Avukatlar görevleri nedeniyle işledikleri suçlardan Avukatlık Kanunu’nun 62.maddesinin yollamasıyla TCK'nun Görevi Kötüye Kullanmayı düzenleyen 257.maddesiyle yargılanıyorlardı. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2012/11197esas, 2013/6909karar 20.06.2013 tarihli kararıyla avukatlık kanunu’nun 62.maddesi mülga sayılmasıyla artık başta nitelikli zimmet olmak üzere suçla ilgili TCK’nun farklı maddelerinden yargılanabilecekler.

TCK 257.maddesinin avukatlar için günümüze kadar ki uygulaması ve Yargıtay kararları 


 
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2011/6395esas, 2013/744karar,  17.1.2013tarihli kararında

Görevi Kötüye Kullanma
Zorunlu müdafiin mazeretsiz olarak duruşmalara katılmayarak sanığın hukuki yardımdan mahrum kalmasına ve yargılamanın uzamasına yol açarak sanığın mağduriyetine neden olmasını görevi kötüye kullanma olarak kabul etmiştir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2010/30601esas, 2012/22153karar, 01.11.2012 tarihli kararında
Yargıtay’ ın bir başka kararında avukatın dosyayı süresi içinde yenilememesi ve davanın açılmamış sayılmasını ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma olarak kabul etmiştir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2009/19013 esas, 2011/21017 karar,  14.11.2011 tarihli kararında

Yakalama kararı olan müvekkilin yerini bildirmeme

Yargıtay yakalama kararı olan müvekkilin yerini bildirmemeyi AİHS 6/3-c, Anayasa’nın 36 ve Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 36.maddelerine göre sır saklama olarak görülmesi gerektiği ve TCK’nun 24/1.maddesi anlamında hukuka uygunluk nedeni olarak değerlendirilmesine karar vermiştir. Ancak daire aynı kararında avukatın müvekkilini bir Asliye Mahkemesinde yaşının 1936 olarak düzeltilmesine rağmen bir başka mahkemede 1931 doğumlu olduğundan bahisle dava açmasını Avukatlık Kanunu’nun 34.maddesine göre avukatın görevini doğruluk ve onur içinde yerine getirme yükümlülüğüne aykırı davrandığına hükmetmiştir

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2010/30698 esas, 2011/16613 karar,  28.9.2011 tarihli kararında

İhmali davranışla Görevi Kötüye Kullanma Suçu

Baro Yönetim Kurulu Üyesi olan Avukatların sanığa müdafii tayin etmeleri gerekirken bu görevi yerine getirmemelerini daire ihmalli davranışla Görevi Kötüye Kullanma olarak değerlenmiştir. 

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2008/8209 esas, 2009/15566 karar,  6.10.2009 tarihli kararında

 

Avukatın temyiz süresini kaçırması

Avukatın hükmü yasal süre geçtikten sonra temyiz ederek temyiz isteminin süre yönünden reddedilmesine ve katılanın mağduriyetine neden olmasını görev ihmali ve avukatın vekâlet görevini özen, doğruluk ve güven içerisinde yerine getirmemesini daire Görevi Kötüye Kullanma olarak değerlendirmiştir. 


Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2007/2915 esas, 2009/3623 karar,  02.03.2009tarihli kararında

Avukatın dosyaları takip etmemesi

Avukatın takip etmesi gereken davaları ve icra takip dosyalarını takip etmeyerek müvekkili kamu kurumunu zarara uğrattığından cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir.