Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 67. Genel Kurulunun açılışında yaptığı konuşmada, ekonominin karşı karşıya olduğu risklere de değinen Hisarcıklıoğlu, ülke  içinde cari açık kaynaklı risklerin bulunduğunu, yurt dışında da Avrupa'da devam  eden finansal kriz ve ekonomik durgunluğun Türkiye'yi de olumsuz etkilediğini söyledi.

Ortadoğu'daki karışıklık ve gerginliklerin artarak sürdüğüne dikkati  çeken Hisarcıklıoğlu, “İçinde bulunduğumuz coğrafya değişim sancısı çekiyor.  Dolayısıyla bizi, ülkelerin çalkantılı sularda yol arayışında olduğu bir 2012 bekliyor” dedi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada, hem iktisadi hem de siyasi açıdan güçlü durmaya mecbur olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Eksik kalan  reformları tamamlamak, yapamadıklarımızı yapmak zorundayız. Hep söylüyoruz.  Devletimizden tek isteğimiz, maç yaptığımız sahanın, rakiplerimizle eşit şartlara  getirilmesi. Allah'ın izniyle, gerisini biz hallederiz” diye konuştu.


“Anayasa bir kutup yıldızıdır”

Yeni anayasa yapım sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan  Hisarcıklıoğlu, “daha zengin, daha mutlu, daha özgür bir Türkiye için,  reformlara devam edilmesi gerektiğini ve bu reformların en büyüğünün de yeni bir  anayasa olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Zira yeni bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Daha güçlü bir  devletin ve daha müreffeh bir milletin yolu buradan geçiyor. Anayasa sadece siyasi değil, aynı zamanda iktisadi bir meseledir. Anayasa  kutup yıldızıdır. O yerinde durur, geri kalan her şey onun etrafında döner.  Anayasamızı yenileyemezsek, olduğumuz yerde, orta gelir seviyesinde tıkanıp  kalırız, bir üst lige çıkamayız.”

“Türkiye'nin yönetimde istikrara ihtiyacı var”
        
Yeni Anayasa'dan bir diğer beklentilerinin de “yönetimde istikrarı  sağlaması” olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye'nin buna ihtiyaç  duyduğunu” belirtti.

Buna karşın mevcut yönetim sisteminin istikrarsızlık kaynağı olmaya aday  olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız artık halk tarafından seçilecek. Anayasa  vatandaş toplantılarında gördük ki, halkımız bu demokratik kazanımdan son derece  memnun. Ancak, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan halkın oyuna dayanacağı için,  birlikte çalışmalarında sıkıntı yaşanabilir. İstikrarı güçlendirmek için, halkoyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanının ve  Başbakanın yetkileri yeniden düzenlenmeli. Bunun nasıl yapılacağı, bu süreçte  tartışılmalı. Bu konudaki düzenlemelerin yeni Anayasayla yapılması, Türkiye'nin  geleceği için hayati önem taşıyor.”

Bu yılın önemi ayrı

Birliğin kuruluşunun 60. yılına denk gelmesi nedeniyle genel kurulun kendileri  için ayrı bir önemi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin G20 ülkeleri içinde dünyanın en büyük ülkelerinden biri  olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, İtalya ve Çin arasındaki bölgede en büyük  sanayi üretimi ve ihracatını Türkiye'nin yaptığını söyledi.

“Küresel piyasalardaki iş örgütlerinde söz sahibiyiz”

TOBB'un son 10 yılda hizmet kapasitesini artırdığını anlatan  Hisarcıklıoğlu, Birliğin hayata geçirdiği projelerle reel sektörü  geliştirdiklerini ve desteklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu dönemde yurt  dışındaki temsil ağını geliştirdiklerini belirtti.

Odaların sorumluluk almalarıyla OSB'lerin geliştiğine ve böylece  sanayinin Anadolu'ya yayıldığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, 1980'de 12 olan  OSB sayısının bugün 150'ye yaklaştığını bildirdi.

