Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve AKP yöneticileri, "Türkiye'de Basın Özgürlüğü Avrupa'dan daha da ileri" diyedursun, bugün Çağlayan adliyesinin 5 katında da gazeteciler yargılandı.

CAN DÜNDAR'A RET

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından canlı yayında tehdit edilen ve AKP'nin seçimlerden sadece 25 gün sonra tutuklanan Can Dündar'ın şikayet dilekçesi mahkemece reddedildi. Çağlayan Adliyesi böylece bir gazeteciye çalıştı.

MUSTAFA HOŞ: ERDOĞAN'A HAKARET

Gazeteci Mustafa HOŞ ise adliyenin 5. katında BİGBOSS kitabı’ında Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla yeni açılan 100 bin liralık tazminat davasında savunma verdi. Yine aynı kitapta Erdoğan’ın cezaevinde korumalığını yapan Hasan Yeşildağ’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan 20.000 TL’lik davanın duruşması vardı fakat hakim davaya gelmedi. Erdoğan’ın hakaret gerekcelerinden biri de “futbol geçmişini kötülemek ” olarak yer alıyor. Mustafa Hoş savunmasında “Bana yöneltilen suçların hiçbir hukuki temeli yoktur. Savcı iddianamesi de tamamen davalının şikayet dilekçesi baz alınarak hazırlanmıştır. Big Boss Tayyip Erdoğan’ın gerçek yaşam öyküsüdür. Bu kitapta yer alan her şey davacı Hasan Yeşildağ dahil kendi geçmişidir. Davayı da aslında kendi geçmişine açmıştır. Benim yaptığım bu geçmişi hatırlatmaktır. O yüzden burada yargılanan sadece gerçeklerdir. Ben Gerçekleri yazdım. Şimdi Siz burada Gerçeği yargılıyorsunuz. Oysa yargılanması gereken gerçekler değil gerçeği silmeye/unutturmaya çalışan davacıdır. Bigboss Tayyip Erdoğan’ın biyografisidir. Eğer bu biyografi suç ise burada sanık olarak ben değil biyografinin sahibi Tayyip Erdoğan ve yakın çevresi yargılanmalıdır.” dedi..Mustafa Hoş da Çağlayan Adliyesi’ndeki basın buluşması ve kendi davasına ilişkin ayrıntıları sosyal medyadan paylaştı;

[Haber görseli]

HAYKO BAĞDAT: ERDOĞAN'A HAKARET

Çağlayan Adliyesi’nin 4. katında ise Hayko Bağdat Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla hakim karşısına çıktı..Hayko Bağdat hakkındaki davaya ilişkin twitter adresinden bilgi verdi.

[Haber görseli]

HAKAN GÜLSEVEN: ERDOĞAN'A HAKARET

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Yurt Gazetesi'ndeki köşesinde Erdoğan'a yönelik hakaret suçunu işlediği belirtilen Gülseven hakkında, "kamu görevlisine basın yoluyla alenen hakaret etmek" suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenmişti. Binanın 3. katı da bir gazeteci için çalıştı...

BİRGÜN'E DAVA: ERDOĞAN'A HAKARET

BirGün yöneticileri Barış İnce, Berkant Gültekin ve Can Uğur’un "Hırsız, Katil Erdoğan" manşetinden dolayı "Cumhurbaşkanı’na hakaret" suçlamasından 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı.

[Haber görseli]

ERDOĞAN İÇİN GOLLUM YARGILANIYOR: BİLİRKİŞİ BİLE ATANDI

CHP milletvekilleri Ali Şeker, Onursal Adıgüzel, Aykut Erdoğdu, Mahmut Tanal, Eren Erdem, Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan, Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazeteci İrfan Değirmenci, sanatçı Pınar Aydınlar, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, karikatürist Serkan Altuniğne, Yordam Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Yurt gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sibel Köklü, çok sayıda avukat ve yurttaş mahkemeyi izlemek ve BirGün'e destek olmak üzere Çağlayan Adliyesi'nde buluştu.

İddianamenin okunmasının ardından savunmayı yapmak üzere BirGün Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Berkant Gültekin söz aldı.

Gültekin'in savunması şöyle:

"Hırsız katil Erdoğan" sloganı sanki ülkede herşey güllük gülistanlıkmış gibi kriminalize edilmeye çalışılıyor. Sanki bu ülkede yolsuzluklar olmamış, gençler ölmemiş gibi. Bu sloganı milyonlar sokakta haykırmıştır. Bunlar politik eleştirilerdir. Cumhurbaşkanının izlediği politikalar bu sloganın ortaya çıkmasındaki ana nedendir. Bu sözlerin politik eleştiri niteliğinde olduğu AİHM kararlarıyla da sabittir. Diğer yandan Erdoğan neyine güvenerek bu davayı açmıştır anlamış değiliz. Bu dava tamamen siyasidir. Milyonların sloganı suç olarak gösterilmeye çalışılıyor."

BİR TARİKAT BİLMEYİZ, BİZİM BİLDİĞİMİZ BİR TEK BARİKAT VAR

BirGün Gazetesi Yayın Danışmanı Barış İnce ise; "Bu günler gerçekten zor günler. Geçen hafta bu binada meslektaşlarımız tutuklandı. Can Dündar ve Erdem Gül'e selamlarımı iletiyorum. Tahir Elçi'yi saygıyla anıyorum. Bizler bu sloganı manşetimize yazarak bu sloganın söylenebileceğini gösterdik. AKP içinden bazı isimler de yolsuzlukları kabul etti. Daha sonra bu işleri bir tarikat yapmış dediler. Biz tarikat bilmeyiz, bizim bildiğimiz bir tek barikat var!" dedi.

O MANŞETİ 14-15 YAŞINDA ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARIN SESİNİ DUYURMAK İÇİN ATTIK​

Haberde imzası olanlardan muhabir Can Uğur ise, “Bu ülkede ölen çocukların olduğu, siyasilerin çocuklarının evlerinden kasalarla paraların çıktığı, bunların soruşturmalara yansıdığı bir dönemde bir gazeteci olarak eleştiri hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bizim yaptığımız politik bit eleştiri idi” diye konuştu.

Erdoğan’ın hırsız ve katil sözlerinden rahatsızlık duyduğunu söyleyen Uğur, ‘one minute’ olayıyla savunma yaptı. Uğur, “Kamuoyuna yansıyan ‘one minute’ çıkışı sırasında İsrail Başbakanı Peres’e ‘siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz’ şeklinde bir söz sarf etmişti. Burada kendisinin yaptığı da bir politik eleştiriydi. Dolayıysa kendisi hakkında böyle bir dava açılmamıştı” ifadelerini kullandı.

Uğur şunları söyledi:

"Eleştirilerimizin maddi temelleri vardır. Suçlamaya konu olan manşet 14-15 yaşında öldürülen çocukların sesini duyurmak için atılmıştı. Bugün de bu olaylara ilişkin soruşturmaların yerinde sayması eleştirilerimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor. Sözlerimi Victor Hugo'nun sözleriyle bitiriyorum; "Hiçbir ordu zamanı gelmiş bir fikrin karşısında duramaz"

DAVA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti davayı 10 Aralık 2015'e erteledi.


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/438163/Adliye_Erdogan_a_calisiyor.html