Türkiye’nin en büyük barosu İstanbul Barosu Genel Kurulu bu hafta sonu yapılacak. 56 bin üyesi bulunan İstanbul Barosu Başkanlığı için 7 avukatlık grubundan 8 aday kıyasıya yarışacak. Halktv.com.tr baro başkanlığına aday isimlere tek soru yöneltti. “Baro başkanı seçilirseniz kamuoyuna ve meslektaşlarınıza ne vaat ediyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlar.

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz’

İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı avukat Filiz Saraç:

32 yıldır adliye koridorlarında meslektaşlarımla birlikte savunma görevi yapıyorum. Yargı sisteminde hak mücadelesini öncelikle avukatlar vermektedir. Bütün meslektaşlarımızın, özellikle de genç meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal zorluklarının aşılması konusunda etkin olacağız. Şubat ayından bu yana plan ve projelerimizi, geleceği inşa edecek genç avukatlarımızla ve stajyer avukatlarımızla birlikte hazırladık ve birlikte hayata geçireceğiz. Etkin Baro, güçlü avukat hedefimiz. Genç avukat sayısından yakınmayacak, genç meslektaşlarımızın gücünü mesleğin gücüne dönüştüreceğiz. Geçmişin deneyimi ile gençliğin vizyon ve dinamizmini bir araya getireceğiz. İstanbul Barosu gibi köklü ve büyük bir yapının organizasyonunu doğru bir biçimde gerçekleştireceğiz. Her bir meslektaşımızı ilgi alanlarına göre yönlendirerek, meslek ve meslektaş için hedefler koyarak beraber yürüyeceğiz. Meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olacağız, Baroyu her zaman ve her yerde yanında hissetmeleri için çalışacağız. Hedefimiz; mesleğimizin saygınlığını artırmak ve meslektaşlarımızı hak ettikleri ekonomik ve sosyal konuma eriştirmektir. CMK ücret tarifesinin arttırılması ve uzlaştırmacılarının avukatlardan oluşması için mücadele edeceğiz. Adliyelerin yönetiminde söz sahibi olacağız. Avukata yönelik şiddetin önlenmesi için etkin mücadele edeceğiz. Haciz, keşif ve benzeri görev mahallerinde kolluk kuvvetinin eşlik etmesi zorunluluğunun getirilmesi ve adli kolluk biriminin kurulması için çalışacağız. İcra Dairelerinde yaşanan sorunlara çözümler üreteceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden ve kadın hakları mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. 0-10 yıl kıdeme sahip meslektaşlarımızın öncelikli olacağı avukatlara özel iş merkezlerini organize edeceğiz. CMK, Adli Yardım, AHM, Bölge Temsilcilikleri, Avukat Destek Birimleri, Avukat Sosyal Destek Merkezi, Gönüllü ve Kadrolu Nöbetçilerin entegre çalışacağı, avukatların her türlü bilgi ve destek ihtiyacına 7/24 cevap verecek ve meslektaşların yanında derhal yer almalarını daha etkin ve hızlı hale getirecek örgütlenme ve teknik imkanları sağlayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden ve kadın hakları mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Çoklu Baronun kaldırılması için mücadeleye devam edeceğiz. Genç avukatların vergi ve sosyal güvenlik prim ödemelerinin 5 yıla kadar muaf tutulması, 5 yıldan 10 yıla kadar da yüzde 50 indirimli olması için çalışacağız. Genç avukatların ilk iki yıl Baro aidatı ödememesinin sağlanması için yasa değişikliği önereceğiz. Bağımsız çalışan genç avukatlar için ofis açması esnasında faydalandığı genç girişimcilik paketinin vergi ve sosyal güvenlik prim avantajının beş yıla uzatılması için girişimlerde bulunacağız. Tüm Hukuk Fakültelerinin asgari standartlarının belirlenmesi ve uygulanması için etkin rol oynayacağız. “Avukatlık Hukuku” derslerinin tüm hukuk fakültelerinde zorunlu ders kapsamına alınması için Üniversiteler ve YÖK nezdinde girişimlerde bulunacağız. Kamu avukatlarının özlük haklarının ve tüm bağlı çalışan avukatların çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele edeceğiz. Stajyer avukatların ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi için çalışacağız.

