YARGITAY

4. Hukuk Dairesi 2010/12404 E.N , 2012/437 K.N.

 

İlgili Kavramlar

 

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT

ZARARIN HESAPLANMASI

 

Özet

DAVALI SÜRÜCÜNÜN ASLİ KUSURU İLE MEYDANA GELEN TRAFİK KAZASINDA DAVACILARIN MUHTELİF DERECELERDE YARALANDIKLARI, KAZADAN KISA BİR SONRA DAVACILARIN MADDİ VE MANEVİ ZA-RARLARININ KARŞILANDIĞI GEREKÇESİ İLE DAVALILARI İBRA ETTİKLERİ, BU KAPSAMDA DAVALILARIN DAVACI TARAFA ARABA VERDİĞİ ANLAŞILMAKLA; İBRANAMENİN MANEVİ ZARARI DA KAPSADIĞI, DAVACILARA TESLİM EDİLEN "ARABA" İLE MANEVİ ZARARIN KARŞILANDIĞI KABUL EDİLMELİDİR. MANEVİ TAZMİNATIN TEKLİĞİ VE BÖLÜNMEZLİĞİ İLKESİ GEREĞİNCE MANEVİ ZARAR KARŞILIĞI OLARAK İSTENEBİLECEK MANEVİ TAZMİNAT BÖLÜNEREK İSTENEMEZ. AYNI OLAY NEDENİYLE YENİDEN MANEVİ TAZMİNAT İSTENEMEYECEĞİ GÖZETİLMELİDİR.

İçtihat Metni

Davacı Ayten ve Nihat (kendilerine asaleten çocukları Nurdan, E.Nur ve Cansu'ya velayeten) vekili tarafından, davalı Selçuk ve Edip aleyhine 16.08.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.05.2010 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ve dahili davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

 

2- Davalıların diğer temyiz itirazına gelince:

 

Dava, davalı sürücünün asli kusuru sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacıların maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

 

Dosya arasında mevcut bilgi ve belgelerden, davalı sürücünün asli kusuru ile meydana gelen trafik kazasında davacıların muhtelif derecelerde yaralandıkları, kazadan kısa bir süre sonra davacıların maddi ve manevi zararlarının karşılandığı gerekçesi ile davalıları ibra ettikleri, bu kapsamda davalıların davacı tarafa araba verdiğinin sabit olduğu, davacıların tespit edilen maddi zararı ile ibraname arasındaki açık orantısızlık nedeni ile ibranamenin mahkemece makbuz niteliğinde kabul edildiği anlaşılmıştır.

 

Davacılar yukarıda sözü geçen ibraname ile davalıları manevi zararları yönünden de ibra etmişlerdir. Davalılarca, davacılara teslim edilen "araba" ile manevi zararın karşılandığı kabul edilmelidir. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemez. Bu durumda davacı tarafın aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat isteyemeyeceği gözetilerek manevi tazminat davasının tümden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bu yönden davalılar yararına bozulması gerektirmiştir.

 

S o n u ç: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına (BOZULMASINA), davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

karara.com