Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

U... Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin yetkililerinden birisi olan sanığın, katılan A... Elektrikli Ev Aletleri Pazarlama Ticaret A.Ş.'den aldığı mal karşılığında 30.04.2006 tarihli, 1.500 TL bedelli çek keşide ederek verdiği, katılan şirket yetkilisi tarafından bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıkması üzerine, şikayet sonucu sanık hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.07.2007 tarih, 2006/487 (E) ve 2007/428 (K) sayılı kararıyla sanığın 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca 1.500 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı kanunun 16/3. maddesi uyarınca bir yıl süreyle çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine sanık müdafiinin, sanık lehine olacak şekilde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar veren ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'nce eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 158/1.f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verdildiği, ...1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği; verilen bu kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; 

Sanık müdafii, ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'ne 25.12.2007 tarihli dilekçe ile müracaat ederek, sanığın şirket adına tek imza ile çek keşide etme yetkisinin olmadığını, zira 14.07.2003 tarih ve 5840 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde şirket adına çek keşide edilebilmesi için iki yönetim kurulu üyesi imzasının gerektiğini, tek imza ile keşide edilen çeklerin sanık ve şirketini bağlamayacağını ileri sürüp 5271 sayılı CMK'nın 311/1. e maddesine dayanarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş, Yerel Mahkeme talebi kabule şayan görüp duruşma açılmasına karar vermiş, yapılan yargılama sonucunda ise görevsizlik kararı vererek dosyası üst dereceli mahkemeye göndermiştir.

Olaya açıklık getirmek üzere konu ile ilgili usul ve yasa hükümleri üzerinde açıklama yapma gereği vardır.

Yargılamanın hükümlü lehine yenilenmesi sebeplerini içeren 5271 sayılı CMK'nın 311/1. e madde ve fıkrasında; "Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa" hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanun'un 323/1. maddesinde ise "Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir."; yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Yargılamanın yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez." kuralları getirilmiştir.

Bu açıklamalar doğrultusunda; yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilmesi için yargılamanın yenilenmesine dayanak yapılan kanıtın yargılama aşamasında dosya içerisinde bulunmaması, başka bir deyişle hükmün kesinleşmesinden sonra elde edilmesi gerektiği, ancak böyle bir kanıtın yargılamanın yenilenmesi nedeni olabileceği ve sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi isteğini kapsayan dilekçesinde belirttiği ticaret sicili gazetesindeki şirket adına çek keşide edilebilmesi için aranan çift imza şartının, kesinleşen ilk hükmün verildiği tarihte hakimin bilmediği delil veya olay olarak tanımlanacak yeni delil veya olay niteliğinde olmadığı; çünkü bu hususun ilgili bankanın gönderdiği evrakın ekinde bulunan ticaret sicil gazetesi fotokopisinden anlaşılabildiği gibi, ilgili ticaret sicili gazetesinin suç tarihinden önce yayımlanması karşısında, mahkemece sorulması durumunda öğrenilebilecek bir husus olduğu nazara alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 323/1. maddesi uyarınca önceki hükmün onaylanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ve yasal olmayan gerekçeyle suç vasfının değişebileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, sanığın keşideci şirketi temsile ve çek imzalamaya yetkili olması nedeniyle eyleminin dolandırıcılık niteliğinde olmayıp karşılıksız çek keşide etmek suçunu oluşturması karşısında;

Suç tarihi itibariyle karşılıksız çek keşide etmek suçunun düzenlendiği 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'da, yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm tarihinden sonra 20/12/2009 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu hükümleri uyarınca değişiklikler yapılmış olup, bu tarihinden sonra da 31/01/2012 tarih ve 6273 sayılı Kanun'la 5941 sayılı Çek Kanunu'nda yapılan değişikliklerle yaptırımın idarî yaptırıma dönüştürülmesi karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 

Kabule göre de; 

Yargılamanın yenilenmesi, sanığın lehine olarak yapıldığından yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremeyeceği gözetilmeksizin, temyiz olunmaksızın kesinleşen ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.07.2007 tarih, 2006/487 (E) ve 2007/428 (K) sayılı mahkumiyet hükmüne nazaran, sanık hakkında daha ağır bir cezaya hükmolunması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 323/2. maddesine muhalefet edilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.