Forumun açılışında konuşan Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Başkanı Av. Muazzez Yılmaz, Merkez’de stajyerlere sadece staj eğitim değil, meslek içi eğitim de verildiğini söyledi. Forumları bu çerçevede düzenlediklerini ve geleneksel hale geldiğini belirten Yılmaz, forumların kitaplaştırıldığını ve stajyerlerin yararlanmasına sunduklarını bildirdi.

 

Forumu yöneten SEM Yürütme Kurulu Üyesi  Prof. Dr. Serap Keskin Kiziroğlu, foruma konuşmacı olarak katılan konukları katılımcılara tanıttı.

 

 İlk konuşmayı yapan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İhsan Baştürk, Ceza Muhakemesi Kanununun 134. Maddesinde yer alan bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma konusunu anlattı. Baştürk, bilgisayar sistemlerinde tedbir uygulamasının özgürlüklere doğrudan etkisi, ceza muhakemesi hukukunun özgürlükçü yanı ile bilişimin özgürlükçü doğasının örtüşmesi, ceza muhakemesi hukukunun insan haklarına dayalı olması gerektiği konuları üzerinde durdu.

 

Ceza Muhakemesi Kanunu Yönetmeliği ile Siber suç Sözleşmesi arasındaki uyumsuzluklara da değinen Dr. İhsan Baştürk,  özellikle dinleme konusunda yasaya aykırı hareket edildiğini, oysa yasal bir dinleme için, tedbire başvurma koşullarının bulunması, başka türlü delil elde etme olanağının bulunmaması, bir suç soruşturmasının olması ve mutlaka hâkim kararının bulunması gerektiğini vurguladı.

 

Ufuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Kızılarslan ise Ceza Muhakemesi Kanununun 135. Maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması konusunda değerlendirmeler yaptı. Dinleme konusunun 4422 sayılı yasaya, çıkar amaçlı suç örgütlerinin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla konulduğunu belirten Kızılarslan, Ceza Muhakemesi Yasasının 135. Maddesinde ise telekominikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesinin ön görüldüğünü söyledi.

 

Hâkim tarafından dinleme kararının belirli bir süre için verilebileceğini ve bunun en çok üç ay uzatılabileceğini belirten Kızılarslan, ancak bu kararın ‘müteaddid defalar’ uzatılmasının hukuka aykırı olduğunu bildirdi. Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimin kayda alınamayacağını, alındıysa bile imhasının gerektiğini kaydeden Hakan Kızılarslan, yasada sayılan suçlarla ilgili esas ve usuller dışında hiç kimsenin telekominikasyon yoluyla iletişiminin dinlenemeyeceğini ve kayda alınamayacağını vurguladı. Kızılarslan, istihbari ve önleyici amaçlı dinlemelerin delil niteliğinin bulunmadığını hatırlattı.

 

Forumda konuşan Prof. Dr. Serap keskin Kiziroğlu da CMK yasasıyla getirilen sistemi ‘engizisyona dönüş’ olarak niteledi. Sistemin, delilden faile ulaşmak yerine, failden delile ulaşmayı amaçladığını ve dijital delillerin üretilerek insanların suçlandığını belirten Kiziroğlu, bunun düşman ceza hukukunun bir uygulaması olduğunu anlattı.  İletişimin dinlenmesi sistemini bir ‘facia’ olarak niteleyen Kiziroğlu, çelişkileri ortadan kaldırmak için Siber Suç Sözleşmesinin iç hukuk haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Forum sonunda Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Başkanı Av. Muazzez Yılmaz, konuşmacılara birer plaket verdi.

 

 

İstanbul Barosu