FETÖ Terör Örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle iş akdi feshedilen Elektronik Mühendisinin açtığı davada Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.

Yerel Mahkeme(..iş mahkemesi), olayı şüphe feshi kapsamında değerlendirerek, işe iade davası açan çalışanın, stratejik öneme sahip bir kurumda çalışması nedeniyle, kurumun şüphelendiği çalışanıyla çalışmakta zorlanamayacağından işe iade talebini reddetti.

Çalışanının kararı temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi red kararını bozarak yol gösterici emsal bir karar verdi.

Yüksek Mahkeme, işverenin yükümlülüklerine işaret ettiği kararında,

'….davalı işveren tarafından, fesih kararının dayanağını teşkil eden tüm delillerin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesi tarafından da, davalı işveren vekilince bu yönde talepte de bulunulmasına rağmen, şüpheyi haklı kılacak güçte somut delillerin varlığı araştırılmamıştır. Bu konuda davalı işverenden feshe dayanak tüm delillerini sunması istenerek, adli makamlardan, Emniyet ve istihbarat kuruluşlarından davacının terör örgütü ile bağlantısı, irtibat ve iltisakı olup olmadığı sorularak ve varsa taraf tanıkları dinlenilerek, feshin haklı yada geçerli nedene dayanıp dayanmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğu…' ifadelerine yer verdi.

İşte O Emsal Karar:

22. Hukuk Dairesi 26.09.2017 tarihli, 2017/38645 Esas. , 2017/19303 Karar.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... 28. İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı, 11/01/1996 tarihinden 18/08/2016 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, elektronik mühendisi olduğunu, 15/07/2016 tarihli darbe girişimi sonrası FETÖ Terör Örgütü üyesi muamelesi yapıldığını, güven temelinin çökmesi gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedildiğini, örgüt ile alakasının olmadığını, güvenlik soruşturmalarından geçtiğini, fesih yazısınında da feshin somut nedenlere dayandırılmadığını, hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunmadığını beyanla, işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı işveren; iş akdinin devamının kendilerinden beklenilemeyeceğini, 15 Temmuz darbe girişimi nedeni ile güven temelinin çöktüğünü bu nedenle haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; stratejik öneme sahip davalı kurum tarafından darbe girişimi sonrası fesih kararının şüphe feshi olarak nitelendirilmesi gerektiği ve bahsi geçen şüphe nedeniyle kurumun davacıyı istihdama zorlanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş akdinin feshinin haklı yada geçerli nedene dayalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının iş sözleşmesi, 15 Temmuz 2016 ve sonrasında yaşanan gelişmeler çerçevesinde, davalının faaliyet gösterdiği alanın niteliği, güvenlik ve stratejik boyutları birlikte değerlendirilerek yapılan inceleme ve araştırmalarda, davacının, davalı Aselsanın çalışma ilkelerine ve düzenine aykırı olacak şekilde güven temelinin çökmesine neden olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesi gereğince 18.08.2016 tarihli fesih bildirimi ile feshedilmiştir.
Davalı işveren tarafından, fesih kararının dayanağını teşkil eden tüm delillerin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesi tarafından da, davalı işveren vekilince bu yönde talepte de bulunulmasına rağmen, şüpheyi haklı kılacak güçte somut delillerin varlığı araştırılmamıştır. Bu konuda davalı işverenden feshe dayanak tüm delillerini sunması istenerek, adli makamlardan, Emniyet ve istihbarat kuruluşlarından davacının terör örgütü ile bağlantısı, irtibat ve iltisakı olup olmadığı sorularak ve varsa taraf tanıkları dinlenilerek, feshin haklı yada geçerli nedene dayanıp dayanmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak : SGK Rehberi