Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başbakan Erdoğan'ı eleştiren makaleleri nedeniyle Türk mahkemeleri önünde yargılanıp tazminat cezasına mahkum edilen gazeteci-yazar Erbil Tuşalp'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 ve 2006 yıllarında BirGün gazetesinde yayımlanan "İstikrar" ve "Geçmiş Olsun" başlıklı iki makale nedeniyle Erbil Tuşalp hakkında "şahsi haklarının ihlal edildiği" iddiasıyla iki ayrı tazminat davası açmış, davaya bakan Türk mahkemeleri, makalelerde "kabul edilebilir eleştiri sınırının aşıldığını" gerekçe gösterip, Tuşalp'i davacı Başbakan Erdoğan'a toplam 10 bin Türk Lirası ödemekle cezalandırmıştı.

NTV'nin haberine göre, Tuşalp, Yargıtay tarafından 2008 yılından onaylanan mahkeme kararlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu teziyle aynı yıl AİHM'ye başvurmuştu. Türk hükümeti, AİHM önünde yaptığı savunmada, Tuşalp'in ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının "demokratik bir toplumda gerekli olduğunu" savunmuş, bu kısıtlamaya gerekçe olarak, Tuşalp'in makalelerindeki bazı söylemlerin "iftira" içerikli ve Başbakan Erdoğan'ın "onur, şeref ve haysiyetinie saldırıcı nitelikte" olduğu tezini ileri sürmüştü.

Türk hükümetinin tezleri AİHM tarafından bugün açıklanan kararda tümüyle geri çevrildi. Tuşalp'in gazeteci-yazar olduğunun altını çizen AİHM, basının demokratik toplumdaki "vazgeçilmez işlevine" atıfta bulunup, basın özgürlüğünün aynı zamanda "bir derece abartı ve hatta tahrik" içerdiğini anımsattı. Tük hükümetinin "kabul edilebilir eleştiri sınırı" tezini de geri çeviren AİHM, söz konusu eleştiri sınırının siyasiler için sıradan bireylere oranla "daha geniş" olduğunu belirtip, "Başbakan Erdoğan bu nedenle daha hoşgörülü davranmalıydı" yorumunda bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesinin "incitici, şok ve rahatsız edici" ifadeleri de kapsadığını hatırlatan AİHM, bu durumun "çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin gerekleri olduğunu" ve bunlar olmaksızın "demokratik bir toplumun olamayacağını" kaydetti.

"Tuşalp'in ifade özgürlüğünün 'kısıtlnaması' demokratik toplumda gereksiz bur uygulama"

Erbil Tuşalp'in makaleleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın siyasi kariyeri veya mesleki ve şahsi yaşamının olumsuz etkilendiğine dair hiçbir bulgu olmadığını belirten AİHM, başkalarının hak ve itibarının korunması adına Tuşalp'in ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını "demokratik toplumda gereksiz bir uygulama" olarak tanımladı. Mahkeme bu yorumlar temelinde Tuşalp'in ifade özgürlüğünüğn ihlal edildiğine hükmetti.

Oy birliğiyle alınan karar gereği Ankara Erbil Tuşalp'e manevi tazminat olarak 5 bin Avro ceza ödeyecek.

İşte o yazı

Tuşalp, 6 Mayıs 2006 tarihli Birgün gazetesinde “Geçmiş Olsun” başlıklı makalesinde şu satırları kaleme almıştı:

“...Amatör bir psikoloji meraklısı olarak küçük bir ayrıntıya dikkat çekiyorum. Dağa taşa kurda kuşa hakaret yağdıran, her tür eleştiriyi küfürle karşılayan, üniversite hocalarına edepsiz, muhalefet partisine bereketsiz, gazeteciye utanmaz diyen, seçmeninin anasına dil uzatabilen bir siyaset adamının ‘küçük yaşta yüksek ateşli bir hastalık geçirip geçirmediğinin’ araştırılmasının; gerek onun gerekse, toplumun ruh sağlığı açısından son derece yararlı olacağına inanıyorum. Selanik’in ortasına dikilen ‘Pontus SoykırımAnıtı’ gibi bir sorunu es geçip Mustafa Kemal’in doğduğu evdeki ‘ziyaretçi defterini yırtacak’ ölçüde sinirleri yıpranan Başbakan Erdoğan’ın şu anda ‘psikopatik agresif’ bir rahatsızlık geçirdiğinden kuşkulanıyorum...”