TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kurulacak anayasa hazırlık komisyonuna önerilerde bulundu. Kuzu, sürecin gerilmemesini, komisyon çalışmalarında elastik olunmasını, çalışmaların belli bir zamanda bitirilmesini ve gelecek açıklamalardan komisyonun etkilenmemesini tavsiye ederek, ''Bunları yapmazsak, elmanın sapı üzümün çöpü dersek bundan sonuç çıkmaz'' dedi.

Kuzu, her partiden 3'er milletvekilinin katılımıyla kurulacak anayasa hazırlık komisyonuna ilişkin A.A muhabirinin sorularını yanıtladı.

Yeni anayasanın, belli bir süreç alacak çalışma olduğunu ifade eden Kuzu, süreci itidalle ve yumuşak götürmek gerektiğini söyledi. Kuzu, aksi hareket edilmesi halinde bu fırsatın kaçacağını ifade ederek, ''Niye buna fırsat diyorum; şu anda bütün toplum katmanlarında, vatandaşta, sivil toplum kuruluşlarında, parlamento içi ve dışı partilerde konsensüs oluşmuş durumda. İlk kez siviller oturup, geniş çaplı anayasa yapmış olacaklar. Konuyu böyle algılarsak, herkes bunda hassas, titiz olursa bundan sonuç alırız'' diye konuştu.

-''İsme takılıp kalmamak lazım''-



Kuzu, komisyonun adına yönelik tartışmaların sorulması üzerine, komisyonun adına ''hazırlık'', ''uzlaşma'' ya da ''uyum'' denilmesi konularının ikinci planda olan şeyler olduğunu belirtti. Adına ne denilirse denilsin bu komisyonun bir anayasa hazırlayacağına işaret eden Kuzu, ''Sen hazırlık demesen de anayasa hazırlayacak. Bu isimlerin hiçbiri içtüzük ve anayasada yok. Komisyon, çalışma takvimini, yöntemini belirleyecek. Dolayısıyla ismine takılıp kalmamak lazım. Adına ne söylersek söyleyelim, kamuoyu, basın hep uzlaşma diye geçecek çünkü, hep böyle söylenmiş. Bunun resmi bir şeyi yok'' dedi.

Yapılması gerekenin, bu süreci itidalle götürmek olduğunu dile getiren Kuzu, AK Parti olarak, azami dikkati gösterdiklerini, basına yapılan açıklamalarda bu konuda tedbirli olmaya çalıştıklarını söyledi. Kuzu, şöyle devam etti:

''Başbakanımızdan partinin alt birimine kadar arkadaşlarımız, konuşurken dikkat ediyor, karşı tarafı üzecek, kıracak, kaçıracak, ürkütecek herhangi bir laf etmekten çok kaçınıyoruz. Bunlar konuşulmaz mı; tabii ki masada konuşulacak. Her partinin kendi hazırlığı olabilir, bir takım dokümanları bulunabilir. Ama bunları ön şart olarak sunmadan, ileri sürmeden şu varsa ben yokum, şu yoksa varım gibi şeylere girmeden oraya gelmek gerekiyor, sonuç almak bakımından. Bunu önemsiyorum.''



-''Ucunu boş bırakanlar tezini bitiremedi''-



Kuzu, kurulacak hazırlık komisyonunda her partiden 3'er üye yer almasının komisyon çalışmalarına etkisine ilişkin bir soru üzerine, bunun uzun çalışma olduğunu, zaman zaman rahatsızlığı nedeniyle üyelerin katılamayabileceğini, gerekirse belirli konularda bir alt komisyon kurulup, araştırma yapmasının istenebileceğini söyledi. Bu nedenlerle üye sayısının 3 olabileceğini ifade eden Kuzu, bunun,görüşme süresini çok fazla uzatmayacağını kaydetti. Kuzu, önemli olanın, komisyonda eşit temsilin sağlanması olduğuna işaret etti.

