaki iddianamede, Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan şüphelinin, FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) kararıyla meslekten ihraç edildiği ve bu kararın 29 Kasım 2016'da kesinleştiği bildirildi. 

Bilgili'nin, "530 415 .. .." numaralı hat ve "356....071468", "0133....0017" IMEI numaralı cihazlarla 27 Ağustos 2014'ten itibaren terör örgütü mensuplarının haberleştiği ByLock programını kullandığı ifade edilen iddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca ByLock içeriklerini çözümleme çalışmalarının halen sürdüğü, bu konuda düzenlenecek raporun daha sonra dosyaya sunulacağı belirtildi. 

Mustafa Bilgili'nin HTS kayıtlarına da yer verilen iddianamede, şüphelinin, aralarında hakim ve savcıların da bulunduğu farklı meslek gruplarından haklarında FETÖ/PDY irtibatı nedeniyle işlem yapılmış kişilerle çok sayıda görüşme yaptığı kaydedildi. 

"YARGI YETKİSİ SİLAH GİBİ KULLANILDI" 

İddianamede, Mustafa Bilgili'nin, FETÖ/PDY'nin devlet içerisindeki gücünü arttırmak üzere yargı yetkisinin bir silah gibi kullanıldığı "Kozmik Oda" soruşturması kapsamında, devletin kozmik nitelikte gizlilik içeren bazı bilgilerinin yer aldığı Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı içerisinde arama ve el koyma işlemleri yaptığı hatırlatıldı. 

Kozmik Oda soruşturmasının geçmişine ilişkin bilgilere yer verilen iddianamede, Bilgili'nin örgüt hiyerarşisinde hareket edip savcılık yetkisinin sınırlarını aşarak yürüttüğü soruşturma işlemlerinin, FETÖ/PDY'nin amaç ve hedefleri doğrultusunda sonuç almaya matuf eylemler olarak değerlendirildiği ifade edildi. 

İddianamenin "sonuç ve talep" bölümünde, Mustafa Bilgili'nin, FETÖ/PDY üyesi olduğuna dair kamu davası açmaya yetecek delil elde edildiği belirtildi ve şüpheli hakkındaki dosyanın Yargıtay 16.Ceza Dairesince ilk derece mahkeme sıfatıyla yargılama yapılan davayla birleştirilmesi istendi. 

ARAMA, EL KOYMA VE İNCELEME KARARLARI 

Halil İbrahim Kütük ve Nihal Uslu hakkında düzenlenen iddianamede de Ankara hakimleri olarak görev yapan şüpheliler hakkında "Kozmik Oda" soruşturması nedeniyle inceleme ve soruşturma yapıldığı, Kütük ve Uslu'nun, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle HSYK tarafından meslekten ihraç edildikleri anımsatıldı. 

İddianamede, Halil İbrahim Kütük'ün "505 224 .. .." numaralı hat ve "0134....40983" IMEI numaralı cihazla 8 Eylül 2014'ten itibaren ByLock kullandığının tespit edildiği, yazışma içeriklerinin çözülmesine ilişkin çalışmaların Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca yürütüldüğü aktarıldı. 

Kütük'ün, "Kozmik Oda" soruşturması kapsamında, soruşturmanın başladığı tarihten yaklaşık 4 yıl sonra Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin talebi doğrultusunda arama, el koyma ve inceleme yönünde bazı kararlar verdiğine işaret edilen iddianamede, şüphelinin soruşturma aşamasında devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin incelenmesi yasal olarak mümkün olmadığı halde bu yönde verilen kararının FETÖ/PDY'nin amaç ve faaliyeti doğrultusunda olduğu vurgulandı. 

İddianamede, soruşturma başlangıcında hakim tarafından incelenip mühürlenerek Genelkurmay Başkanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığındaki odada tutulan hard diskler üzerinde cumhuriyet savcısınca inceleme yapılmasına karar veren şüpheli Nihal Uslu'nun bu kararı da FETÖ/PDY'nin amaç ve faaliyetleri kapsamında değerlendirildi. 

İddianamede, Kütük ve Uslu hakkında "terör örgütü üyeliği" suçundan dava açılmasına, dosyanın Yargıtay 16.Ceza Dairesince ilk derece mahkeme sıfatıyla yargılama yapılan davayla birleştirilmesi istendi. 

"KOZMİK ODA"DA NE OLMUŞTU? 

Eski Ankara Savcısı Mustafa Bilgili, kamuoyunda "Kozmik Oda" olarak bilinen, Aralık 2009'da dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a "suikast düzenleneceği" iddiası üzerine açılan soruşturmayı yürütmüştü. 

Savcılık, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığına ait "devlet sırrı" niteliğindeki belgelerin bulunduğu 11 ve 16 numaralı odalarda (kozmik oda) arama yapmak istemiş, Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığı görevlileri ise çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğini belirterek, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğini ifade etmişti. 

Bunun üzerine savcılığın talebiyle o dönem Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan ve FETÖ üyeliği suçlamasıyla halen aranan hakim Kadir Kayan, bu odalarda 20 gün boyunca arama yapmış, CD, dosya ve hard disklerden oluşan "gizli belgeler" dışarı çıkarılarak FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletilmişti. 

Yıllarca Bilgili'de bulunan dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki yeni iş dağılımının ardından Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosuna verilmişti. Büroda görevli savcı, 38 şüpheli asker hakkındaki soruşturmayı Mart 2015'te "takipsizlik" kararıyla sonuçlandırmıştı. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, daha sonra "Kozmik Oda" soruşturmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline "kumpas" kurulduğuna yönelik deliller elde edilmesi üzerine, aralarında eski polisler ve TÜBİTAK personelinin de bulunduğu bazı zanlılar hakkında soruşturma açmıştı. 

Firari durumdaki Mustafa Bilgili, Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Cebeci semtinde yakalanmış, 8 Aralık 2016'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.