Yargıtay 16 inci Ceza Dairesinin bylocka ilişkin kararlarından sonra etkin savunma

Yargıtay’ın bylocka ilişkin bize ulaşan üç kararı mevcut; 1. Derece mahkemesi olarak iki hakim hakkında verdiği karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin onama kararları.

Bu kararların üçünde ortak olan yönler

Bylock delilleri hukukidir,

Bylock FETÖ/PDY’ye münhasır bir iletişim programıdır.

Dairenin kabul ettiği bu iki husus tartışılabilir ancak Yargıtay’ın bu kararlarından sonra bylock delillerinin hukuki olmadığı veya FETÖ/PDY ye münhasır bir haberleşme programı olmağını ileri sürmenin pratik bir yararı olmayacaktır. Çünkü Türk yargı sisteminde 1. Derece mahkemeleri istisnai olarak Yargıtay kararlarına karşı direnmektedirler, binde bir bile değildir belki, mahkemeler genel olarak Yargıtay kararlarını uygulamaktan yanadır, hele konu FETÖ/PDY ise aksini düşünmek saflık olur.

Bylock delillerinin hukuki olmadığı, bylock iletişim programının FETÖ/PDY ye münhasır olmadığı iddiaları varsa buna ilişkin yeterli belge ikincil kanun yollarında ileri sürülebilir.

Yargıtay’ın birinci derece mahkemesi olarak verdiği FETÖ/PDY kararı ve onama kararlarında bylock indiren herkesi FETÖ/PDY silahlı terör örgütü suçunu işlemiştir şeklinde bir kabul veya tespit yoktur.

Daire bu üç kararında cezaların kişiselliği ve kusursuz ceza olmaz ilkelerine uymuştur. Bu nedenle biz bylock savunmalarımızda pratik bir yararı olmayan bylock delillerinin hukuki olmadığı veya programın FETÖ/PDY ye özgü olmadığı savunmalarında ısrarcı olmayacağız. Bylock delillerinin hukuki olmadığını biz de tartışmaktayız ancak programın örgüte özgü olmadığı konusunda yeterli delil mevcut değildir, bizce bu konu çok da önemli değildir.

16 inci Ceza Dairesinin kararlarından sonra savunmalar bu kararlara göre yapılırsa pratik bir yararı olabilir.

Bizim düşüncemiz; mahkemeler söz konusu 16 inci daire kararlarına uyacak olsa binlerce bylock tutuklusunun tahliye edileceği ve yargılama sonunda beraat edeceği doğrultusundadır.

Adalet herkes içindir.

En dayanılmaz olan masumların özgürlüklerinden yoksun kalmasıdır.

Av. Rahmi Ofluoğlu

Biz Hukuk