“Avrupa yerinde sayarken biz koşmaya devam edeceğiz”

Avrupa ekonomilerinin ardı ardına krize girdiği ve Ortadoğu coğrafyasında  ciddi siyasi çalkantıların olduğu bir dönemde, özel sektörün tüketim ve  yatırımıyla Türkiye ekonomisinin yüzde 8,5 oranında büyüdüğünü vurgulayan  Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Krizdeki Avrupa'da 5 milyon kişi işsiz kalırken, 2011 yılında özel  sektör olarak biz kayıtlı çalışan sayımızı, 1 milyon 62 bin kişi artırdık. Faal  iş yeri sayımız 109 bin artışla 1 milyon 398 bine ulaştı. Özel sektörümüzün  makine ve teçhizat yatırım harcamaları reel olarak yüzde 25 büyüdü ve 158 milyar lirayı geçti. İhracat yapan üye sayımız yüzde 8 artarak 54 bine, yaptığımız ihracat yüzde 18 artarak 135 milyar dolara ulaştı. Dikkatinizi çekerim, bunların  hepsi tarihi rekor seviyelerdir. Özel sektör olarak, iş ve aş sağlamayı, yatırım  yapmayı sürdüreceğiz. Avrupa yerinde sayarken, biz koşmaya devam edeceğiz.”

Her yıl yüzde 7 büyüme gerekiyor

On yıl sonra dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak ve Mustafa  Kemal Atatürk'ün kendilerine hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine  ulaşmayı istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, bunun için her yıl 700 binden  fazla istihdam, yüzde 7'nin üzerinde büyüme sağlanması gerektiğini kaydetti.

Yeni teşvik sistemi

Yeni teşvik sisteminin önceki 3 sistemden daha sağlıklı ve kapsamlı bir model olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, yeni teşvik sisteminin sanayinin teknolojik dönüşümüne ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılmasına yardımcı olacağını, ancak yatırım teşvik sisteminin yenilenmesinin, yapısal reformların yerini tutamayacağını vurguladı.

Yapılan iyileştirmelere rağmen, iş ve yatırım ortamının hala rakip ülkelerin gerisinde olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, 10 yıl sonra dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine inanılıyorsa, içerdeki üretim maliyetlerini düşürmek, iş ve yatırım ortamını geliştirmek gerektiğini kaydetti.

Oda ve borsaların şehirlerin hafızası olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu nedenle yerel kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi için kalkınma ajanslarında yerel aktörlere daha etkin rol verilmesi gerektiğini bildirdi.

-“Cari açık için 3 sektöre ayrı önem verilmeli”-

TOBB Başkanı, cari açık riskine karşı tarım, turizm ve taşımacılık sektörlerine büyük önem verilmesi gerektiğini söyledi.

“Adil rekabetin olmadığı, girişimciliğin, markalaşmanın önünü tıkayan, tüketiciyi aldatan, zarara sokan bu adaletsiz yapı daha ne kadar sürecek?” diye soran Hisarcıklıoğlu, üretenin hakkının teslim edilmesi, adil ve rekabetçi bir piyasa ekonomisi istediklerini de ifade etti.

Kayıtdışılık

Konuşmasında uzun yıllar üzerinde durdukları bir adaletsizlik kaynağının da kayıtdışılık olduğunu ifade eden Rifat Hisarcıklıoğlu, kayıtdışılığın hem şirketlerin küçük kalmasına, hem de iş ahlakının bozulmasına yol açtığını dile getirdi.

Kayıtdışılık yüzünden hesabını veremeyen, hesap veremediği için de hesap soramayan, defolu bir toplum olmak istemediklerini vurgulayan TOBB Başkanı, “Hükümetimizin vergi ve istihdam yüklerini azaltması, çok olumlu sonuçlar verdi. İş dünyamız adına teşekkür ediyoruz. Bunlara devam edelim. İstihdam maliyetleri düştükçe, kayıtlı çalışan sayısı artıyor. Vergi ve sigorta primini aksatmamış olanları ödüllendirecek bir sistemi de, artık hayata geçirelim” ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, işgücü piyasalarına esneklik kazandırılması, vergi sisteminin yinelenmesi, basit ve net bir mevzuat istedi.

Yeşil pasaport

Müteşebbislerin dünya ülkelerindeki itibarının Türkiye'nin başarısı olduğunu ve onlara daha fazla yardımcısı olunması gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, oda ve borsa başkanları ile başarılı işadamlarına yeşil pasaport verilmesi konusunda bir çalışma yapılması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiğini hatırlattı.

Hisarcıklıoğlu, “Ancak bunları hayata geçiremedik. Elinde yeşil pasaportu olan zihniyet önümüze duvarlar ördü. Kendi ayağımıza pranga vurdurmayalım. Ülkemizi sadece bürokratlarımız değil, işadamlarımızın da temsil ettiğini unutmayalım” diye konuştu.

