Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Uyuşturucu bağımlılarına yarayacak bir karara imza attı.

Kararda, ‘kullanmak için Uyuşturucu bulundurmak' suçunu işleyen kişinin tedavisi esnasında aynı suçu işlemesi durumunda tekrar ceza verilmeyeceğine hükmedildi.

Özellikle İstanbul adliyesindeki hâkimlerin bu içtihat kararı son günlerde sıkça uygulamaya başlamasıyla Uyuşturucu bağımlılarının cezalandırılması zorlaşıyor. Konunun uzmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Ayhan Kalyoncu, Uyuşturucu bağımlılığının yargı kararlarıyla değil ancak tedavi yöntemlerinin iyileştirilmesi ile yok edilebileceğini belirti.

Türk Ceza Kanunu'nun(TCK) 191. maddesine tanımlanan ‘Kullanmak için Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak' suçundan yargılanan E.O. mahkeme sürerken aynı suçu işledi. Kayseri 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ikinci suçlamadan hapis cezasıyla cezalandırıldı. E.O. kararı temyiz etti ve yerel mahkemenin kararı Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.

Allah razı olsun hâkim bey

Yargıtay'ın bu emsal kararı İstanbul adliyesindeki pek çok hakim tarafından uygulandı.

İstanbul 74. Asliye Ceza Mahkemesi sanık S.B. adli kişiyi ‘kullanmak için Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak veya bulundurmak' suçundan yargılandı.

Mahkeme esrar kullanan sanığın tedavi altına alınması gerektiğine hükmetti. Sanığın tedavisi sırasında tekrar Uyuşturucu kullandığı görüldü. Mahkeme, Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin kararına dayanarak tedavi sırasında Uyuşturucu kullandığı tespit edilen S.B. hakkında tekrar bir yargılama yapılmadı. Hakkında açılmış olan ikinci dava da düştü. Kararın üzerine hâkime hitaben “Allah razı olsun hakim bey” sözleri kullanıldı.

Yargıtay 10. Ceza dairesi tarafından verilen kararda, 6545 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. Maddesinin 5. Fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmüne dayandı. Bu hüküm uyarınca ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalktığı vurgulandı.

Yargılamayla değil, tedaviyle bağımlılığı yok edebiliriz

Kararın yanlış uygulamalara sebebiyet vermesine karşın Psikiyatrist Prof. Dr. Ayhan Kalyoncu Yargıtay kararının doğru olduğunu belirtiyor.

Uyuşturucu bağımlılığının bir hastalık olduğunu ifade eden Kalyoncu, hastalığın yargı kararlarıyla değil ancak tedavi yöntemleriyle iyileştirilebileceğini savunuyor.

Kalyoncu, “Bir insan hasta olduğu için baştan hüküm giyemez. Hastalığı devam ediyor diye onu cezalandırmak ve yargılamak insan haklarına aykırı bir durum oluşturur.” diyor. Uyuşturucu kullanan ile ticaretini yapan kişilerin aynı kefeye konulamayacağını belirten Kalyoncu, “Bağımlılık ömür boyu süren bir hastalıktır. Yasaklarla önlenemez. Doğru ve geçerli tedavi imkânlarının artırılması gerekir. Bir hastalıktan dolayı defalarca yargılamak gereksiz yere hukuk sitemini bloke etmeye neden olur.” ifadelerini kullanıyor.

GRİHAT

http://www.haberdar.com/yargitaydan-uyusturucu-bagimlilari-icin-emsal-karar-4020751-haberi/