Komisyonun çalışma süresine ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının anımsatılarak, kendisinin ne kadar bir süre öngördüğüne ilişkin soruya Kuzu, şöyle karşılık verdi:

''Çok fazla bilimsel çalışmalar yaptık; doktora, doçentlik, profesörlük tezlerimiz gibi. Her biri ortalama 5-6 yıl alan çalışmalardır. Birisi çıkıp, 'bu tezi şu kadar sürede yazarım' derse doğru bir şey demiş olmaz. Ama bu tür çalışmalarda -arkadaşlarımdan biliyorum- filan tarihe bitireyim diyen tezini bitirmiştir, ucunu boş bırakanlar tezini bitirememiştir. Yıllar geçmiştir, doktora yapmadan giden arkadaşlarımız oldu.

Şu gün bitmezse, bu iş bitti diye bakmamak lazım. Sayın Başbakan öngörüde bulundu, bu işe sıkı sarılalım, başlamışken yoğun çalışma yapalım, bir anlamda anayasa seferberliği gibi, bu iş uzamadan bitirelim diyor. Bu bir görüştür, yaklaşım da doğrudur. Ama 6 ay olmaz da 1 yıl olabilir. 6 ay demekle, 6 ayda bitecek diye görmemek lazım. Aşağı yukarı 1 yıl diye varsayalım, 2 senenin ötesine giderse o zaman yeni seçim takvimi var, mahalli seçimler var, belki daha sonra cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme gelecek, genel seçimlere doğru bu iş farklı mecralara çekilir. Bu bakımdan işe başlamışken bitirelim anlamındadır. Bu tür çalışmalar uzarsa, sonunu getiremezsin bu işin. En mükemmeli, en iyisi olsun, aman hiç hata yapmayalım diye çalışalım ama gene belli zamanda bitirelim. Belli zamanda bitirmek lazım.''



-''Süreci tıkar''-



Burhan Kuzu, hazırlık komisyonundan sonra çalışmanın başkanlık yaptığı komisyona geleceğini anımsatılması üzerine, ''Bizim komisyona eğer bu iş gelirse zaten çok ciddi yol alınmış demektir. Ondan sonrasını hallederiz, mesele değil, kolay. Mesele oraya kadar getirebilmemiz'' dedi.

''Hazırlık komisyonundan umutlu musunuz?'' sorusuna Kuzu, ''Elbette, umutlu olmak durumundayız. Benim şu ana kadar partilerden aldığım sinyal, enerji, bu işin olacağı yönünde. Bu işten kaçma durumu hiçbir siyasi partinin göze alacağı sonuç olmaz. Bütün mesele, süreci germemek. Bir defa komisyonun çalışması sırasında elastik olmak lazım'' yanıtını verdi.

''Bir siyasi partiden bir kişi var, ötekilerin tamamı gelmiş, 'hadi bakalım geçirelim'. Böyle olmaz zaten. Bunu, 12 oy değil, 4 oy gibi görün. Öbür türlü işin içinden çıkamazsın'' görüşünü ifade eden Kuzu, şöyle devam etti:

''Oylama yaptın, bir madde geçti, parti kıyamet kopardı, ne olacak? O parti yokken kabul edilen bir metin, süreci tıkar. Partilerle görüşmemizde heyet olarak şunu söyledik: İçerdeki çalışan arkadaşlarımız parti adına bulunduğu için sık boğaz etmemek lazım. Madde geçti ancak gruptan ciddi eleştiri geldi, o madde tekrar görüşülür, grubun hassasiyetleri bir daha gözden geçirilir. Oraya bir heyecan, korku salarak, 'aman bulundum, aman bulunamadım, 5 dakika geç kaldım...' Öyle bakarsak kesinlikle bu iş yürümez. Burada bir aldatma, bir şeyden kaçırma olamaz, mutlaka ilerde patlak verir. Hep makul adımlarla gelmek lazım ki bundan sonuç alalım. Bir de işi çıkmaza sokacak oylama tipleri de doğru değil. Süreç başladıktan sonra partilerden gelecek açıklamalar ve bunlara verilecek cevaplardan komisyon etkilenmemeli. Komisyon sanki bu işlerden haberi yok gibi kulağını kapayacak, oraya bunu getirmeyecek. Burayı teknik bir çalışma heyeti olarak görmek lazım. Bunları yaparsak kesinlikle sonuç alırız, bunları yapmazsak, elmanın sapı üzümün çöpü dersek bundan sonuç çıkmaz.''