Uzlaşı amaçlı yapılacak görüşmeler de bildirilen rıza ile kayda alınmış olsa dahi açıklanamaz, kayda alınamaz ve özellikle aleyhe kullanılamaz. Bu görüşmelerin kamunun avukata duyduğu güven çerçevesinde yapıldığı asla unutulmamalıdır.
TBB DİSİPLİN KURULU KARARI
Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 26.03.2016
E. 2016/86
K. 2016/249
Uzlaşı amaçlı yapılacak görüşmeler de bildirilen rıza ile kayda alınmış olsa dahi açıklanamaz, kayda alınamaz ve özellikle aleyhe kullanılamaz. Bu görüşmelerin kamunun avukata duyduğu güven çerçevesinde yapıldığı asla unutulmamalıdır.
(Yas 34,35, 134, TBB  Mes. Kur 3, 4)
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında ...  Barosu Yönetim Kurulu’nun 2014/61 Esas, 2015/146 Karar sayılı ve 20.02.2015 tarihli kararıyla “meslektaşı ile yaptığı görüşmelerin görüntü ve ses kaydını alarak, mahkemeye sunduğu dilekçesinde görüntü ve ses kaydını ibraz edeceğini bildirdiği ve meslektaşı ile yaptığı uzlaşı görüşmesinde konuşulan hususları mahkemeye açıkladığı” gerekçesiyle başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukatın savunmalarında özetle; Hakkında ceza yargılaması bulunmadığını, taraf vekilleri arasındaki görüşmelerin her iki tarafın bürosunda da yapıldığını, her iki büroda da kamera kayıt sistemleri bulunduğunu, kamera sisteminin bulunduğunun büro girişi ve dairenin holünde belirtildiğini, odalardan birinde bulunan bilgisayar ekranında çekim yapıldığının görüldüğünü, kameranın 7/24 kayıt yaptığını ve bu kayıtların 45 gün muhafaza edildiğini, olaydan 45 gün sonra kayıtların silindiğini, sistemin mevcudiyetinin aleni olduğunu, şikâyetçi avukatın görüşmelerini özel olarak kayda almadığını, ... 4. İş Mahkemesi’nin 2014/482 Esas sayılı dosyasında davalının şikâyetçi avukatın akrabası olduğunu, hukuka aykırı olarak oluşturulmuş bir delil bulunmadığını, meslektaşının hatalı ve yolsuz beyanı üzerine söz konusu konuşma kayıtlarını ibraz edeceğini belirttiğini, ancak dosyaya herhangi bir kayıt ibraz etmediğini, olayın muhakkik tarafından CD kaydının alınması ve mahkemede delil olarak kullanılması şeklinde hatalı olarak tavsif edildiğini savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; ...  4. İş Mahkemesi’nin 2014/482 Esas sayılı alacak davasının davacı … Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. vekili şikâyetli avukat ve davalı A.E.  vekili şikâyetçi avukat tarafından vekil sıfatıyla yürütüldüğü, dava dosyasına davacı vekili şikâyetli avukat tarafından sunulan davaya cevap dilekçesinin ilk sayfasının 5. maddesinde “…Mahkemenizin 2014/482Esas sayılı dosyasında dava dilekçesindeki açıklama ve taleplerimizi aynen tekrar ederiz. İşbu davamızı 23.09.2014 tarihinde ikame etmemiz sonrasında dava dosyamızın davalısı A.E.  ile 27.09.2014 tarihinde kendisinin de bilgisi dahilinde ses ve görüntü kaydı alınan büromuzda görüşmüştük. Bu görüşmenin bir suretini-CD’sini delillerimiz arasında mahkemenize ibraz edeceğiz. Ayrıca vekili sıfatıyla Av. M.O.T.  ile müteakip hafta içinde yapmış olduğumuz görüşmenin bir suretini-CD’sini delillerimiz arasında mahkemenize ibraz edeceğiz. Söz konusu kamera kayıtlarının tetkikinde tavrımızın nasıl olduğu hususu ortaya konulacaktır.” ifadelerinin yer aldığı,
Davacı vekili şikâyetli avukat tarafından anılan dosyaya sunulan 17.02.2015 tarihli delil listesinde “davalı asılın izni ile alınan sese kaydını içerir CD’ler” in yer aldığı,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde kesinleşmiş herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Şikâyetçi avukat itirazında özetle; rıza, izni ve bilgisi olmadan şikâyetli avukatın bürosunda yaptıkları görüşmeyi sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alma, elde ettiği bu kayıtları karşılıklı vekil görevini üstlendikleri davada delil olarak sunma sebebiyle şikâyetçi olduğunu, avukatın çekişmeli hakkı vekil sıfatıyla ve olağan yöntemlerle savunma ve takip yolunu bir kenara bırakıp sonuç almaya yönelmesinin mesleğin amacına, düzenine ve geleneklerine aykırı olduğunu, verilecek cezanın şikâyetli avukatın önceki siciline göre değil suçun gerektirdiği ölçüye göre verilmesi gerektiğini belirtmiş; şikâyetli avukat hakkında daha üst bir cezaya hükmedilmesini talep etmiştir.
