Rahmi Ofluoğlu

Bu zulme bir gün dağlar taşlar isyan eder

“Geçenlerde TV’de bir tartışma programı seyrederken, gazeteci-yazar Nedim Şener’in Erdem Gül ve Can Dündar konusundaki sakinliğini ve soğukkanlılığını kaybettiğini ilk defa gördüm. Konuşmanın sonunda, Can ve Erdem’e Silivri’de üşümemeleri için su bidonlarına sıcak su doldurup yataklarına koymalarını önerdiğinde, Silivri bir kelime olmaktan çıktı. Benim evim oldu. O kadar ki fiziken ürperdim."

Bu sözler Sezen Aksu’ya ait…

“Fiziken ürperdim” ifadesini okuduğumda yüreğim hopladı, dehşete düştüm ve dedim ki; bu zulme, adaletsizliğe bir gün dağlar taşlar isyan eder.

Öyle bir ülke düşünün ki mahkemelerinin verdiği kararların % 62 si yanlış olsun ve bozulsun.. Bu % 62 çok az, yanlış,  hatalı kararların en az % 80 olduğunu ben söylüyorum.

Nasıl ve neden mi?

Mahkemelerin verdiği kararların % 62 sini Yargıtay bozuyor, peki ya Yargıtay’a gitmeden kesinleşen gariban dosyaları….

Bitmedi, siz Yargıtay ceza dairelerinin dosyalara ayırdığı zamanı biliyor musunuz?  2010 yılında Yargıtay yetkililerince yapılan açıklamaya göre 4-7 dakika arası..

Bu durumda Yargıtay kararlarındaki hata oranını nasıl ölçeceğiz?

Haksızlık ve adaletsizlik sadece içeride bulunan 30 gazeteciye mi yapılıyor? Asla!

Nedeni ne olursa olsun, kim haklı kim haksız olursa olsun Kürt şehirlerinde bugün yaşanan acıların sorumlusu siyasi iktidardır.

Hülasa adaletsizlik diz boyu değil boydan boya adaletsizlik var her yerde..

Adalet için, huzur ve barış için acilen genel af çıkarılmalı, geniş bir adalet reformu ile adalet sistemi reorganize edilmeli, yargı mensuplarının sorumluluğu artırılmalı, adaletin üzerinden yürütmenin eli çekilmelidir.

 Hukuksuz ve adaletsiz olarak içeride yatan, kaçak durumda olanların durumu acilen düzeltilmezse, ülkenin her yanına adaletle birlikte barış hakim olmazsa bu zulme çok geçmez dağ taş isyan eder…