Başvurucu terör örgütü üyeliği ve terör örgütünün propagandasını yapma gerekçesi ile gözaltına alınmış, Mersin TEM’de yapılan sorgusu sonrası C. Savcısının tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilmiş, 29 Eylül 2011 tarihinde Mersin Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanmıştır.
Müdafi 16 mart 2012 de tutuklama kararına itiraz ile müvekkilinin tahliyesini ve dosyada mevcut gizlilik kararını kaldırılmasını talep etmiştir.
26 Mart 2012 de Mersin Asliye Ceza mahkemesi duruşmasız olarak dosya üzerinde inceleme yaparak itirazın reddine karar vermiştir.
Mersin Sulh Ceza Mahkemesi 20 Mart 2012 tarihinde duruşmasız olarak yaptığı tutukluluk incelemesinde tutukluluğun devamına hükmetmiştir.
10 Eylül 2012 tarihinde Adana Cumhuriyet başsavcılığı şüpheli hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, yasak patlayıcılar kullanmak, Molotof kokteyli atmak, mala zarar vermek ve silahlı gösteriye katılmak suçlamaları ile iddianame düzenlemiş, Adana Ağır Ceza Mahkemesince1 Ekim 2012 tarihinde iddianamenin kabulüne kara vermiştir.
AİHM’e başvuru
Başvurucunun avukatı başvurusunu iki nedene dayandırmıştır,
1-Mersin Sulh Ceza Mahkemesinin gizlilik kararı nedeniyle soruşturma dosyasını göremediğini, bu nedenle tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerini eksik bilgi ile yapmak zorunda kaldığını, bu durumun çekişmeli davalarda silahların eşitliği ilkesinin ihlalini oluşturduğu,
2- Tutukluluk incelemelerinin, tahliye taleplerinin ve tutukluluğa itirazların duruşmasız yapıldığını ileri sürmüştür.
Başvurucu temsilcinin dayandığı hukuk
5271 sayılı CMK 153
AİHS
Sözleşmenin 5 ve 6 ıncı maddelerinin ihlal edildiği iddiası,
Mahkemenin kararı
Tutukluluk incelemesi, tahliye talepleri ve itirazlara duruşma yapılmaksızın dosya üzerinde karar verilmesi, sanık veya müdafiye savunma imkanı verilmemesinin sözleşmenin 5/4 maddesi ihlalini oluşturabileceği gerekçesiyle mahkeme kabul edilebilirlik kararı vermiştir.
Mahkeme, şüpheliye polis sorgusunda nelerle suçlandığı anlatılmış, suçlamalar konusunda ifadesi ve yorumu istenmiştir. Bu nedenlerle mahkeme gizlilik kararı nedeniyle silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği iddiası yönünden kabul edilmezlik kararı vermiştir.
Av. Rahmi Ofluoğlu
