Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 

Katılan şirkete ait mağazadan suça konu dizüstü bilgisayarı çalan sanığın, 13.12.2011 tarihli oturumdaki sorgusunda özür dilemek suretiyle pişmanlığını dile getirdiği ve mağdurun zararını karşılamaya hazır olduğunu söylemesi üzerine, mahkemece kendisine süre verildiği ancak sanığın abisi Yaşar Kuşum'un 13.12.2011 havale tarihli dilekçesinde, “mağdurun, zararının sigorta tarafından karşılandığı bu nedenle tekrar alamayacağını beyan ettiğinin” iddia edilmesi karşısında; öncelikle katılan şirketin suç nedeniyle oluşan zararının sigorta tarafından karşılanıp karşılanmadığı sorularak, karşılandığının tespiti halinde ise; suçtan haksız menfaat elde ettiği konusunda kuşku bulunmayan sanığın özür dilemek suretiyle pişmanlığını dile getirerek, zararı gidermek istediğini söylemesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için, hırsızlık suçunun mağduru olmayan sigorta şirketinin zararını karşılamasının zorunlu olmadığı ancak, sanığın etkin pişmanlığından söz edilebilmesi için “aldığını aynen geri vermesi ya da tazmin etmesi” gerektiği gözetilerek; sanığın ödemesi gereken miktar belirlenerek, kendisine ödeme yeri gösterilmek suretiyle ödeme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlığa ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilme gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu, sanığa ödeme konusunda sadece süre vermekle yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 11/06//2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com