Eve gelen misafirlere gerekli ilgiyi göstermemek boşanma nedeni sayıldı. Yargıtay açılan boşanma davasında, eve gelen konuklara iyi konukseverlik göstermeyen kadını kusurlu buldu. Yargıtay'ın bir diğer kararında, açılan boşanma davasında, eşinin rahatsız olduğunu söylemesine rağmen bekar erkek arkadaşlarını evinde yatılı ağırlayan koca kusurlu bulundu
Yargıtay, önüne gelen bir dosyada ‘misafirperver’ olunmamasını cezalandırdı. Davaya konu olay Yozgat’a bağlı Sorgun ilçesinde yaşandı. G.A. güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve kendisini baba evine bırakıp bir daha arayıp sormayan kocası S.A. hakkında boşanma davası açtı. Sorgun 2. Aile Mahkemesi’nde görülen davada, G.A.'nın kocası da, karısının kendisine hakaret ettiğini ve konuklarına iyi konukseverlik göstermeyerek kendisini küçük duruma düşürdüğünü iddia etti.
Habertürk TV'den Yasemin Güneri'nin haberine göre; Mahkeme, davacı kadının açtığı boşanma davasında çiftlerin eşit oranda kusurlu olduğuna karar vererek maddi ve manevi tazminat taleplerini reddetti. Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını kısmen bozdu. Yargıtay, kadının konuklarına iyi konukseverlik yapmamasının kusur olarak kabul edileceğine dikkat çekti.
Yargıtay, verdiği emsal kararda şu görüşleri dile getirdi:
“her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davalı kocanın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken; mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve kusur belirlemesine bağlı olarak davacının maddi tazminat ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.”
Bu kararla, eve gelen misafirlere iyi davranmayıp eşi küçük duruma düşürmek boşanma nedeni sayılacak.
BİR DİĞER KARARDA 'BEKAR ERKEK ARKADAŞ' MAHKUM ETTİ
Yargıtay'ın verdiği bir diğer karara göre ise, bekar erkek arkadaşlarınızın evinizde yatılı kalması hem yuvanızı yıkabilir, hem de tazminata mahkum olmanıza neden olabilir.
Yargıtay, açılan boşanma davasında, eşinin rahatsız olduğunu söylemesine rağmen bekar erkek arkadaşlarını evinde yatılı ağırlayan kocayı kusurlu buldu. İstanbul’da yaşayan S.D. ile T.D. çiftinin boşanmasına, evlerinde yatılı kalan erkek arkadaşları neden oldu. İstanbul 9. Aile Mahkemesi'ne oşanma davası açan S.D rahatsız olduğunu ifade etmesine rağmen, kocasının bekar erkek arkadaşlarının evlerinde zaman zaman yatılı kalmalarına izin verdiğini belirtti.
"KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI"
Eşinin bu davranışının ‘kişilik haklarına saldırı’ olduğunu belirten S.D boşanma davasında eşinden maddi ve manevi tazminat da talep etti. Mahkeme, kocanın bekar erkek arkadaşlarının evde zaman zaman yatılı kalmasının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceğini belirterek tazminat talebinin reddine, boşanma davasının ise kabuüne karar verdi.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını kısmen bozdu. Yargıtay, eşinin rızası olmadığı halde bekar erkek arkadaşlarını zaman zaman evde yatılı kalmasına izin veren kocanın tazminata da mahkum edilmesi gerektiğine karar verdi.
Boşanma kararını onayan Yargıtay, kadına tazminat da ödenmesi gerektiğini vurgulayarak dosyayı yerel mahkemeye yolladı. Bu kararla birlikte, eşin onayı olmadan evde bekar erkek arkadaşlarının yatılı olarak kalmasına izin vermek hem boşanma hem de tazminat nedeni olabilecek.
2. Hukuk Dairesi         2016/19380 E.  ,  2017/11432 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-karşı davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının ortak eve gelen misafirlere olumsuz tutum ve davranışlar sergilediği, eşinin önceki evliliğinden olan kızına baskı uyguladığı ve eşinin maddi gücünü aşan maddi isteklerde bulunduğu, buna karşılık davalı-karşı davacı erkeğin ise; eşini dinen boşadığını ve onu istemediğini söyleyerek ortak konuttan kovduğu, eşini büyü işleri ile uğraşmakla suçladığı ve eşine şehvet düşkünü dediği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez (TMK m. 174/1-2). Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Melek'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2017 (Pzt.)

2. Hukuk Dairesi         2013/23049 E.  ,  2014/6231 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kayseri 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :31.05.2013 
NUMARASI :Esas no:2012/206 Karar no:2013/509

Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece; dava ve karşı dava kabul edilmiş, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Taraflar boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “eşit kusurlu” sayılmışlardır. Oysa, davalı-karşı davacı (koca)’nın, ergin ve bekar erkek kardeşinin kendileriyle birlikte kalmasında ısrarcı olduğu, kadının bu durumdan rahatsızlığını kocasına belirtmesine rağmen, kocanın bunu kale almadığı ve kardeşinin kendileriyle birlikte yaşamalarına izin verdiği anlaşılmaktadır. Koca, açıklanan bu tutumu sebebiyle boşanmaya sebep olan olaylarda eşine göre daha fazla kusurlu kabul edilmeli ve kadının tazminat talepleri buna göre değerlendirilmelidir. Bu husus nazara alınmadan kadının koca ile aynı oranda kusurlu kabul edilmesi ve tazminat isteklerinin bu gerekçe ile reddedilmesi doğru bulunmamıştır. 
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.03.2014 (Çrş.) 


Kaynak: Haberturk
http://www.haberturk.com/yargitay-dan-iki-emsal-karar-1751607