Tüm ilçenin telefon kayıtları incelendi ve iki kişiye hapis cezası verildi. Anayasa Mahkemesi “hukuka aykırı delil kullanılamaz” diyerek yeniden yargılama kararı aldı.

Anayasa Mahkemesi, hırsızlık olayı sonrası savcılığın “ilçede bulunan baz istasyonlarından yapılan bütün arama ve aranma” kayıtlarını GSM operatörlerinden alarak “delil” yapması ve bu kayıtlar üzerinden iki kişiye 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmesini hukuka aykırı delil olduğuna hükmetti ve davada yeniden yargılama kararı verdi. Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde bulunan bir kuyumcuda 10 Ocak 2016’da 8 bin 400 TL değerindeki ziynet eşyası çalındı. Tuzluca Cumhuriyet Başsavcılığı, bir gün önce ve olay günü ilçede yapılan arama ve aranma kayıtlarını GSM operatörlerinden isteyip inceledi. Birbirlerini sıkça arayan iki kişiyi tespit eden savcılık, şüpheliler A.K. ve E.K’nin geriye dönük üç aylık iletişim kayıtlarını da aldı. Şüphelilerden birinin daha önce başka bir kuyumcuda hırsızlık yaptığı iddiasıyla yargılandığını, ikinci sanığın kuyumculuk işiyle uğraştığını tespit eden savcılık, hazırladığı iddianamede tek delil olarak iki şüphelinin olayın yaşandığı gece sık aralıklarla görüşmesini gösterdi. Ardından Tuzluca Asliye Mahkemesi ise iki sanığa hırsızlık dahil, üç suçtan 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi.

AYM ihlal dedi

Kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından iki sanık AYM’ye başvurdu. AYM, başvurucuların haberleşme hürriyeti ile adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar vererek, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Tuzluca’daki mahkemeye gönderilmesine hükmetti. Karar cezayı onayan Yargıtay 13. Ceza Dairesi’ne de “bilgi olarak” gönderildi.

Dinleme olmaz

Kararın gerekçesinde, Ceza Muhakemesi Yasası’nın 135. maddesinde iletişimin denetlenmesi yapılabilecek katalog suçlar arasında hırsızlığın yer almadığına dikkat çekildi. Kanuni dayanağı bulunmaksızın başvurucuların haberleşme hürriyetlerine müdahale edilmesinin anayasaya aykırı olduğu vurgulanırken müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği ifade edildi.

Kullanılamaz

AYM, adil yargılanma hakkı ihlalinin gerekçesinde ise hukuka aykırı delil vurgusu yaptı. Kararda, “Somut olayda kanuni bir temeli olmaksızın telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi tedbiri sonucunda elde edilen ve Yargıtay kararlarıyla hukuka aykırı olduğu tespit edilen delillerin mahkûmiyette belirleyici delil olarak kullanılmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği görülmektedir. Söz konusu ‘hukuka aykırılığın’ yargılamanın bütünü yönünden adil yargılanma hakkını ihlal eder nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır” denildi

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/979930/AYM__kulak__cekti.html