9. Ceza Dairesi 2011/9814 E., 2012/5939 K.

MALA ZARAR VERME 
MÜLKİYET VE KOMŞU HAKKI 
ZORUNLULUK HALİ VE HAKKIN KULLANILMASI 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 

Türk Medeni Kanunu'nun "Mülkiyet hakkının içeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir" hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırlar içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan Kanun'un taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen "komşu hakkı" bölümünde yer alan 740. maddesi ise, başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre, mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dal ve kökler uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir. 

Somut olayda, sanık ile katılanın bitişik arazilerde komşu oldukları, katılana ait ağacın dallarının sanığa ait bahçeye taştığı ve slaj makinesinin kullanılmasına engel olduğu sabit ise de, sanığın taşan dalları kaldırması hususunda henüz bir uyarıda bulunmaması ve katılanın da uygun bir süre içinde taşkın dalları kaldırmaması keyfiyetinin olayda gerçekleşmemesi nedeniyle sanığın Türk Medeni Kanunu'nun 740. maddesinde belirtilen şekilde taşkın kısımdaki dalları kesme ve mülkiyetine geçirme hakkının henüz doğmadığı, bu nedenle hakkın kullanımından ve dolayısıyla hukuka uygunluk halinin varlığından söz edilemeyeceği ve CMK'nın 223. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varıldığından, tebliğnamede sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. 

Öte yandan sanığın taşkın dalları kesmek biçimindeki yukarıda açıklanan eyleminin zorunluluk hali nedeniyle gerçekleştirilmesinden dolayı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, hukuka uygunluk sebebinin varlığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi sonucu iti-bariyle doğru bulunduğundan, gerekçedeki bu isabetsizlik bozma nedeni yapılmamıştır. 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), 09.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




kararara.com