Gereği görüşülüp düşünüldü: 

1- Kadastro çalışmaları sırasında kadastro harici kayalık ve çalılık olarak tescil dışı bırakılan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduğu belirtilen suça konu taşınmazın TCK.nun 154/2. maddesinde sayılan öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş mera, harman yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı ve niteliği, suça konu taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak tarafsız bilirkişi ve tanıklardan sorulup kesin olarak saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 

2- Kabul ve uygulamaya göre de: 

a) Temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, işlendiği yer ve zaman ile fiilin diğer özellikleri gözetilerek hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine karşın, hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasının aynı gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılarak tayini, 

b) 5237 sayılı TCK.nda cezaların içtimaının düzenlenmediği gözetilmeden, sanığa hükmolunan adli para cezalarının toplanması, 

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com