Mahkeme Yönetim Sistemi ile adliyeler daha güvenli hale getirilirken işlemler de daha hızlı yürütülüyor.
Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Mahkeme Yönetim Sistemi’nin 2007-2009 yılları arasında 5 pilot adliyede başlatılan bir sistem olduğunu, şu an Türkiye’de 30 civarında adliyede uygulandığını söyledi.

Adalet Bakanlığı, adliyeleri daha güvenli hale getirirken, Mahkeme Yönetim Sistemi ile de vatandaşın işlemleri daha hızlı yürütülüyor. Adalet Bakanlığı 2007 yılında 5 pilot adliyede başlattığı Mahkeme Yönetim Sistemini hızlandırarak 30 adliyeye çıkardı. Mahkeme Yönetim Sistemi’nin yürütüldüğü Adliyelerden birisi olan Yozgat Adliyesi, bu sistemle hem daha güvenli hem de vatandaşların işlemlerini daha hızlı yürütür hale geldi. Kartlı sistemin uygulandığı adliyelerde vatandaşlar sadece karta tanımlı bölgelere gidebiliyor. Kapılar ve asansörler kart ile çalışıyor.

Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Mahkeme Yönetim Sistemi’nin 2007 -2009 yılları arasında ilk 5 pilot adliyede başlatılan bir sistem olduğunu, bunun daha sonra 2011-2013 yılları arasında 25 adliye daha ilave edilerek şu an Türkiye’de 30 civarında adliyede uygulandığını söyledi.
Sistemin amacının mahkemedeki iş yükünü azaltmak, vatandaşın başvurularını daha etkin, hızlı sonuç almasını sağlamak ve güvenliği ön plana çıkartmak olduğunu vurgulayan Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz, "Bu sistem kurulmadan önce vatandaşımız adliyeye giriyor, nereye gideceğini bilmeden bütün katları ve koridorları dolaşıyor kendi işini yapmaya fırsat dahi bulamıyordu. Onun dışında yanlış yerlere müracaatlar sonuç almayı geciktiriyordu. Mahkeme kalemlerindeki yığılmalar, mahkeme personelinin hakim, savcıların rahat bir ortamda sağlanmasının önüne geçiyor, zaman kaybına neden oluyordu" dedi.
Sistemle birlikte hakim, savcı ve diğer personelin çok rahat bir çalışma ortamına kavuştuğunu ifade eden Başsavcı Yavuz, "Vatandaşımız adliyeye girer girmez hemen danışma bürosuna yönlendiriliyor. Oradan gideceği birim doğrudan kendisine tarif ediliyor. Giriş kaydı yapıldıktan sonra ilgili birimlere yönlendirilmesi sağlanıyor. Bu uygulamada adliyelerde kısıtlı ve serbest alanlar oluşturuldu. Serbest alan adliyede ilk kontrol noktasından geçip girenlerin, herkesin dolaşabileceği alanlar. Bunlar duruşma salonları, icra daireleri, denetimli serbestlik bürolarının bulunduğu alanlar ve ön bürolar olarak belirlenmiş durumda. Diğer ikinci kısıtlı alanlar mahkeme duruşma salonlarının, duruşmalarının yapıldığı salonlar. Üçüncü kısıtlı alanlar adliye çalışanlarının hakim savcılarının çalışma ofisleri. Bu iki kısıtlı alana geçiş için ekstra sistemde izin verilmesi gerekiyor. Kartı olmayanlar o alanlara geçemiyorlar. O birimde çalışan personelin, hakim ve savcının gereksiz meşgul edilmesinin de önüne geçiliyor. Vatandaş da zaten burada personelimiz tarafından yönlendirildiği için gideceği birime çok rahat ulaşılıyor. İşini zemin katta bitirip çıkıyor. Bunun öncesinde adliyedeki en büyük yığılmalardan birisi adli sicil bürolarının fazla rağbet gören alanlar olmasıydı. Biz bu adli sicil büromuzu iç taraftan girişte danışma bürosunun yanına koyduk. Vatandaşımızın bir çoğu büroda işini halledip hiç adliyenin içine girmeden adli sicil kayıtlarını alıp çıkıyorlar" diye konuştu.

"ADLİYELER DAHA GÜVENLİ OLDU"


Kart olmadan hakim, savcı, avukatlar, personel ve ziyaretçilerin, iş icabı adliyeye giren herkesin mutlaka danışmadan kaydını yaptırdığını vurgulan Başsavcı Yavuz, "Hakim, savcı, avukat ve personelin kendi adına tanımlı kartı var. Onların kartı tanımlandığı için turnikeden geçip içeri giriyorlar. Misafir ve iş için gelen vatandaşlar da danışma bürolarında kayıtları yapılıp gideceği yere göre kartını alıp içeri öyle geçiyor. Şu an itibari ile herkes elinde çantası, eşyası varsa X-Ray cihazından geçiriyor. Duyarlı kapıdan geçiyor sonra kayıt yaptırıyor. İçeriye geçen kişilerin karşı ekranda kart okunduğunda bilgiler oraya aktarılıyor. Eğer personel kayıtlı ise personelimiz avukat ise bunlar resimli karşıya aktarılıyor resmi de görünüyor. Bu da sahte kimlik belgesi, sahte meslek kartlarıyla adliyelere girişin önüne geçiyor. Bir avukat meslektaşımızın eğer barolar birliğine kaydı yoksa bu sistemde görünmesi mümkün değil. Kartı sahte ise kapıda bu kart karşıda görünmeyecektir" ifadelerini kaydetti.

Mahkeme yönetim sistemi kapsamında oluşturulan ön büroların kurulması ile kalemlerde çalışan adliye personellerinin, hakim ve cumhuriyet savcılarının daha rahat bir ortamda çalışma imkanı bulduğunu dile getiren Başsavcı Yavuz, "Adliyeye gelen vatandaşların büyük bir çoğunluğu adliyede nereye gideceklerini ve hangi işlemleri yapacaklarını bilmedikleri gibi adliyeye ilk girişten itibaren polis noktasından başlayarak adliye personeline, temizlik personellerine hatta adliyeye işlem için gelmiş olan vatandaşlara kalemde çalışan Hakim ve Cumhuriyet Savcılarına sorular sordukları gözlemlenmiştir. Mahkeme Yönetim Sistemi Projesi kapsamında danışma masalarının kurulması ile adliyeye gelen vatandaşların ihtiyaç duyduğu hizmeti danışma masasından alıp en kısa sürede işlemlerini halletmeye başlamışlardır. Bu sayede kalemde çalışan adliye personellerinin de kendi işi ile ilgili olmayan birçok sorularla asıl işinden alıkonulmasının önüne geçilmiştir" açıklamasında bulundu.

Adliyeye gelen vatandaşlar da kart sisteminin kendileri açısından ve adliye güvenliği yönünden çok iyi bir uygulama olduğunu belirterek, "Daha önce geldiğimizde nereye gideceğimizi tam bilmiyorduk. Şimdi danışmanlar bizi yönlendiriyor. Gideceğimiz yerle ilgili kartlarımızı veriyor. Bu şekilde bizim işimiz hızlı yürürken, adliyelerin de güvenliği sağlanmış oluyor" şeklinde konuştu.
Milliyet