Kural ülkelerin kendi egemenlik alanında yargılama yetkisi (jurisdiction) vardır. Bu kurala göre Sarraf Türkiye’de işlediği bir suçtan dolayı ABD’de yargılanamaz. Ancak bunun istisnaları mevcuttur. Bu istisnalar TCK 12 ve 13 üncü maddelerle düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanununun 12/1. maddesine göre bir yabancı, alt sınırı en az bir yılı gerektiren bir suçu yabancı bir ülkede işlese ve bu suçtan Türkiye zarar görmüş olsa failin Türkiye'de olması koşulu ileTürkiye’nin o kişiyi yargılama yetkisi vardır.

Aynı şekilde bir yabancı bir Türk vatandaşı veya Türk Tüzel kişiliği aleyhine yabancı bir ülkede suç işlerse Türkiye’nin o kişiyi TCK 12/2. maddeye göre yargılama yetkisi mevcuttur.

Bu durumda Sarraf ABD vatandaşı olsaydı ve ABD’de Türkiye veya Türk vatandaşı veya Türk Tüzel kişiliği zararına bir suç işlemiş olsaydı Türkiye’nin anılan TCK düzenlemesi uyarınca Sarraf’ı yargılama yetkisi olacaktı.

TCK’daki bu düzenlemenin daha geniş bir şekilde ABD yasalarında olduğunu biliyoruz.

Bu yasal düzenlemeler karşısında şartları varsa ABD’nin Sarrafı yargılama yetkisi olduğunu kabul etmek gerekir. Yani Sarraf Türkiye’de ABD’ye zarar verecek bir suç ve suçları işlemiş ise ABD’de bulunması halinde ABD’nin Sarraf’ı yargılama yetkisi olacaktır.

Bu konuda Aydınlık Gazetesi’ne açıklama yapan Prof. Dr. Ersan Şen “Eğer bir Türk vatandaşı ABD topraklarında bunu yaparsa ABD bu tür yargılama yapabilir. Ama ABD toprakları dışında yapılmış bir işse bu yargılama yapılamaz” dedi.

ABD’nin “benim kararlarıma uymadın, başkanlık kararlarını ihlal ettin” diye dünyanın diğer ülke vatandaşlarını yargılama yetkisi bulunmadığını vurgulayan Şen, aynı ABD’nin FETÖ’nün para transferlerine nasıl göz yumduğunu izah etmesi gerektiğini bildirdi.

Bu durumda Sarraf’ın Türkiye’de işlediği iddia olunan suçlardan ABD’nin zarar görüp görmediği tartışılabilir.

Yargılama sürecinde bu tartışma netleşecektir.

Rahmi Ofluoğlu

Hukukçu