T.C.

YARGITAY

İkinci Ceza Dairesi

 

E 2014/27672

K: 2014/25119

T:30.10.2014

 

·                  Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

·                  Yükümlülüklere Uymama

·                  Kasten Yeni Bir Suç İşleme

·                  Önceki Hükmün Aynen Açıklanması

 

Özet: Hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilir.

 

Ancak; hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanık, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği halde yalnızca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremediğinde mahkeme, sanığın söz konusu yükümlülüğü yerine getirememe nedeniyle ilgili durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

 

(5271 s. CMK m. 231/1-7-11)

 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Açıklanması geri bırakılan hükmün, açıklanması için 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile CMK'nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay'ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir.

 

Ancak; hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanık denem süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği halde yalnızca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirememiş olabilir. Bu durumda ise mahkeme; hükmün açıklanması amacıyla yapılan duruşma sonucunda denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın, söz konusu yükümlülüğü yerine getirememe nedeniyle ilgili durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. Ancak hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı değildir.

 

Yapılan açıklamalar gözetilerek somut olay değerlendirildiğinde; denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası hükmüne aykırı olarak, koşulları da bulunmadığı halde, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olduğu gerekçesiyle cezada indirim yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi (ONANMASINA), 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.