AYDINLIK / ANKARA

Başar Yaltı "Bu seçim Baroların değil Barolar Birliğinin seçimidir" Başar Yaltı "Bu seçim Baroların değil Barolar Birliğinin seçimidir"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, avukatların ve baroların işçinin yanında olduğunu ve işçilerin yanına avukat vermek zorunda olduklarını söyledi. Feyzioğlu, “Bunun için teklifimiz çok somut, net ve işlevsel. Arabuluculuk müzakeresine davet edilen ya da kendisi işi arabulucuya götüren işçi, barodan talep etmesi halinde maddi durum araştırması yapılmaksızın baronun tayin ettiği bir avukattan yararlanma hakkına sahip kılınmalı” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Emek Komisyonu, ‘Ekonomik Kriz Dönemlerinde Emekçinin Hukuku’ konulu bir sempozyum düzenledi. Sempozyumun açış konuşmasını TBB Başkanı Metin Feyzioğlu yaptı. Feyzioğlu konuşmasını, iş uyuşmazlıklarında dava şartı haline gelmiş arabuluculuk meselesine ayırdı. Yargıtay’ın 30-35 yılda yerleştirdiği, özellikle sendikasız, örgütsüz işçiyi koruyan içtihadının, arabulucuda yapılan anlaşma tutanağı yoluyla geçersiz kılındığını belirten Feyzioğlu, şöyle konuştu: “Bir arabulucunun aynı gün bir, iki meseleyi çözüme kavuşturması beklenir. Ancak bir işyerinden 150, 200, 300 arabulucu tutanağı çıkıyorsa, orada bir müzakere yoktur. İşçinin önüne para dolu bir zarf ya da rakam konulmakta, imzala al paranı denilmektedir. Hani nerede 30 gün sonra ibranamenin verilmesi.

‘ÇÖZÜM BAROLARDA’

Arabuluculuğun bu şekilde suistimal edilmesinin sosyal devlet ilkesine aykırı olduğunun altını çizen Feyzioğlu, bu durumun bir süre sonra toplumsal bir patlamanın sebebi olabileceği uyarısında bulundu: “Çözüm avukatlardadır. Çözüm barolardadır. Tıpkı 1992 senesinde karakollardaki işkencenin önlenmesi için Meclis iradesiyle avukatların ifade almaya katılımı nasıl sağlandı ve büyük ölçüde çözüme ulaşıldıysa, aynı şekilde arabuluculukta da barolar ve avukatlar sayesinde çözüm olacaktır.”

SOMUT ÇÖZÜM

Bu konuda çok somut, net ve işlevsel teklifleri olduğunu bildiren Feyzioğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Arabuluculuk müzakeresine davet edilen ya da kendisi işi arabulucuya götüren işçi, barodan talep etmesi halinde maddi durum araştırması yapılmaksızın baronun tayin ettiği bir avukattan yararlanma hakkına sahip kılınır. Baro bu avukatı adli yardım gönüllü avukat listesinden tayin etmekle birlikte bu gönüllü avukat listesinin altında bir alt küme açar. İş uyuşmazlığında taraf vekilliği eğitimini almış, tamamlamış avukatlar arasından atama yapılır. Bu uyuşmazlıkların yaklaşık yüzde 50’sinin arabulucuda anlaşma ile sonuçlandığı düşünüldüğünde 100 milyon liralık bir kaynağın ayrılması yeterli olacak. Bu paranın kaynağı da var. İşsizlik fonundan yılda yüzde yarım gibi bir kaynağı aktardığımızda işçinin menfaatine kullanmış oluyoruz. İşçinin yanına, bilgili bir avukat veriyoruz. İşçinin işvereni karşısında, işverenin mali müşaviri karşısında, işverenin maddi gücü karşısında ezilmesini önlüyoruz.”