Bugün OHAL nedeniyle "avukatla baş başa görüşmenin engellenmesi" sonucu bir çok masum insan sırf hukuk bilmedikleri için tutuklu yatıyorlar; İtiraf etmekten veya adalete yardımcı olmaktan KORKUYORLAR.

Adam öldürdüğü suçlamasıyla gözaltına alınmış bir insan düşünün. Baro'nun görevlendirdiği ve şansına deneyimsiz bir avukat görüşmeye geliyor. Suçlanan kişi "kesinlikle ben öldürmedim" diyor. Savcılık ve ardından Sulh Ceza Yargıcı önünde de aynı savunma sonucu, eldeki “kan izi bulguları” göz önüne alınarak kişi tutuklanır.
Bu kez tutuklunun yakınları deneyimli bir avukat ararken sizi bulurlar. Cezaevinde baş başa ve kimsenin dinlemediği güvenli ortamda konuştuğunuzda ve dosyayı incelediğinizde okuduğunuz tanık anlatımından anlarsınız ki olayda yasal savunmanın tüm koşulları vardır. Yargıç o kanıtları görmüş ama “sanığın inkarından kuşkuya düşerek bunda bir iş var” diye tutuklamıştır.
 
Duruşma sorgusunda olayı tüm çıplaklığıyla anlatıp, “avukatıyla konuşmadan önce korktuğu için gerçeği gizlediğini” söyleyince Ağır Cezanın Başkan ve üyeleri oy birliğiyle Cezalandırılmasına Yer Olmadığına ve tahliyesine karar verirler.
TBB Başkanı ve tüm avukatlar tutuklu veya gözaltındakilerle bu nedenle serbest görüşmek istiyorlar. Amacımız temel hukuk kuralı olan maddî gerçeği ortaya çıkartmak. Bu yolla belki en ilgisiz bir tutuklunun açıklamaları bütün 15 Temmuz pisliğinin şifrelerini çözmemize yarayacaktır.

Av. Ömer YASA