Şikâyetli avukat itirazında özetle; önceki beyanlarını tekrarla, müşteki avukatın uzlaşı görüşmelerini hatalı ve yolsuz olarak nitelendirmesi üzerine şarta bağlı olarak suret alınabileceğinin ifade olunduğunu, uzlaşı görüşmelerinin açıklanması-hukuka aykırı olarak kayda alınması veya aleyhe kullanılmasının söz konusu olmadığını, emsal kararda güvenlik kamerası kayıtlarının delil olarak dosyaya sunulduğunu, dava dosyasında ise sunulmayarak davalı tarafın muvafakati söz konu olursa, sistemden alınabileceğinin ifade edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”, 
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”,
Avukatlık Yasası’nın 35/A maddesi, “Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler.”,
Avukatlık Yasası Yönetmeliği’nin 16. maddesi, “Uzlaşma Müzakereleri”  nasıl yapılacağı düzenlenmiş olup “Avukatlık Kanununun 35/A maddesine göre avukatlar, dava açılmadan veya dava açılmış olupta henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla müvekkilleriyle karşı tarafa ve karşı taraf vekiline yönelttikleri uzlaşma teklifinin kabulü halinde uzlaşma müzakerelerini yönetirler.
Uzlaşma müzakereleri sırasında avukatlar, taraflara hukuki durumları hakkında bilgi verir, çözüm önerilerinde bulunur ve uzlaşmaları konusunda tarafları teşvik ederler.
Avukatlar, uzlaşma müzakereleri sırasında, uyuşmazlığın tarafları arasında yansız bir şekilde hareket etmeye ve taraflardan hiçbirinin etkisi altında kalmaksızın tarafları uzlaştırmaya özen gösterirler.
Uzlaşma önerisinde bulunan avukat, önerinin kabulü halinde, uzlaşma müzakerelerinin yapılacağı yeri ve zamanı karşı tarafa bildirir.
Uzlaştırma müzakereleri, aksi kararlaştırılmadıkça yalnızca uzlaşmazlığın taraflarının ve avukatlarının katılımıyla gerçekleştirilir.
Uzlaşma müzakereleri sırasında taraflarca veya avukatlarınca yapılan beyan ve ikrarlar, uzlaşmanın sağlanamaması halinde geçerli olmayıp, uzlaşma konusuyla ilgili olarak açılmış ve daha sonra açılacak davalarda taraflar aleyhine delil olarak kullanılamaz. Uzlaşma müzakereleri esnasında anlaşmazlık konusunda beyan edilen hususlar taraflarca ve avukatlarınca hiçbir şekilde açıklanamaz.” hükmünü amirdir.
Görüldüğü üzere uzlaşı amaçlı yapılacak görüşmeler de bildirilen rıza ile kayda alınmış olsa dahi açıklanamaz, kayda alınamaz ve özellikle aleyhe kullanılamaz. Bu görüşmelerin kamunun avukata duyduğu güven çerçevesinde yapıldığı asla unutulmamalıdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 35/A, 134, Avukatlık Yasası Yönetmeliği 16 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olmakla disiplin suçu olduğundan Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme yerinde, ancak disiplin eyleminin Yasasının 6. Kısmına aykırılık olması nedeniyle Şikâyetçi itirazının kabulü ile kararın uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle düzeltilerek onanması, Şikâyetli avukatın itirazının reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi avukat M.O.T.’nın itirazının kabulü, Şikâyetli avukat M.K.’in itirazının reddi ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine İlişkin” ilişkin 25.11.2015 gün ve 2015/9 Esas, 2015/23 Karar sayılı kararının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın Düzeltilerek Onanmasına, Şikâyetli avukat M.K.’in “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi.