Amasya’da, 12 Eylül’den sonra gördüğü işkencelerin sonunda felç kalan Fazlı Kuru’nun şikayetiyle 33 yıl sonra emekli Yüzbaşı Atasoy Fitoz ve Başçavuş Burhan Yöntem hakkında ‘işkence’ iddiasıyla dava açıldı. Kuru’yu felç bıraktığı ileri sürülen Filoz’a hala ulaşılamadı. Yurtdışında olduğu bildirilen Filoz’un 1981’de “üstün hizmet” nedeniyle ödüllendirildiği, 1984’te ise “görevini kötüye kullanmak, dolandırıcılık ve ticaret yapmak” suçlarından bir süre tutuklu yargılandığı ve 1986’ta TSK’dan atıldığı ortaya çıktı. Avukat Ömer Kavili, Fitoz’un o dönem sanık yakınlarından para sızdırdığını savunuyor. 

Amasya’nın Suluova ilçesinde yaşayan Fazlı Kuru, 12 Eylül’den sonra gözaltına alındığını ve sorgulama merkezi olarak kullanılan Et ve Balık Kurumu’nda Filistin askısına alındığını, çarmıha gerildiğini ve cinsel organına elektrik verildiğini, fakala atıldığını, bileklerinden bağlanarak asıldığını anlattı. Kuru, “Yöntem, gözaltındaki diğer şahıslarla birlikte gözlerimizi kapatarak yürütürken, önümüzdeki bir çukur olduğunu, komut verdiğinde atlamamızı söyledi. Ben çukur olmadığını tahmin ederek atlamayınca bir cisim ile iki kez belime vurdu. Yere düştüm, bacaklarımda bir sızıntı oldu. O tarihten sonra yürüme problemim devam etti. 1994’te rahatsızlığım şiddetlendi, belden aşağım felç oldu” dedi. Kuru dışında Musa Koyuncu, Ali Soyal ve Metin Irmak da cinsel organlarına elektrik verildiğini, kafalarına araba lastiği geçirilip gözleri bağlı vaziyette yere düşürüldüklerini ve falaka atıldığını anlattı. 

Atasoy Fitoz ve Burhan Yöntem hakkında ‘işkence’ suçundan dava açıldı. TSK’dan 1992’de emekli olan Yöntem, hiçbir işkenceye karışmadığını ve mağdurları tanımadığını ileri sürdü. Atasoy Fitoz ise bütün aramalara rağmen bulunamadı. Ankara ’da yaşayan kız kardeşi, Fitoz’un yurtdışında olduğunu fakat adresini bilmediğini ifade etti. Bu arada, Fitoz’un arşiv taramasında, 1981 yılında katıldığı kimi operasyonlarda gösterdiği “başarılar” nedeniyle “üstün hizmet belgesi” verildiği ortaya çıktı. Fakat bu belgeden bir yıl sonra, 1982 ile 1984 yılları arasında, Suluova’da görevliyken kimi mahkumlarla ailelerini görüştürdüğü, ortaokula ek bina yaptıracağı iddiasıyla urttaşlardan para topladığı, bir başka ilde dükkan açıp ticaret yaptığı saptandı. Bu nedenle tutuklandığı, hakkında “memuriyet görevini kötüye kullanmak, dolandırıcılık ve ticaret yapmak” iddialarıyla dava açıldığı, 1986’da TSK’dan atıldığı ortaya çıktı. Avukat Ömer Kavili, Fitoz’un bilhassa Karadeniz’deki Devrimci Yol Davası sanıkları tarafından “işkenceci” diye bilindiğini ve mahkumların ailelerinden para sızdırdığını ileri sürüyor.