AİHM OHAL döneminde kamu görevinden ihraç ve keyfi tutuklama ile ilgili bütün başvuruları iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesi ile ret etti.

AİHM 2017 Mart ayı başlarında Türkiye’de tutuklu gazetecilerin başvurularına öncelik vereceğini açıklamasına rağmen halen bir karar vermiş değildir.

Alman Deutsche Welle Türkçe yayınında habere şöyle yer vermişti:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’de yargılanan bazı gazetecilerin dosyalarına ‘öncelik’ vereceğini açıklaması, sayıları 150’yi bulan tutuklu gazeteciler için umut oldu. Cezaevindeki gazetecileri temsil eden avukatlar tarafından AİHM’e art arda başvurular yapılırken, DW Türkçe ’ye konuşan hukukçular “AİHM’in ifade özgürlüğüne ilişkin vereceği bir ilke kararın, tutuklu gazetecilerin tahliyesinin önünü açabileceği” görüşünde.

AİHM neden Türkiye’ye sırtını döndü?

Türkiye’den gelecek on binlerce başvurunun altından kalkamayacağı için mi?

Biz bu görüşe katılmıyoruz.

Devletin resmi insan hakları sitesi inhak.gov.tr  de yer alan bir yazı bunun en iyi cevabıdır.

“Pilot karar usulünün hedefleri - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul eden 47 Avrupa Devletine ulusal düzeydeki sistemle ilgili veya yapısal sorunlarını çözmelerinde destek vermek; - İlgili bireylerin daha çabuk tazmin edilmeleri imkânını yaratmak; - Ayrıntılı biçimde incelenmesi gereken, genellikle karmaşık yapıdaki benzer davaların sayısını azaltmak suretiyle AİHM’nin iş yükünü daha etkin ve titiz biçimde yönetmesinde yardımcı olmak.

Düzenleme: Mahkeme İçtüzüğü’nün 61. maddesi Mahkeme, 2011 yılının Şubat ayında İçtüzüğü’ne insan haklarının olası sistematik ya da yapısal ihlallerine ilişkin yeni bir madde eklemiştir. Bu yeni madde ile AİHM’ye gelen ve ilgili ülkede mevcut sistemle ilgili veya yapısal bir sorundan kaynaklanmakta olup benzer başvurulara mahal verebilecek davalara ilişkin “pilot karar usulü ”ne düzenleme getirilmektedir. AİHM’nin bu usulü farklı ülkelerde ve durumlarda uygulama deneyimi de dikkate alınarak, bu madde ile pilot kararlara yönelik açık bir düzenleme çerçevesi çizilmiştir.( http://inhak.adalet.gov.tr/inhak_bilgi_bankasi/tematik_bilginotu/diger/Pilot%20judgments%20(P%C4%B0LOT%20KARARLAR).pdf)

AİHM yukarıda açıklandığı gibi Türkiye’den giden OHAL dönemi başvurularını isteseydi Pilot Karar usulü düzenlemesi ile kısa sürede çözebilirdi, ama çözmedi, çünkü çözmek istemedi.

NEDEN?

Nedeni küresel düzenin yaşadığı büyük sarsıntı, dünyada taşlar yerinden oynadı,  küresel süper güçler yer değiştiriyor ve yeni bir küresel düzen geliyor.

Batı, Asya devlerinin kaydettiği büyük ekonomik gelişme karşısında paniklemiş halde, kendi olmazsa olmazları olan liberal ekonomi, sermayenin serbest dolaşımı ve temel insan hakları gibi değerlerini savunamaz hale gelmiştir.

ABD başkanı Trump Çin Halk Cumhuriyeti’ne %45-50 gümrük uygulamayı, Meksika sınırına duvar örmeyi, İslam ülkelerine vize uygulamayı dile getirmektedir. Bütün bunlar batının değerleri ile taban tabana zıttır.

Çin nerede ise AB ülkeleri ve ABD’nin 4 katı hızla kalkınıyor, Hindistan onu takip etmektedir.

Çin’in 2016 dış ticaret rakamlarına kısaca göz atalım:

“Çin olduğunu, dünyanın büyük ihracat ekonomisi. In 2016, Çin exported $2,06 trilyon and imported $1,32 trilyon, resulting in a positive trade balance of $736 Milyar. 2016 yılında Çin'ın GSYH 11,2 trilyon $ ve kişi başına düşen GSYİH 15,5 Bin $ oldu.

Çin'ın üst ihracat hedefleri Amerika Birleşik Devletleri($385 Milyar), Hong Kong ($287 Milyar), Japonya($129 Milyar), Güney Kore ($93,7 Milyar) ve Almanya($65,2 Milyar) bulunmaktadır. Üst ithalat kökeni Hong Kong ($285 Milyar), Güney Kore ($124 Milyar), Amerika Birleşik Devletleri ($115 Milyar), Japonya($113 Milyar) ve Almanya ($85,4 Milyar) bulunmaktadır.

Çin deniz yoluyla toprak ve Brunei, Endonezya, Japonya, Güney Kore, Malezya, Filipinler ve Tayvantarafından Afganistan, Bhutan, Hong Kong, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Laos, Macau, Moğolistan, Nepal, Pakistan, Kuzey Kore, Tacikistan, Vietnam ve Rusya komşudur.”

ABD, Çin’in En Çok İhracat Yaptığı Ülke Oldu.

Çin’i ABD’ye ihracatı AB ülkelerine yaptığı ihracattan fazladır.

ABD ve AB gerilemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı açıkça ABD’ye cephe almaktadır, bu durum tarihimizde görülmüş olay değildir.

Bütün dünyada insan hakları tehdit altında, tabii Türkiye’de de.

AB kendi derdine düşmüş. Almanya ile ABD arasında giderek artan gerginlikler var. Anglosakson Ülkeleri  ilk kez bu derece dış politikada ayrılık içerisine girmiştir.

İşte bütün bu ahval ve şerait altında iki nedenle AİHM Türkiye’yi unutuverdi; Avrupa kendi derdine düştüğü için ve Türkiye’yi kaybetme korkusu ile...

Hiç kimse eski küresel düzenin geriye geleceğini hayal etmesin.

Ne diyor büyük şair?

BEŞ SATIRLA

Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı.

1946

Nazım Hikmet Ran

Av. Rahmi Ofluoğlu