Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken, İİK.nun 106.maddesinde; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda taşınmaz üzerinde 25.09.2009 tarihinde haciz işlemi tesis edilmiş bu tarihten sonra 08.12.2009 tarihinde hacizli olarak yapılan satışla taşınmazın mülkiyeti şikayetçiye geçmiştir.Haciz tarihinden itibaren İİK 106 da belirtilen kanuni müddet olan 2 yıllık sürede satış istenmemekle haciz düşmüştür. Haczin düştüğü tarih itibari ile artık taşınmazda malik borçlu olmamakla aynı taşınmaz üzerine borçlunun borcundan dolayı yeniden haciz konamaz. Mahkemece bu husus gözetilerek taşınmaz sahibi üçüncü kişinin yenileme haczinin kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. 

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com