Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimi için düzenlenen 'Her sandığa bir avukat' kampanyasını anlattı. "Her siyasi görüşten avukat sandıklarda görev alabilir" diyen Sağkan, amaçlarının seçmen iradesinin sandığa tam yansımasını sağlamak olduğunu söyledi.
Sağkan, YSK'nın kısa kararıyla gerekçeli kararının uyumlu olması gerektiğini vurgulayarak, "YSK gerekçeli kararında, sandık kurullarının usulsüz oluşmasının sandık sonuçlarına nasıl etki ettiğini anlatmak zorunda. YSK'nın tarihi bir bir sorumluluğu var, demokrasinin en önemli unsuru olan seçimden, egemenliğin millette olduğundan bahsedemeyiz" ifadesini kullandı.
Sandık kurulu başkanlarının avukatlara görev yaptırmamak gibi bir yetkisinin olmadığına dikkati çeken Sağkan, sayım esnasında, tutanak birleştirmelerinde her türlü usulsüzlükte vatandaşın avukatlardan yardım isteyebileceğini söyledi.
Avukatlara da çağrı yapan Sağkan, "Genel hukuk bilgisine sahip meslektaşlarımız seçim mevzuatı ilgili eğitim alırlarsa çok büyük katkıları olacaktır" dedi.
'Her sandığa bir avukat' kampanyasıyla ilgili detay veren Sağkan şunları söyledi:
"İstanbul'da 31 bin sandık var. 31 bin avukat bulamazsak 'her okula bir avukat' örgütlenmesine gideceğiz. Bu konuda İstanbul Barosu ile ortak çalışıyoruz"
Sağkan, Osman Kavala'nın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurunun yarın karara bağlanacağının hatırlatılması üzerine, "bir hak ihlali kararı verilirse bu insanın 2 yılını nasıl geri vereceksiniz" diye konuştu.
Cezaevlerinden gelen hak ihlalleri haberleriyle ilgili de değerlendirmede bulunan Sağkan "Devlet tutuklu ya da hükümlü herkesin güvenliğini ve insanca yaşama şartlarını sağlamak zorunda. Cezaevlerinde yeknesaklık yok. Avukatlarla görüşmelerde ciddi sıkıntılar çıkaran cezaevleri var. Kitap gazete sağlanmasında ciddi sıkıntılar çıkaran cezaevleri var. Örneğin Ankara çocuk cezaevinde darp iddialarını inceleme talebimiz karşılanmadı" dedi.
"Halfeti'deki görüntüler Türkiye'de hiç kimsenin hukuki güvenliğinin kalmadığının resmidir"
Ankara Baro Başkanı Sağkan, Urfa'nın Halfeti ilçesindeki işkence iddialarıyla ilgili soruya da "Meslektaşlarımızdan gelen bilgiler insanların vücutlarında kırıklar olduğu, sınırlı sayıdaki avukat görüşmesinin bile jandarma eşliğinde yapıldığı yönünde. Bu görüntüler Türkiye'de hiç kimsenin hukuki güvencesinin kalmadığının resmidir" yanıtı verdi.
Urfa Barosu ile görüşmelerinin sürdüğünü aktaran Sağkan, demokratik hukuk devletinde masumiyet karinesine saygı duyulması gerektiğini, ters kelepçeli görüntülerin servis edilmesinin de bilinçli olduğunu söyledi. Sağkan "Varsa suçları jandarma değil, yargı cezalarını vermelidir" diye konuştu.