İstanbul Barosu 9 adayla seçime gidiyor İstanbul Barosu 9 adayla seçime gidiyor

‘İnsan hakları ihlallerine borumuzun sesi gür çıkacak’

Önce İlke Yeniden Yükseliş Hareketi adayı avukat Hasan Kılıç:

Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın çözülmeyi bekleyen çok ciddi sorunları bulunmakta. Özellikle pandemi ile birlikte ekonomik yönden oluşan olumsuz bir tablo söz konusu. Yine baktığımızda avukatlar görevlerini yaparken birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Sırf görevlerini yapıyor diye darp ediliyorlar, vuruluyorlar, öldürülüyorlar. Sorunların çözümü için etkin, mücadeleci bir baroya ihtiyaç var. Genç avukatların, bağlı çalışan avukatların, CMK sisteminden görev alan meslektaşlarımızın sorunları çözüm bekliyor. Ücretlerin asgari ücret seviyesine çekilmesini, her birim için ayrı ücret ödenmesini, KDV yükünün kaldırılmasını ısrarla istiyoruz. Eğitim ve mesleki gelişim alanında önemli projeler geliştirdik. Avukat akademisini hayata geçireceğiz. İhtiyacı giderecek bir eğitim sürecini hayata geçireceğiz. Genç meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü ve baro çalışmalarına katılımları yönünden aşağıda yer alan projeleri hazırladık.Genç avukatlara özel ortak ofis ve toplantı merkezleri açacağız. Genç avukatların hem eğlenip hem de meslek içi eğitimleri alabildiği yaz kampları düzenleyeceğiz. Yine onların en azından ilk beş yıla kadar vergi muafiyeti ve BAĞ-KUR prim kolaylığı sağlanması yönünde çalışmalar yapılacaktır. Genç avukatların tüketici hakem heyetlerinde görev almalarının teşvik edilmesi. Bu alanda daha çok avukata görev verilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda girişimlerde bulunulacaktır. Konkordato komiserliği, bilirkişilik, aktüeryal hesaplama ve diğer ihtiyaç duyulan alanlarda ücretsiz sertifika eğitimleri organize edilerek avukatlara katkı sunacak yeni alanlar açılacaktır. Komisyon ve merkezlerde daha çok genç avukat ve kadın avukat temsilci, her bölgede genç avukat ve kadın avukat temsilci, stajyer avukatların sosyal ve ekonomik haklarını iyileştireceğiz. Yine vatandaşın haklarının da korunmasını sağlayacak olan gayrimenkul alım satımında avukatın bulunması, ticaret Kanunu'nda yer alan denetçilerden birinin avukat olması, arabuluculuk sürecinde avukatla temsil zorunluluğu bulunması, toplu yapılarda avukat bulundurulması zorunluluğu gibi proje ve taleplerimiz var. Ayrıca İstanbul barosu her zaman hukuk devleti mücadelesinde en önde olmuştur. Güçlüye, güçlünün hukukuna boyun eğmez, biat etmez. Geçmişinden, genlerinden gelen duruşunu devam ettirecektir. Yargı bağımsızlığı, hukuk devleti talebi, insan hakları ihlallerine karşı çıkılması konusunda borumuzun sesi gür çıkacaktır. Bireylerin ve toplumun hakları için mücadele edilerek haksızlıkların, hukuksuzlukların karşısında duracağız. İstanbul barosu ülkenin pusulasıdır. Hukuk devletinin, toplumun oksijeni olan adaletin savunucusu olacağız. Cumhuriyetin hukukunu, ilke ve devrimleri sonuna kadar koruyacak, mücadeleden geri durmayacağız.

'Yanında çalışan değil beraber çalışan avukat anlayışı'

İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu Hakan Çatak:

Adalet Bakanlığı ve TBMM bünyesinde, avukatların mesleklerinin icrası nedeniyle yaşadıkları risk ve krizlerin yönetimine aktif örgütlü katılım sağlayacağız. Katılımcı bir anlayışla, nispi temsil ile seçilen baro yönetim, denetim ve disiplin kurulları yanında, baro meclislerinin oluşturulması için çok yönlü mücadele edeceğiz. Siyasi iktidara numaralı baro düzenlemesini yasalaştırma fırsatını, kendilerine oy verenler dışındakileri ‘öteki’ sayan mevcut baro yönetimi vermiştir. Baro meclisi üzerinden fiilen nispi temsil sistemini hayata geçireceğiz. Staj Eğitim Merkezini kıdemli avukatların genç meslektaşlara kahramanlık hatıralarını anlattıkları alanlar olmaktan çıkarıp, akademi kimliği olan ciddi bir kurum haline getireceğiz. Kimden gelirse gelsin! Meslektaşlarımıza yönelik her türlü cinsel, ekonomik, psikolojik saldırı ve taciz kırmızı çizgimizdir. Mutlaka engel olacağız. Meslektaşlarımızın kendisini yalnız ve sahipsiz hissetmesinin önüne geçerek, ayrım gözetmeksizin her zaman her konuda yanlarında olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyacağız.

