Yeni doğan bebeğe isim verme konusunda anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlığa Yargıtay’dan emsal karar çıktı.
24 Mart 2018 Cumartesi 10:11
'Çocuğa isim koyma' davasında emsal karar
Yeni doğan bebeğe isim verme konusunda çıkan anlaşmazlığa Yargıtay'dan emsal karar çıktı. Davacı kocanın temyiz müracaatı üzerine Yargıtay, mahkeme kararını bozarak "Çocuğun adını ana ve babası koyar" dedi.
Yıllardır süregelen yeni doğan çocuğa isim koyma tartışması Yargıtay'ın son kararıyla yeni bir boyut kazandı. İstanbul Beykoz'da ikamet eden çiftin, 2016 yılında bir çocuğu dünyaya geldi. Çift, bebeğe isim verme konusunda anlaşmazlığa düştü. Doğumdan bir hafta sonra anne, gizlice nüfus müdürlüğüne müracaat edip bebeğe istediği ismi koydu. Bebeğe isim koyulduğunu öğrenen baba ise büyük şok yaşadı. Çocuklarına sadece annenin isim veremeyeceğini belirten koca, durumu yargıya taşıdı.
Beykoz 1. Aile Mahkemesi'nde ifade veren davacı baba, çocuğa annenin kendisine haber vermeksizin isim koyduğunu, çocuğun adına anne ve babanın uzlaşması ile karar verilebileceğini belirterek, Türk Medeni Kanunu'nun 195. maddesine göre hakimin bu konuda müdahalesini talep etti. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun ilgili maddesine göre doğum bildiriminin anne tarafından yapılabileceğine dikkat çeken mahkeme, annenin ortak çocuğa tek başına ad koymasında yasal bir engel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
"ÇOCUĞUN ADINI ANA VE BABASI KOYAR"
Öz çocuğuna isim vermekten mahrum kalan baba ise mahkeme kararını temyiz ettirdi. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Annenin, babadan habersiz çocuğa isim koyması ve nüfusa tesçil ettirmesi halinde çocuğun babasının hakimden müdahale isteyebileceğine dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Taraflara ait nüfus kaydı kapsamından; tarafların 2014 tarihinde evlendikleri, ortak çocuk 2016'da doğmuştur. Davalı annenin doğumdan bir hafta sonra nüfus müdürlüğüne başvurusu ile çocuğun isminin nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 339/5 maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine dair önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Mahkemenin gerekçesine esas aldığı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda çocuğun adının konulmasına dair bir düzenleme olmayıp, Kanunun 15/5. maddesinde doğum olayının bildirilmesi düzenlenmektedir. Yasal gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; çocuğu diğer kişilerden ayıran onun kişi olarak ifade edilmesini sağlayan, aynı ailedeki kişileri birbirinden ayırt etmeye yarayan bir kavram olan çocuğun adını ana ve babası birlikte koyarlar. Ancak, ana ve babanın, velayet hakkının kapsamı içerisinde yer alan çocuğun adı konusunda anlaşmazlığa düşmeleri halinde, ana ve baba ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. O halde; mahkemece tarafların gösterdikleri deliller usulüne uygun şekilde toplanıp taleple ilgili olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 195. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Kararın oybirliği ile bozulmasına karar verilmiştir" denildi.

T.C.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi


Esas No:2016/26017
Karar No:2017/14036
K. Tarihi: 
 
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı baba, 21.09.2016 tarihinde doğan ortak çocuğa davalı annenin kendisine haber vermeksizin ... adını koyduğunu, ortak çocuğun adına anne ve babanın uzlaşması ile karar verilebileceğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 195. maddesine göre hakimin bu konuda müdahalesini talep ve dava etmiş, mahkemece; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun ilgili maddesine göre doğum bildiriminin anne tarafından yapılabileceği ve annenin ortak çocuğa tek başına ad koymasında yasal bir engel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflara ait nüfus kaydı kapsamından; tarafların 13.09.2014 tarihinde evlendikleri, ortak çocuğun 21.09.2016 tarihinde doğduğu ve davalı annenin 28.09.2016 tarihinde nüfus müdürlüğüne başvurusu ile çocuğun adının ... olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Çocuğun adını ana ve babası koyar (TMK m. 339/5). Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır (TMK m. 195). Doğum bildirimi; veli, vasi, kayyım, bunların bulunmaması hâlinde çocuğun büyükana, büyükbaba veya ergin kardeşleri, yada çocuğu yanında bulunduranlar tarafından yapılır (5490 S.k m. 15/5).
Mahkemenin gerekçesine esas aldığı Nüfus Hizmetleri Kanununda çocuğun adının konulmasına ilişkin bir düzenleme olmayıp, Kanunun 15/5. maddesinde doğum olayının bildirilmesi düzenlenmektedir. Yasal gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; çocuğu diğer kişilerden ayıran onun kişi olarak ifade edilmesini sağlayan, aynı ailedeki kişileri birbirinden ayırt etmeye yarayan bir kavram olan çocuğun adını ana ve babası birlikte koyarlar. Ancak, ana ve babanın, velayet hakkının kapsamı içerisinde yer alan çocuğun adı konusunda anlaşmazlığa düşmeleri halinde, ana ve baba ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. O halde; mahkemece tarafların gösterdikleri deliller usulüne uygun şekilde toplanıp taleple ilgili olarak, Türk Medeni Kanununun 195. maddesinde gösterilen usul çeçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017 (Pzt.)
  
24.3.2018 10:19:59
Kaynak: Yeniakit
https://www.yeniakit.com.tr/haber/cocuga-isim-koyma-davasinda-emsal-karar-439736.html