ANKARA – Anayasa Mahkemesi (AYM) 2013 yılında boşanma davası açtığı eşinden koruma sürecindeyken şiddet gören Ö.T.’nin başvurusunu karara bağladı.  Ö.T. Küçükçekmece 5’inci Aile Mahkemesi’nden 24 Haziran 2014 tarihinde 5 ay koruma talebinde bulunmuş ancak koruma sürecindeyken 9 Kasım 2014 tarihinde eşi tarafından darp edilmişti. Ö.T. darp edildikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundu ve Küçükçekmece 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı.

MAHKEME ZORLAMA HAPİS İSTEMİNİ REDDETTİ

Ö.T. ayrıca 22 Temmuz 2015 tarihinde Küçükçekmece 5’inci Aile Mahkemesi’ne de başvuruda bulundu ve eşi hakkında zorlama hapsi uygulanmasını istedi. (Koruma tedbiri kararını ilk kez ihlal eden kişiye yine mahkeme kararıyla 3 günden 10 güne kadar hapis cezası verilir) Mahkeme talebi reddetti. Mahkeme gerekçe olarak koruma kararının 24 Kasım 2014 tarihinde bittiğini ve bu tarihten sonraki eylemlere zorlama hapsi uygulanamayacağını belirtti.

Ücretli Yıllık İzin Hakkına İlişkin Devletin Yükümlülükleriyle Bağdaşmayan Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olduğu Ücretli Yıllık İzin Hakkına İlişkin Devletin Yükümlülükleriyle Bağdaşmayan Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olduğu

MADDİ VE MANEVİ VARLIĞI KORUNAMAMIŞTIR

Ö.T. zorlama hapsi talebinin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğini söyleyerek, 30 Eylül 2015 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu karara bağlayan AYM, Ö.T.’nin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine oy birliği ile karar verdi.

AYM, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı kararı oy çokluğuyla aldı ve bu kararına gerekçe olarak Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50’inci Maddesi’nde yer alan şu ifadeleri gösterdi: “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.”

‘İHLALİN TESPİTİ YETERLİ YAPTIRIM DEĞİL’

Yüksek Yargıçlar Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli yeniden yargılama yapılmasını gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Mahkemenin zorlama hapsini reddederken ‘koruma kararının bittiği tarihten sonraki eylemlerin zorlama hapsi için gerekçe olamayacağı’nı ifade etmiştir, bu durumda derece mahkemesi kararını maddi vakıalar ve hukuki gerekçelerle örtüşmeyen bir gerekçeye dayandırdı. Üstelik başvurucunun maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunmadığı dikkate alındığında salt ‘ihlalin tespitiyle yetinilmesi’ yeterli bir hukuki yaptırım değildir. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yapılması gerekir.” (DUVAR)