Adaletli ve hakkaniyetli Avukatlık Ortaklıklarını destekleyerek, yanında çalışan değil beraber çalışan avukat anlayışını getireceğiz. Meslekte gelir makası dayanılmaz biçimde açılmıştır; artık şehrimizde ekonomik zorluk yaşayan avukatların bulunmasını istemiyoruz. Tüm imkanlarımızla ekonomik zorluk içinde olan meslektaşlarımızın yanlarında olacağız. Meslektaşlarımızın ücretsiz kullanımında olan, merkezi sosyal tesisler oluşturacağız. Adliyeler bünyesinde/adliyelere yakın bölgelerde meslektaşlarımızın küçük yaş grubu çocukları için kreşler kuracağız. Teknolojik imkanlara uyum sağlayıp e-duruşmalarımıza adliyelerden de katılmamızı sağlayacak, nezih ‘’e-duruşma kabinleri’’ oluşturacağız. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Türk Milleti’nin her bir ferdinin, adil yargılanma hakkının, ifade ve inanç hürriyetinin teminat altına alındığı, evrensel insan haklarına saygı duyulan, hukukun üstünlüğünün tam olarak tesis edildiği bir devlet ve toplum yapısında yaşaması ve yaşatılması temel ülkümüzdür. Bu ülkümüzü gerçekleştirmek adına TBMM, Adalet Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşları nezdinde etkin çalışmalar yapacağız. Şayet yapılan iyi niyetli ve toplum yararı gözeten bu çalışmaların beklenen sonucu vermemesi ya da etkisiz kalması halinde, İstanbul Barosu olarak, hukuk içerisinde kalmak kaydıyla, hukukun üstünlüğünün ve Yargı Bağımsızlığının tam olarak tesis edilmesi için çok yönlü bir mücadeleye ve gerek duyulması halinde eylemlere imza atacağımızı açıkça ifade etmek isterim.

'Dar grupçuluk yapmadan, kapsayıcı bir şekilde hareket edeceğiz'

Avukat Hakları Grubu adayı avukat Gökhan Ahi:

Avukatların sorunlarını dile getirmek en kolayı, zaten yıllardır mevcut yönetimler bunu yapıyor. Esas mesele bütün bu sorunları çözmek için ne çalışmalar yapıldığı ve ne tür projeler üretildiği. Biz Avukat Hakları Grubu olarak, zaten her daim sahada olduk, çalışmalar yaptık, adliyelerde nöbetler tuttuk, eylemler yaptık, davalar açtık, sorguladık, avukat kamuoyunda farkındalık yarattık. Esas farkı seçildiğimizde ortaya koyacağız. Sadece grup olarak yaptıklarımız ortada, bir de İstanbul Barosu yönetiminde olursak çok daha etkin ve güçlü mücadele edeceğiz. Elbirliğiyle ve ortak akılla, başta İstanbul Barosunun genel hukuk siyaseti içerisindeki ağırlığını ve konumunu perçinleyecek, aynı zamanda avukatların mesleki sorunlarını çözebilmek için çalışmalar yapacağız. Avukatlara yönelen siyasi, fiili, hukuki ve psikolojik her tür engeli yıkmak için mücadele edeceğiz. Amacımız, Türkiye’nin en büyük hukuk kurumu olan İstanbul Barosu’nun hem insan haklarını ve özgürlükleri korkmadan cesurca savunabilmesi, hem de avukatların mesleki sorunlarını çözebilmesi ve avukatları güçlendirebilmesi. Bunun tek yolu ise, baronun avukatlara ayrımsız bir şekilde arka çıkması, avukatların da barosuna önyargısız ve koşulsuz sahip çıkması. Bunu ancak tüm meslektaşlarımızı bir şekilde yönetime dahil ederek yapabiliriz. Dar grupçuluk yapmadan, kapsayıcı bir şekilde hareket edeceğiz. Komisyonları ve kurulları güçlendireceğiz, meslektaşlarımızın önceliklerini ve fikirlerini alacağız ve adım adım ilerleyeceğiz. Tüm kurumlarla öncelikle iletişim halinde olacağız, iletişim kesilirse veya kurulmazsa eylemlilik aşamasına geçeceğiz. Bütün bunları ancak 56 bin avukatın tam ve kesintisiz desteği ile yapacağız. Bu arada çok önemli bir misyonumuz daha olacak. Oldukça kritik gördüğümüz 2023 genel seçimlerinin adil ve dürüst bir şekilde sonuçlanması ve gerçek iradelerin sandığa yansıtılabilmesi için Türkiye’deki tüm avukatları seçim ve sandık güvenliğini sağlamak için İstanbul Barosu liderliğinde bir araya toplayacağız. Çünkü İstanbul Barosu, hukuk ve demokrasinin kalesidir, tarihi misyonu bunu gerektirir.

