T.C.
YARGITAY 
4. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/16367 
KARAR: 2015/932

  • TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN HESAPLANMASI
  • CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Davacılar Z... vd vekili Avukat ... tarafından, davalılar A... vd aleyhine 18/11/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 09/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 

Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 

Davacılar; davalıların kayıt maliki ve işleteni oldukları telefon bayiinde, davacı Z...'in kimlik bilgileri kullanılıp onun adına sahte hatlar çıkartıldığını ve üçüncü şahıslara satıldığını, bu nedenle mağdur olduklarını, bu eylemlerinden dolayı davalılar hakkında kamu davası açıldığını, ceza davasını takip etmek zorunda kaldıklarını, ayrıca bu davada davalıların haksız ithamlarına maruz kaldıklarını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. 

Davalılar; süresi içinde zamanaşımı defi'nde bulunmuş, esas bakımından da davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

Mahkemece; ceza dosyasındaki şikayet tarihinin üzerinden bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, öte yandan davalı D...hakkında beraat kararı verildiğinden ceza zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 

818 sayılı Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi (6098 sayılı TBK m.72) gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Dava konusu olay, olay gününde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 207. maddesinde tanımlanan "sahte özel belgeyi kullanma" suçu niteliğinde olup uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Yasanın 66. maddesi uyarınca 8 yıldır. Olay tarihi 23.06.2007 olup eldeki dava da 18.11.2013 günü açıldığına göre ceza zamanaşımı süresi geçmeden eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir.

Diğer yandan, ceza zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için haksız eylemin suç niteliğinde olması yeterlidir. Ayrıca ceza davası açılması gerekmediği gibi mahkumiyet kararı verilmesine de gerek yoktur. Bu bakımdan, davalılardan D... hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi, ceza zamanaşımının uygulanmasına engel değildir.

Şu halde, açıklanan yönler gözetilerek, davalıların zamanaşımı savunmasının reddiyle işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



kararara.com