T.C.

YARGITAY

Birinci Hukuk Dairesi

 

E: 2013/8515

K:2013/9790

T: 12.06.2013

 

·         Çaplı Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi-Ecrimisil

·         Tapu İptal ve Tescil Davasının Redle Sonuçlanması

·         Mülkiyet Hakkı

 

Özet: Davalının çekişmeli taşınmazda yükleniciden haricen satın aldığı daireye ilişkin olarak açtığı tapu iptal ve tescil davası redle sonuçlanıp kesinleştiğinden, artık davalının taşınmazı kullanmada haklı bir nedeninin bulunduğundan söz edilemez.

Davacıların mülkiyet hakkı gözetilerek, kayda üstünlük tanımak suretiyle el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmelidir.

(4721 s. MK m. 683)

Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hâkiminin raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

Davacılar, kayden paydaşı oldukları 278 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 3. normal katındaki dairesini, davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açmışlardır.

Davalı, davaya konu daireyi, dava dışı yüklenici Ali Osman'dan 02.02.1996 tarihli sözleşme ile haricen satın aldığını, eksikliklerini gidererek, iyiniyetli olarak kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydında 66/100 hissesi için dava dışı yüklenici Fahrettin lehine satış vaadi şerhi bulunduğu, Fahrettin lehine yapılan satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesiyle davacıların bu sözleşme dolayısıyla davalıya harici satış yapıldığını bildikleri, iyiniyetli hareket etmedikleri, bu nedenle davalının fuzuli şagil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacıların, çekişmeli 758 ada, 278 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaza, 31.12.2009 tarihinde satın alma yoluyla paydaş oldukları; taşınmazın önceki malikleri Salih Cemal ve Yılmaz ile dava dışı yüklenici Fahrettin arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, taşınmazın tapu kaydına 66/100 hissesi için yüklenici Fahrettin lehine satış vaadi şerhi konulduğu, yüklenici Fahrettin'in 09.12.1993 tarihli adi sözleşme ile inşaatın yapım işini, tüm hak ve borçlarını dava dışı yüklenici Ali Osman'a devrettiği, Ali Osman'ın da 02.02.1996 tarihli harici sözleşme ile taşınmazdaki binanın 3. kattaki (4 nolu) dairesini davalıya sattığı; eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davacılar ile yükleniciler arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının derdest olup, Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/155 esasında kayıtlı olduğu; davalı Ersin tarafından, taşınmazın önceki malikleri Yılmaz ve Salih Cemil ile yükleniciler Fahrettin ve Ali Osman aleyhine, 02.02.1996 tarihli harici sözleşme ile taşınmazdaki binanın 3. kattaki (4 nolu) dairesini satın aldığı iddiasıyla açtığı, tapu iptal ve tescil davasının, Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.1999 tarihli, 1997/689 esas, 1999/486 karar sayılı kararıyla, binanın ruhsatsız olması nedeniyle arsa payı tahsisinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin olarak verilen kararın, derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Öyleyse, davalı Ersin'in, çekişmeli taşınmazda yükleniciden haricen satın aldığı daireye ilişkin olarak açtığı tapu iptal ve tescil davası redle sonuçlanıp, kesinleştiğine göre, artık davalının, taşınmazı kullanımda haklı bir nedeninin bulunduğundan söz edilemez.

Hemen belirtilmelidir ki, çekişmeli taşınmazın tapu kaydında 66/100 hissesi için yüklenici Fahrettin lehine satış vaadi şerhi bulunmasının sadece ilgilisine kişisel hak sağlayacağı açıktır.

Hal böyle olunca, davacıların mülkiyet hakkı gözetilerek, kayda üstünlük tanınmak suretiyle el atmanın önlenmesine ve uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00- TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.