Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) aleyhine açılan konusu ve tarafları benzer davalarda verdiği birbiriyle çelişkili kararlarla vatandaşın kafasını karıştırdı.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) aleyhine açılan konusu ve tarafları benzer davalarda verdiği birbiriyle çelişkili kararlarla vatandaşın kafasını karıştırdı. TOKİ'den daire alanların taksitli ödemelerine altı ayda bir "memur maaş oranına" göre yapılan artışın 'Hatalı şekilde yüksek' hesaplandığını iddia eden hak sahipleri, Tüketici Mahkemeleri'ne başvuruyor. Bu gerekçeyle açılan davalar vatandaşın lehine sonuçlanınca TOKİ, konut sahiplerinin fazladan ödediği paralarını iade ediyor. Temyiz aşamasında dosyaların görüşüldüğü Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, daha önce yerel mahkemelerin tüketici lehine verdiği kararı onarken, 24 Aralık 2013'ten buyana 'TOKİ'nin yaptığı hesaplamayı doğru kabul ederek' bozmaya başladı. Adana'da Zincirlibağlar TOKİ'de yaklaşık 400 kişinin avukatı Ahmet Yayvan, Yargıtay'ın görüş değiştirmesiyle vatandaşların zor duruma düştüğünü söyledi. Dava konusu ve tarafları aynı olan bir kararda daha önce 'onama' veren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi başkan ve üyelerinin, şimdi 'bozma' kararı vermelerini ilginç bulduklarını ifade eden Yayvan, "Heyette bir değişiklik yok. Peki, bu karar değişikliği neden? Müvekkillerimin kafasında ciddi bir soru işareti oluştu." dedi.

TOKİ'den ev alan dar gelirlilerinin ödemelerinde 2008 yılı Temmuz'unda bilirkişi raporuyla memur maaş artış oranı dikkate alınarak yüzde 2,35 yapılması gereken zammın -ek ödemeler ortalamasıyla- yüzde 4,5 olarak yansıtıldığını dile getiren Yayvan, TOKİ'nin bu tarihten sonra artış oranlarında aynı yöntemi izlemediğini vurguladı.

Tüketicinin mağduriyeti ve yargıdaki çelişkiye işaret eden Yayvan, "2009 yılı ve sonrası artışlarda idarenin 'ortalama zam artış oranı' uygulamasından vazgeçerek tüm memurlara yapılan 'katsayı artış oranını' nazara aldığının altını çizdi. Yayvan, "Buda 2008'de artış oranın yanlış bir şekilde gerçekleştiğinin kantıdır. Eğer 2008 yılındaki artış yöntemi doğru ise diğer yıllarda niçin bu yöntem tatbik edilmedi. Bilirkişi raporunda bu açıkça belirtiliyor." diye konuştu.

TOKİ'nin böylece zımmi olarak hatasını kabul ettiğini savunan Yayvan, şöyle devam etti: "Tüketici Mahkemeleri, 10 yıllık zaman aşımını da göz önüne alarak, ailelerden fazladan alınan paralarının iadesine karar veriyor. BU Kararlar 2013'ün Ekim ayı sonuna kadar Yargıtay'da onandı. Ama 24 Aralık 2013'ten sonra önceleri 'onama' kararı veren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 'TOKİ'nin yaptığı hesaplamayı doğru kabul ederek' bozmaya başladı. Aynı daire TOKİ lehine bozmaları daha da ileri götürerek, parasal sınır itibariyle temyiz sınırının altında kalan ve mahkemece 'kesin' olarak verilen kararları da bozmaya başladı. 2013 'teki artış oranı kesinlik sınırı bin 820 TL., 2014'te bin 891 TL.'dir. Bu rakamın altındaki miktarlar için mahkeme kesin karar veriyor. TOKİ, mahkemelerin kesin kararlarını bile temyiz ediyor. Tüketici Mahkemesi ek karar ile bunun temyiz edilmeyeceğini belirtiyor. TOKİ ek kararın temyizini yapıyor. Yargıtay yerel mahkemenin 'kesin' kararını bozuyor." Bozma üzerine Adana 1. Tüketici Mahkemesi'nin bir dosyada direndiğini bildiren Yayvan, mahkemelerin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/30 esas sayılı dosyasında bu konuda vereceği kararını beklediğini anlattı.

TOKİ Zincirlibağlar'da site yöneticisi Bülent Dombaloğlu ise 2007'de kura ile sahip oldukları konut taksitlerine ilk artışın 2008'de yansıtıldığını kaydetti. Fazladan ödedikleri paraları geri alabilmek için ilk davayı 2012'de açtıklarını ve Tüketici Mahkemesi'nin lehlerine verdiği kararı Yargıtay'ın onadığını hatırlatan Dombaloğlu, "TOKİ sakinleri olarak açtığımız toplu davalar beklediğimiz gibi sonuçlandı. Yargıtay'ın önce 'onadığı' karaların aynısını sonra 'bozması' ile karşı karşıya kaldık. Aynı apartmanda karşı karşıya oturan iki aileden biri parasını aldı, diğeri bozma kararı ile avukatlık ve dosya masrafı ödeyecek. Ortada büyük bir haksızlık var. Kat malikleri sıkıntı çekiyor. Zaten çoğu dar gelirli; taksitlerini güçlükle ödüyor. Bu durum hak sahiplerini ekonomik olarak zor durumda bırakacak. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na güveniyoruz. Gerekirse Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e gideceğiz." şeklinde konuştu.

CİHAN