Akaryakıt üzerindeki ağır vergi yüklerinin rekabet gücünü azalttığını, kayıtdışılığı teşvik ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, enerjiyle ilgili yüksek vergilerin kademeli olarak azaltılması gerektiğini, sanayicilerin yurtdışı maliyetlerine navlun desteği sağlanması gerektiğini söyledi.

Ekonomi için uyarılar

Mecliste iktidar ve muhalefet partilerinin örnek bir uyumla, devrim niteliğinde yeni bir ticaret kanunu çıkardıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, üç siyasi partinin de genel başkanlarına ve bu süreçte büyük emekleri olan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e teşekkür etti.

Hisarcıklıoğlu, tüccar ve sanayicilerin yasaya uyumlarını kolaylaştıracak düzeltmelerin yapılarak, bu yasanın planlandığı gibi Temmuz ayında yürürlüğe girmesi gerektiğini bildirdi.

Son günlerde iç piyasada önemli bir sıkıntının yaşandığını kaydeden TOBB Başkanı, karşılıksız çıkan çeklerde hapis cezasının kaldırılmasını desteklediklerini, ama buna paralel şekilde, yeni bir kontrol mekanizması kurulmasına ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, “Ne yazık ki böyle bir sistem kurulmadan bu düzenleme başlatıldı. İlk 4 ayda karşılıksız çıkan çek sayısı yüzde 44 arttı. Bankalar müşterisine kredi verirken sicilini görüyor, buna göre karar veriyor. O halde alın teriyle çalışan, ticaret yapan tüccarımız, sanayicimiz de müşterisinin sicilini neden görmesin?” diye sordu.

Bununla ilgili bir çalışma hazırladıklarını açıklayan Hisarcıklıoğlu, hem çek alanın hem de çek verenin mahremiyetini koruyan bir sistem önerdiklerini, böyle bir sistemin de kamu iradesiyle bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Maliye Bakanlığının e-haciz uygulamasının da KOBİ'leri mağdur etiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, Adalet Bakanlığı'nın konuyla ilgili hazırladığı düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Bir başka yakın tehlikenin, yurtiçi tasarruflardaki azalma olduğunu kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, bankalardaki mevduatın krediye dönüşüm oranı yüzde 100'e ulaştığını, tasarruflar artırılmazsa, önümüzdeki dönemde reel sektöre finansman bulmak daha zor ve maliyetli hale geleceğini ifade etti.

Bankalara uyarı

Özellikle son dönemde Anadolu'dan ve KOBİ'lerden bankalara yönelik eleştirilerin artmaya başladığını ve bankaların KOBİ'lere ağır kredi şartları uyguladığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Buradan bankalarımızın bazılarını da uyarmak istiyorum. Anadolu'dan gelen talepleri oyalıyorsunuz. Hatta vicdansızca davranıyorsunuz. Bu yaklaşımı kabul etmiyorum. Türkiye ekonomisinin değişimine ve gelişimine öncülük eden Anadolu sermayesine engel çıkarmayın. Kamu idaremizi, haksız ve vicdansız duruş sergileyen bankalar için ciddi ve somut önlem almaya çağırıyorum” dedi.

Eğitim kalitesi

Eğitim alanında önemli mesafeler kat edildiğini, ancak eğitimin kalitesinde hala alınması gereken mesafeler olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, matematikte, fende, yabancı dilde OECD ülkeleri içerisinde Türk öğrencilerin hep son sıralarda olduğunu söyledi.

Her yıl sistem değiştirmekten içeriği düzeltmeye fırsat bulunamazsa cari açığın yanına bir de beşeri sermaye açığının ekleneceğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “İşte bu nedenle eğitim alanında sıkça yapılan değişikliklere değil, kalıcı reformlara ihtiyaç var” dedi.

Eğitim özgürlüğünün de bu reformların önemli bir parçası olduğuna işaret eden TOBB Başkanı, ailelerine çocuklarını dini eğitim vermek istiyorlarsa bunun önünün açık olması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “İsteyen çocuğuna dini eğitim verir, isteyen vermez. Zira ana-babanın çocuk üzerinde hakkı var” ifadesini kullandı.

AB'deki ticaret şekli değişmeli

AB sürecin Türkiye'nin çağdaşlaşmasına yardımcı olduğunu, bununla birlikte tüccar ve sanayicilere haksız ve adaletsiz bir şekilde uygulanan vize ve taşıma kotaları konularıyla mücadeleyi sürdüreceklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, AB'nin serbest ticaret anlaşmalarından Türkiye'nin dışlanmış olduğunu, bu yapının da mutlaka değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.