Olaylar

Başvurucuların yakını A.K. gözaltında bulunduğu sırada apandisinden rahatsızlandığı gerekçesiyle Devlet Hastanesine götürülmüş ve aynı gün vefat etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ceza soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan bazı askerler A.K.ya coplu işkence yapıldığını ifade etmiştir. Olay günü yapılan otopsi işlemi ile Adli Tıp Kurumu raporu, ölümün kalın bağırsağın delinmesi nedeniyle gelişen enfeksiyon sonucu gerçekleştiğini ortaya koymuştur.

Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 muvazzaf hakkında işkence etmek suretiyle öldürmek suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) kamu davası açmıştır. Yaptığı yargılama sonunda suçun yalnızca S.Ü. tarafından işlendiği sonucuna varan Mahkeme, sanık S.Ü.nün canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına, diğer sanıkların beraatine hükmetmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir.

AYM’den ‘hak ihlali’ kararı AYM’den ‘hak ihlali’ kararı

Mahkeme, sanığın kastın aşılması suretiyle işkence ederek öldürme suçundan 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Sanık müdafiinin talebi üzerine gerçekleştirdiği temyiz incelemesi sonunda Yargıtay dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle sanık hakkındaki davanın düşürülmesine hükmetmiştir. Sanık aynı gün tahliye edilmiştir.

İddialar

Başvurucular, gözaltı sırasında kötü muamele sonucu meydana gelen ölüm ve bu olay hakkında yürütülen ceza soruşturmasının etkisizliği nedeniyle yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. 

Mahkemenin Değerlendirmesi 

Başvurucuların yakınının ölümü nedeniyle yürütülen soruşturma ve kovuşturma, A.K.nın devlet görevlilerine atfı mümkün olmayan bir sebeple vefat ettiğini ortaya koyamamıştır. Bu nedenle hem yaşam hakkının maddi boyutu hem de kötü muamele yasağının maddi boyutu ihlal edilmiştir.

Somut olayda Cumhuriyet Başsavcılığı, olaydan haberdar olur olmaz başvurucuların yakınının ölümüyle ilgili bir ceza soruşturması başlatmış ve ölüm sebebi ile ölümü çevreleyen koşulların tespitine yönelik işlemler yapmıştır. Hazırlanan fezleke doğrultusunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 15 kişi hakkında dava açmış ve Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada başvurucular katılan olarak yer almıştır.

Yargıtay tarafından çeşitli hukuki gerekçelerle bozulsalar da sanık S.Ü. hakkında başvurucuların yakınını kastın aşılması suretiyle işkence ederek öldürdüğü gerekçesiyle birkaç kez mahkûmiyet kararı verilmiştir. Bu nedenle başvurucuların soruşturma makamlarının tarafsız olmadığına ilişkin iddialarının dayanaksız olduğu değerlendirilmiştir.

Bununla birlikte lüzum-u muhakeme kararıyla ilgili süreç yaklaşık üç yıl sürmüş, Ceza Mahkemesi görevsiz olduğu sonucuna yargılamanın başından itibaren geçen dokuz yılı aşkın süre sonunda varabilmiştir. Yirmi beş yılı aşan bir süre sonunda başvurucuların yakınlarının maruz kaldığı eylemin sanığı mutlak bir cezasızlık nedeni olan dava zamanaşımı süresinden yararlanmıştır. Bu bakımdan başvuruya konu edilen yargılama sürecinde görev alan yargı mercileri, benzer yaşam hakkı ve kötü muamele ihlallerinin önlenmesindeki önemli rollerine aykırı surette yargılamanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi konusunda göstermeleri gereken hassasiyeti göstermemiştir.       

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğine; başvuruculara müştereken 500 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.  

https://www.anayasa.gov.tr/