T.C.

YARGITAY

Dördüncü Hukuk Dairesi

E:2011/10109

K: 2012/13077

T: 19.09.2012

Trafik Kazasından Kaynaklanan Ölüm Nedeniyle Tazminat

·         Manevi Zararın Tekliği ve Bölünemezliği İlkesi

Özet: Davacıların aynı olay nedeniyle manevi tazminat aldıkları anlaşıldığından, manevi zararın tekliği ve bölünemezliği ilkesi uyarınca, aynı kişiler tarafından aynı olay nedeniyle bir başka kişiden de olsa yeniden manevi tazminat isteminde bulunulamaz.

(818 s. BK m. 45, 47)

Davacı Yasemin ve diğerleri vekili tarafından, davalı Salih ve diğeri aleyhine 24.06.2004 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen

18.01.2011            günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hüseyin vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-                 Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-                 Diğer temyiz itirazlarına gelince:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılardan Hüseyin tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, davalılardan Hüseyin'in kullanmış olduğu araç içerisinde bulunan miras bırakanlarının, içerisinde bulunduğu aracın diğer davalı Salih'in kullandığı araçla çarpışması sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuşlar, yargılama devam ederken davalılardan Salih'ten ödeme almaları nedeniyle davalıyı ibra ederek hakkındaki davadan feragat etmişlerdir. Davalı Hüseyin davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı Salih yönünden, noterde düzenlenen ibranameler nazara alınarak davacılara maddi ve manevi yönden ödeme yaptığı anlaşıldığından hakkındaki davanın reddine, davalı Hüseyin hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya kapsamından; davacılar Hüsniye ve Nazife'nin 03.11.2004 tarihli sulh ve ibra senedi, diğer davacıların ise 02.11.2004 tarihli sulh ve ibra senedi ile; 14... 877 plakalı araç sürücüsü Salih'ten maddi ve manevi tazminat haklarına karşılık ödeme aldıkları anlaşılmaktadır. Davacıların aynı olay nedeni ile manevi tazminat aldıkları anlaşıldığına göre, manevi zararın tekliği ve bölünemezliği ilkesi uyarınca, aynı kişiler tarafından aynı olay nedeni ile bir başka kişiden de olsa yeniden manevi tazminat isteminde bulunulamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, manevi tazminat isteminin tümden reddedilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden manevi tazminat yönünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hüseyin yararına (BOZULMASINA), davalı Hüseyin'in diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.