'Resmî tüm işlemlerde avukat bulundurma zorunluluğu için başvuru yapacağız'

Önce Avukat Grubu adayı avukat Elif Görgülü:

Baro başkanı olmayı bir makam sahibi olmak değil, dünyanın en kalabalık barosunun Türkiye’nin en köklü ve güçlü hukuk kurumu olması için istiyorum. İstanbul Barosu’nun tarihi hukukun üstünlüğü için verilen mücadelelerle doludur. Son yıllarda çok fazla hukuk fakültesi açılması ve her yıl on binlerce avukat adayının baromuzun verdiği ruhsata başvurması sonucu özellikle genç meslektaşlarla olan ilişki koptu, nerdeyse “yok” diyebileceğimiz düzeye indi. Halbuki her kıdemdeki meslektaşlarımız kendilerine sahip çıkacak, dertlerini duyacak, dinleyecek ve harekete geçecek dinamik bir baro istiyorlar. Biz baroyu değiştirmek; eski gücüne ve dinamizmine kavuşturmak istiyoruz. Amacımız bu… Var olan merkezleri, komisyonları daha aktif hale getireceğiz, en yeni üyemizin bile baroyu kendi çatısı hissetmesini, evi gibi görmesini sağlayacak adımlar atacağız. Birinci önceliğimiz genç ya da kıdemli olduklarına bakmadan meslektaşlarımızdan gelen her türlü şikayet ya da soruna çözüm bulmak. Meslektaşlarımızı dinlemeye başladık bile, örneğin genç meslektaşlarımızla konuştuğumuzda ekonomik sorunlarının yanı sıra en çok şikayet ettikleri konu icra müdürlüklerinde karşılaştıkları muameleydi. Hemen icra müdürlüklerine gittik, şikayetleri anlattık ve onların da benzer şikayetlerini anlayınca bu işin diyalogla çözüme doğru gidebileceğini gördük. İkinci en büyük sorun ya da beklenti, hukuk sisteminin farklı konularıyla ilgili eğitimlerin eksikliğiydi, hemen eğitimlere başladık; adaylık açıklamamdan bu yana dört farklı eğitim düzenledik, beşincisini bugün yapıyoruz.

CMK avukatlığı genç meslektaşlarımız açısından önemli, ancak şimdiki durumda önce stajlarını tamamlayıp sonra CMK eğitimi almaları gerekiyor, biz bu eğitimi staj eğitiminin içine alacağız ve böylece ruhsat aldıkları gün atanabilir duruma gelecekler.

Çok önemli bir adım atacağız, meslektaşlarımızın karşılaştıkları mobbing ya da cinsel taciz gibi şikayetler için baro çatısı altında özel bir birim kuracağız ve psikolojik destek dahil her türlü yardımı sağlayacağız. Baronun şu ya da bu partinin arka bahçesi olmasına izin vermeyeceğiz. Önceliğimiz mesleğimizin ve baromuzun gücüne ve itibarına yeniden kavuşması. Kurumsal şirketlerde çalışan meslektaşlarımız için kıdem yıllarına göre asgari maaş baremleri belirlenmesi ve İstanbul’da faaliyet gösteren tüm şirketlere yazılı bildirimde bulunacağız. Reklam yasağı birimleri kurarak, meslektaşlar arası haksız rekabetin önünde etkin ve hızlı bir çözüm üretilmesi için gerekli çalışmalara hemen başlayacağız.

Eğitim birimlerinin tek çatı altında toplayarak eğitim akademisi kuracağız. Eğitimlerimiz toplumsal ve teknolojik gelişmelere uyumlu ve kapsamlı olacak. Resmî tüm iş ve işlemlerde avukat bulundurma zorunluluğu getirilmesi için gerekli başvuruları yapacağız. Dört ayda bir dijital olarak rapor yayınlayarak meslektaşların baro faaliyetlerinden haberdar olmasını sağlayacağız. Bunlar 100 günlük iş planımızda yer alan projelerimizden bazıları...

'Amacımız adeta babadan oğula geçen yönetim sistemini değiştirmek'

Genç Hukuk Hareketi Grubu adayı avukat Türkan Kara:

Baro başkanlığına aday olma amacımız mevcut ve adeta babadan oğula geçen yönetim sistemini değiştirmek. Avukat odaklı ve bir siyasi partinin uzantısı gibi davranan mevcut baro da tamamen şeffaf olmayan üyesi olan avukatların her birinin baroya ulaşımının olmadığı bu hukuksuz kapalı ve kendi aralarında yönetilen baroculuğa son vermek. Geçim derdinde olan avukatların bugüne kadar yenmiş haklarının iadesi ile toplumsal tüm olaylarda baronun ve avukatın etkin olarak rol almasını sağlamak temelindedir.

'Hepimiz yargıdan aynı ölçüde şikayetçiyiz'

Bağımsız aday avukat Mert-Er Karagülle:

20 yıllık siyasi iktidar ; devletin siyasi rejiminden yaşam şeklimiz kadar her alanda doğrudan veya dolaylı düzenlemeler yapıyor. Ve bunları yaparken “adaleti sağlamak” kaygısından uzak bir yaklaşım içerisinde. Tek yol göstericisi var, kendi ajandası. Hele ki seçime yaklaşırken baskı daha da artıyor. Sosyal medya için sansür yasası meclisten geçti, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı fiilen kısıtlanıyor. Halkın bu ortamda güvenebileceği, adalet arayışını karşılayacak bir yargı sistemine ihtiyacı var. Ancak o da tel tel dökülüyor. Ya bir savcını hakimin karıştığı skandal duyuyoruz ya da kamuoyuna yansıyan ve sokaktaki vatandaş için dahi merak uyandıran olayların gerçeğini soruşturmaya kalkan tek bir savcı bulamıyoruz. Topluma güvensizlik ve yalnızlık duygusu hakim oluyor.

Biz avukatlar da aynı çemberin içindeyiz. Genç avukatlar; kendilerine hiçbir bilgilendirme yapılmayan ve destek verilmeyen bir ortamda, tıkanan bir sistem ve giderek büyüyen sorunların içinde hayata atılmaya çalışıyorlar. Kıdemlilerin yaşadıkları ekonomik sorunlar da sadece biçim değiştirmiş hali. Ve hepimiz yargıdan aynı ölçüde şikayetçiyiz.

Bu tabloda; İstanbul Barosu’nun söyleyeceği “sözler” olmalıdır, sessiz kalamaz, izleyici olamaz. Kaldı ki, 144 yıllık geçmişinin birçok döneminde, hukuk devleti, insan hakları ve demokrasi mücadelesinde önemli bir mevzi oluşturmuştur. Artık göstermelik söylemlerin dönemi geride kaldı. Devamla, meslektaşlarının sorunlarını gerecekten içselleştirmeli ve sorunların kaynağına inerek çözüm yaratmalı. Bunu Güçlü Bir Baro gerçekleştirebilir. Ben ve her biri çok donanımlı arkadaşlarım bu nedenle adayız ve hazırız.

Avukatın staja başladığı andan, ofis açmasına, CMK görevinden adliyedeki faaliyetine, kadın meslektaşlarımızın HPV aşısı gereksiniminden, adliyeye giden çocuklu avukatın destek ihtiyacına onlarca konuda projelerimizi açıkladık. Daha da önemlisi bunları hangi kaynakla ve nasıl gerçekleştireceğimizi ayrıntısıyla anlattık.

Son sözüm; tüm meslektaşlarıma. Kim seçilirse seçilsin, baronun siyasi iktidara karşı güçlü olması için katılımın ve desteğin yüksek olması gerekiyor. Geçen seçimdeki az katılım ve az destek nedeniyle, mevcut yönetim tüm üyelerimizin yüzde 16,37 ‘sinin oyu ile seçilebildi. Ve bu nedenle, kendi güçlü hissetmiyor, tepkisi cılız kalıyor. 22-23 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde olalım, oy verelim.

https://halktv.com.tr/siyaset/istanbul-barosu-secime-gidiyor-iste-vaatler-698606h